SON DUA
SON DUA “DÖVBE”
“Her insanın kıyameti öldüğü gündür.”
İnsanoğlunun en büyük zaaflarından biri, uzun yaşama arzusudur. Yaşı ne olursa olsun, önünde daha nice yıllar bulunduğunu düşünür. En azından uzun bir süre daha yaşamayı hayâl eder. Bu sebeple de günahlarından tövbe etmek için daha zamanının olduğunu zanneder! Kırk yaşından, elli yaşından sonra ibadete başlayacağını söyleyenleri aldatan ve yanıltan düşüncede aynıdır. Bir saat sonra anî bir ölümle hayata veda edecek insan da aynı yanılgının kurbanıdır.
Tövbe konusunda insanı ihmalci yapan hususlardan biri de, tövbesini yeni bir günahla bozacağı yanılgısıdır. Bazıları tövbe ettikten sonra bir daha günah işlemenin çok daha mahzurlu olduğunu zannederler; bu sebeple de tövbe etmeyi ileri bir tarihe bırakırlar. Bu düşünce de İslamiyet’i iyi bilmemekten veya okuyarak öğrenmek yerine başkalarının yorumları ile amel etmekten kaynaklanıyor. Allah tealanın günahsız yarattığı Peygamber Efendimiz, bir hadisinde günde yetmiş defa İnsanoğlunun en büyük zaaflarından biri, uzun yaşama arzusudur. Yaşı ne olursa olsun, önünde daha nice yıllar bulunduğunu düşünür. En azından uzun bir süre daha yaşamayı hayâl eder. Bu sebeple de günahlarından tövbe etmek için daha zamanının olduğunu zanneder! Kırk yaşından, elli yaşından sonra ibadete başlayacağını söyleyenleri aldatan ve yanıltan düşüncede aynıdır. Bir saat sonra anî bir ölümle hayata veda edecek insan da aynı yanılgının kurbanıdır.
Tövbe konusunda insanı ihmalci yapan hususlardan biri de, tövbesini yeni bir günahla bozacağı yanılgısıdır. Bazıları tövbe ettikten sonra bir daha günah işlemenin çok daha mahzurlu olduğunu zannederler; bu sebeple de tövbe etmeyi ileri bir tarihe bırakırlar. Bu düşünce de İslamiyet’i iyi bilmemekten veya okuyarak öğrenmek yerine başkalarının yorumları ile amel etmekten kaynaklanıyor. Allah dan fazla bir başka hadisinde ise yüz defadan fazla tövbe ettiğini söylüyor. Ya biz aciz ve boğazımıza kadar günaha boğulmuş olan kullar neyimize güveniyor da tövbenin önemini kavrayamıyor, tövbenin hayatımızın içinde olması gerektiğini idrak edemiyoruz. Allah Teala insanın her tövbe edişinde “Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden ve günahından dolayı kendisini hesaba çekecek olan bir Rabbi vardır” diye memnun olur. O halde günah işledikçe de tövbe tekrarlanır. Yeni bir günah işlememek elbette arzu edilen şeydir. Fakat unutulmamalıdır ki insanların melekler gibi günahsız olmaları da mümkün değildir, günah işlenmeye devam edilecektir. Burada ince nokta tövbe edilen günahın tekrarına mani olabilmek ve günahı işlediğin an günahları yazan meleğin sizden tövbe talebi gelmesini beklemekte olduğunun bilinmesidir.
Şu halde tövbe etmeyi geciktirmemeli, daha sonra yaparım diye düşünmemelidir. Çünkü ölümün bizi ne zaman yakalayacağı belli değildir. Ecelin kollarına düştükten, gerçekleri bütün açıklığı ile gördükten sonra tövbe etmenin faydası yoktur. Bu halde ki tövbe Firavuna yar olmadığı gibi bize de yar olmayacaktır. Bu gerçek Kuran-ı Kerimde şöyle dile getirilmektedir:
“Kötülük işlemeye devam eden, ölüm gelip çatınca da “ Artık tövbe ettim” diyen kimseler ile kâfir olarak ölenlerin tövbesi geçersizdir” (nisa 4). Demek ki yakayı ecele kaptırdıktan sonra tövbe etmenin faydası yokmuş.
Eli ayağı tutarken zekâtını vermeyen fakat öleceği kesinleşince:
“Rabbim! Ne olur, ölümümü biraz geciktirsen de, sadaka verip iyilik edenlerden olsam” (münafikun 63) diyen kimsenin de aynı şekilde sözüne değer verilmeyeceği ayet-i kerimede belirtilmektedir. Zira değişmeyen bir gerçek vardır; can boğaza gelip de ahiret yolu görününce pişmanlık duymanın ve tövbe kapısı kapatıldıktan sonra tövbe etmeye kalkmanın hiçbir değeri yoktur. Çünkü “Eceli gelen bir kimseye Allah zaman verip geciktirmez” (münafıkun 63).
Öyleyse can boğaza dayanmadan kapılar bir bir kapanmadan tövbe edelim. Hayırda birbirimizle yarışalım. Yaşama gayemiz var oluş misyonumuz Fisebilillah olsun.
Selam ve Dua İle
Fatih Dağlar