- 1144 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
seni seviyorum.
Her insan içinde bir burukluk taşır’ki kendi kaderinin önüne geçmeğe çalışanda insandır. Gün gelir her insan bir şeylere yenik düşer. Kimi monoton bir hayatın ağına, kimi kör bir aşkın pençesine, kimi bomboş bir hayalin kara perdesine, kimi ecele. Kimi de laf geçiremediği kendi benliğine yenik düşer. Bazıları yüzeysel düşünür ama hiçbir zaman ruhlarının derinliklerinde gizlenmiş olan asaletin farkına varmazlar. Onlar için hayat: doğmak, yemek, içmek ve ölmekten ibarettir. Kimi ise daha basit düşünür ama korkak değildir. İçinde karamsarlığa yer yoktur. O cesur olandır, arzularını bastırmayı da, dışarıya yansıtmayı da iyi bilendir. Yüreğinde sevgi ile büyümüş cevheri bilendir. Zaten iki seçenek çıkar önüne insanın biz istemesek de; merhaba ya da hoşça kal içimizdeki hüzün. İçinde hüzne yer verme, su gibi berrak ol yüzün hep gülsün. Kaldır başını bak! Uğruna her şeyi feda edebilecek insanı görürsün. Aslında kader denen kaidenin yokluğuna inanırım. Bence insanlar kendi kaderlerini yaratır inancı içerisindeyim ve her insan kendi kaderini doğru çizme gayreti içerisindedir. Bil ki benim ise doğru çizmeye çalıştığımın içerisinde sen varsın. Bil ki sen her gün içimde büyüyen heves, zamana tutsak olsak da mutluluk için bir umutsun. Zaman tutsak olmak… En acımasız olgudur aslında zaman. Gün gelir hepimiz zamana tutsak oluruz seni hatırlarım bir başıma, odamda asık suratlı duvarlarla konuşurum. Seni gördükten sonra yalnızlığımdan nefret ettim! Hissediyorum kaybettiğim ruhumun bir diğer yarısı sensin! Bil ki seni tanıdıktan sonra o bahsettiğim tutsaklığın esiri oldum. Biliyorum.. O sensin… Ne şimdi çalan ve ruhuma işleyen hector berlioz, nede ay ışığı çarem olur. Dinle sana sesleniyorum; ne ye mal olacağı umurumda değil ben seni çok seviyorum… raviz Demirel 07.07.2008