- 3637 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
96 - CEHENNEM
Onur BİLGE
O zamana kadar cennet ve cehennem hakkında çok şey duymuştum. Bir de ‘Allah taş eder! ’ diye korkutuyorlardı, nimete saygısızlık, israf veya büyüklere karşı gelmek, vurmak gibi eylemler sonunda.
Sofular’daki evimizle yeni evimizin arasında Andızlık Mezarlığı var. Annemle beraber inşaata bakmaya gittiğimiz zamanlarda, çarşıdan dolaşarak yolu uzatmamak, kestirmeden çıkıvermek için mezarlığın güneybatı kapısından girip, kuzey kapısından çıkacağımız bir gün, çok ağır bir leş kokusu duyduk. Annem:
“Vah, yazık! Kokmuş, birisi! ” dedi ve burnunu kapattı. İnsan ölünce leş haline geliyormuş. Bir şey kokarsa, onun için:
“Öf! Leş gibi kokuyor! ” deniyor ya... Demek ki bunun için öyle deniyormuş. Leş, böyle kokarmış. Dayanılmaz bir koku! ..
“Neden kokmuş? ”
“İyi gömememişler herhalde. Hava çok sıcak da ondan... Belki de bir hayvan ölüsü var yakınlarda. Kim bilir? ” İnsanlar ve hayvanlar ölünce leş
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 4
AYNA - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
Benim bedenimi o kadar büyüt ki cehennem benimle dolsun. Kimseye yer kalmasın!” diye dua eden HZ EBUBEKİRDİR
O EFENDIMIZ SAV in miracına ilk inanan olduğu ve tasdiklediği içinde peygamberimiz kendisine EBU BEKİR SIDDIK SADIK lardan dır demiştir..
Ve ahrette cennete kimileri 1kapıdan çağrılacak denmekte EFENDİMİZE soru sorulmuş Oan demişki her kapıdanda çağrılacak ümmetin varmıdır Umarım oda sensindir ya EBU BEKİR demiştir ..Hz EBU BEKİR in hayatı hadisleri araştırırsanız görürsünüz ..Allah kalbinizi nurlandırsın ..selam ve dua ile..
Uğur Bey,
Ahmet Hulusi benim hemşerimdir. Antalya'da Dönerciler Çarşısı'nın arkasındaki bir kuyumcunun ikinci katını büro olarak kullanıyordu. Arkasında kitap dolu kütüphanesiyle resim çektirdiği yer orasıdır.
Yanına gidip, tanıştım, konuştum. O zamanlar Kemer'deydim. Burada ona aşırı saygı gösterdiler. İmamlar hutbelerini onun söylediklerine göre değiştirdiler. Fakat bazı tutarsızlıklar vardı. Aynı olay, Yaşar Nuri Öztürk'te de kafa karıştırdı. Doksan dokuzu doğru, biri yanlış olunca, her şey bitiyor.
Bir aralar, yüzündeki benden, adından ve baba adından dolayı MEHDİ olduğu söylentisi yayıldı. Kitaplarından birinde kendisi de yazar Mehdi'nin özelliklerini. Aseta tıpa tıp kendisini tarif eder. Bu bir...
İkincisi, saçları biryantinli modern bir insandır. Toplantılarına Antalya sosyetesi erkekli kadınlı katılır.
Kemer'de de grubu vardı. İzmir bağlantılı olduğu da söyleniyordu. Tarikatlara karşı görünür ama tasavvuf eğitimi almış olduğunu, Kadiriliği anlatır.
Aşağı yukarı bütün kara kaplı kitaplarını okudum. İşin güzel tarafı, kitaplarını satarak para kazanma yolunu değil, sevabını ön plana çıkarmasıdır. Bu da ihtiyacı olmadığından, sanıyorum.
Mutluluklar...
O sözü ilk defa Hazreti Ebubekir R.A. ın söylediği rivayet edilir. O yüzden de ilklerdendir.
Vaktiyle âlim bir evliya varmış ve kutup olma sırası ondaymış ama ona, sıranın bir demircide olduğu malum edilmiş. O da merak edip bu adamı aramış bulmuş. Adamcağız ondan bilgi almaya çalışıyormuş. Daha İhlas Suresini, Fatiha Suresini bile düzgün okuyamıyormuş:
_ “Sen âlimsin. Ben bir kere okuyayım da bir bak bakalım nerelerde hatam var; söyle de düzelteyim.” diyormuş.
Evliya şaşırmış. İçinden:
_ “Bu adam, cahil bir adam... Nasıl olur da kutup olur? Acaba ne yapıyor, nasıl ibadet ediyor da bu mertebeye layık olabiliyor?” demiş ve ona bunu sormuş. O da:
_ “Sadece beş vakit namazımı kılarım. Çok ibadet etmem. Helal kazanmaya çalışırım. Ateşin karşısında yandıkça: “Allah’ım kullarına merhamet et! Onları yakma! Benim bedenimi o kadar büyüt ki cehennem benimle dolsun. Kimseye yer kalmasın!” diye dua ederim.” demiş.
Saygı, sevgi ve mutluluklar Antalya'dan sizlere...
_ “Evet. Tabi ki ikisi de dolacak. Allah-ü Teala, bir ayetinde şöyle buyuruyor: “And olsun ki insanlarla ve cinlerle cenneti de cehennemi de ağzına kadar dolduracağım!” Korkunç bir olay bu!.. Hangi ana, yavrusunun cehenneme atıldığını görmek ister? Allah’ım beni Cennet-i Âla’ya koysa bile, yavrum cehennemde ateşler içindeyse, orası benim için cehennemden farksız olur! Allah muhafaza eylesin! Seni de beni de, herkesi... Cümlemizi cennetine lâyık kullarından eylesin!”
Bana ,tamamını hatırlayamadığım,gerçek mi,hikaye mi? olduğunu bilmediğim birşey anlatmışlardı;
Zat-ı muhteremin biri,hergün hergün bıkmadan Allah'a yalvarıyormuş."Allahım!Beni, cehennemi dolduracak kadar büyüt" diye dua ediyormuş.Allah,O kişinin neden öyle dua ettiğini ögrenmesi için Meleklerinden birini görevlendirmiş.
Melek sormuş,neden cennete girmek için değil de,cehenneme gitmek için ve orayı doldurmak için dua ediyorsun ?diye.
Dua eden kişi;"Birgün yatarken mumu söndürmek istediğimde nefesim yetmedi,bende elimle söndürüvereyim demiştim,elimdeki yanığın acısı haftalarca geçmedi.küçücük yanık...Elim yandığında bir an için Allahı unutup Anam!...diye bağırdım.Allah hem cenneti hem cehennemi dolduracakmış.Beni ,cehennemi doluracak kadar büyütüp,başka kullarına yer kalmasın diye dua ediyorum demiş.
Yazınızın konusuyla bağlantısı var mı?yok mu?bilemiyorum ama yazınız bana dua eden kişiyi hatırlattı.Aynı duayı zaman zaman bende ediyorum.
Güzeldi,kutlarım,Saygılar
aklıma babanemle yaptığımız mezar ziyaretlerini getirdiniz.
-babanne neden suluyoruz ki mezarı...
-onlarında suya ihtiyacı var..
-o zaman çok dökelim.bir dahaki gelişimize kadar yetsin...
-babanne mezarın başında kertenkele duruyor...
-bırak dursun o ölünün ruhu...bize bakıyor...
-neden kertenkele? kuş olsaydı olmaz mıydı...?
-babaanne bizi duyar mı?
-elbette..bak bizi izliyor da..
-ama cevap vermiyor?
-cevap veriyor..biz duymuyoruz...
-babanne bütün ölüler birbirleri ile konuşuyor mu?
-evet konuşuyor...
-babaanne bekçi ile de konuşuyorlar mıdır?
korkmuyor mudur?
- o sadece seslerini duyuyordur...
neden korksun ki..
-ben korkardım ama..
-korkmazdın...
-babaanne neden mezardakilere şeker dağıtıyoruz?
-sevdiklerimizin ruhuna gitsin diye...
-ama neden şeker?
-istersen şeker dışında çikolata da dağıtabilirsin..
-ben şeker dağıtıyorum..çocuklar sevinsin..sevabı da sevdiklerimize gitsin diye...
-babaanne neden mezarlıklar ıssız ve insanlar yok...
-biz varız ya..bak ileri de de birkaç kişi daha var...
herzaman ki gibi yazınız çok güzeldi..
yüreğinize sağlık...
saygılarımla...
_ “Bak! Orada Türkçe Kuran var. Aç, meal oku! Bana sorma! Doğurdum, büyüttüm, okuttum; aklın benden çok eriyor, her şeye! Bana sorma! Oku, düşün, anlamaya çalış!”
* * *
Babam;
"Arada orda duran "o kitabi" oku. RUHUN DARALDIKCA, CANIN SIKIDIKCA OKU, cok da degil hani, bi bes on dakika, bana sorma herseyi..benim agzimdan cikan hersey dogru cikmayabilir..bosuna günaha sokma beni..En dogru olan "o" kitapta yaziyor zaten!"
***
"Sondan başla! Baştan okuyacaksın diye ayet yok ya!"
Babam;
"Ortadan oku, sondan oku, ilk zamanlar dikkatini/ilgini ceken yerleri oku..zaman zaman alisacak, anlamaya baslayacaksin, dilin de gelisecek gönlümde!"
- - - KARSILASTIRMA YAPTIM..DOGRU'YA CIKAN HER YOLUN AYNI OLDUGUNU BELIRTMEK ICIN- - - -
Birde günesi cehenneme benzetme konusuna gelirsek;
bence de öyle, neden öyle diyecek olursaniz;
Günes uzaktan insana cazip geliyor, dünyaya hayat veren günes..ama günese binlerce metre uzaklaiktan da olsa yaklasacak olsak eriyip yok olurduk, bize olan zararini o zaman anlardik
Cehennem de aynen öyle. Cehennem diye birsey olmasaydi insanlar diledikleri gibi yasayip sürekli harama, kötülüklere yelken acacaklardi. Cehennem korkusu uzaktan bizi iyilige yönlendiriyor aslinda..Bunu anlamayipta "kitabimizda" yazilanlara uygun bir sekilde yasamadigimiz takdirde, cehenneme adim adim yaklasiyor ve hicte cazip bir yer olmadigini anliyoruz.
ALLAH'IM HEPIMIZI CEHENNEM AZABINDAN KORU YARABBIM!
^^^^^^^
ALLAH bu yaziyi yazan ve düsündürenden razi olsun!
Çok demokrat bir anne babanın elinde büyümüşsünüz.
Annenizin güneşi cehennem olarak yorumlaması bencede doğru bir yorumdur.
Bu yorumu Ahmed Hulusi de yapmaktadır.
Ahmed Hulusi en sevdiğim yazar ve düşünürdür.En çok kitabını okuduğum kişidir.
Sizi bu harika yazınızdan dolayı tekrar tekrar kutluyorum.
Anlarsın! İlk okuduğunda, ondan sonraki okumalarında tam anlayamazsan bile, sonunda o, sana kendisini anlatır! Farkında olmadan her okuyuşunda anlamını biraz biraz emer beynin. Okudukça, öyle bir zaman gelir ki açık ayetleri kolayca anladığın gibi, kapalı ayetleri de anlayabilir duruma gelirsin.”
evet okudukca anliyor insan.
cok güzel bir yazi yine.
izini gitmistim ve mahallede biri ölmüstü,gömülmeden daha okadar bir koku yayilmisti ki.bu aklima geldi birden.
Allah rahmet eylesin o insana ve cehennem azabindan korusun.tüm ölmüslerimizi cehennemin azabindan korusun Allah.
yüreginize saglik.okumadigim zaman yazinizi icimde sanki bir eksiklik oluyor.
iyiki varsiniz.sevgiler.
Amin sevgili yazarım. Yine güzel ve anlamlı bir yazı idi. Aslında her sorunun ceabı ilmihalde var ama bakmasını bilmiyoruz maalesef. Kulaktan dolma sözleri esas alıyoruz. Kuran-ı Kerimimizin artık türkçe meali de var. Takılığımız yerde açıp okuyabiliriz. Bu yazınızı okuyunca kızımın küçüklüğü aklıma geldi. Bana daha çok küçükken bir soru sormuştu. " Anne ! Allah nerdedir " DEMİŞTİ. bİR AN CEVAP VEREMEDİM. sONRA DÜŞÜNDÜM VE " HERYERDEDİE " dedim . Kutluyorum. Sevgilerimle
Çok anlamlı ve güzel bir yazı okudum sayfanızdan. Bende çocukken mezarlıklarda çok etkilenir, insanların bu toprak yığınının neresinde olduğunu herkese sorardım. Bir defasında hiç unutmuyorum, mezarlıktayız, mezardaki büyük ağaçları gösterip, ölülerin karnına saplanmazmı bunların kökleri demiştim. Banada tıpkı size verilen cevaplar gibi cevaplar verilmişti, ama kimse beni ikna edememişti, hep o ağaçları ölülerin karnına çakılmış birer kazık olarak düşündüm. Paylaşım için teşekkürler.