SON'UM TİTREŞİM ÇÖPLÜĞÜNDE
Zorla kalem tutan ,titreyen ellerimle ,titreyen yürek sesini yazmaya çabalıyorum. Nafile
sesler o kadar güçlükü hiç birini anlayamıyorum ,duyamıyorum,sanki bir deprem
yaşıyorum. Yıkıntılar harabeler o kadar çokki hiç birine yetişemiyorum,her yıkıntıdan
iniltiler bağrışmalar ve imdat sesleri yükseliyor!ortada dönüp duruyorum şaşkınım ve
yalnız başımayım. Oynatacak kolum ,yürüyüp koşacak bacaklarım ,düşünecek beynim
sanki kısa devreyle devre dışı kalmış ,sadece bakınmakla yetiniyorum boş gözlerle.Sadece
bakmak neyi çözecek neyi kurtarıp neyi onaracak ,yoksa kendiside yıkıntılar arasında
zar zor ayakta kalan, artçı depremle üstüne yıkılacak olan ,yıkıntıyla beraber sonunumu
hazırlayacak.İşte o zaman sesler, uğultular, kesilecek duymayacak titremesi geçen eller
ve hiç bir şey yazamayacak kendi sonunun hazırlanmasına engel bile
olamayacak.Titreyen yürek sesi dalga dalga yayılıp ,deryalar aşıp okyanuslar geçip,
kaybedecek kendini uzay boşluğunda gezen titreşim çöplüğünde.
MUHTAR GAZİ TOPAL
11/07/ 2009 CUMARTESİ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.