- 727 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Rüyadaki Gerçek (2)
RÜYADAKİ GERÇEK
Feraye hanım, Fırıldak Ferdi`yi görünce geçmişe gider ve bir zamanlar hakaret ettiği çocuğu sanki karşısında görmüştür. Ferdinin ona bakışları her zamanki gibi gülümseyişlerle doluydu.
Ayağı kalkmak istedi ancak, içindeki inat bir türlü kaldıramıyordu onu. Zamanında geçirdiği tarfik kazasında annesini kaybedip kendi ayaklarını felç bırakmıştı. Fırıldak Ferdi, şoförüne dur! emrini verdi ve arabadan aşağı indi. Yavaş yavaş kendisine bakan hanımı tanımak istedi. Yıllar Ferayeyi çok değiştirmişti. Kazada yüzündeki bir kaç darbe onu bambaşka bir insan yapmıştı. Umutlarını da zehir kıvrımı...
`Çıkılmaz Sokak` adlı Mahallede komşularıyla arası iyi olan Feraye, aşağı inmek için Mine den ve bir kaç komşusundan yardım istedi. Komşularının kızlarının yardımıyla aşağı indi. Ferdi, Feraye`yi görünce şok oldu. Yıllar önce kendisini aşağılayan kadına yenide aşık olmuştu. Yıllar değiştirse de kendisini kalbini hiç değiştirmemişti. Ferayenin gözleri doldu. Uçurum gibi olan `Sincap Bakışlı` gözleri Ferdi`yi etkilemeye yetmişti. Gözlerindeki yaşlardan Ferayenin pişman olduğunu anlıyordu.
Çocukluk günlerini hatırlıyorlardı. Ferdinin küçük bir bisikleti vardı. Feraye her istediğinde onu kırmazdı. Kendi elleriyle, Feraye`yi bisikletine bindirir ve kimsenin ona bakmaması içinde sinirli tavır takınırdı. Feraye de bisikletten her düştüğünde Ferdi`ye hakaretler savurur, Ferdi yine, çıtını çıkarmazdı. Bir gün, bir çocuk Ferayenin ayağını kanatmıştı. Ferdi, çocuğu yakalayıp çocukla kavga etmişti. Ferayenin gelip kendisine teşekkür edeceğini zannetiğinde Feraye gelip ona `benim işime karışma` demişti.
Mine, Tarıkla yolda pikniğe gitmişti. Tarık`ın ellerindeki izleri fark etmişti. Tarık`a sorduğunda ise, Tarık, `doğuştan beri vardır. Rahmetli babamda da vardı.` Mine, Tarık`ın ailesiyle tanışacağı için sabırsızdı. Saatler kalmıştı ve çok heyecanlıydı.Beklenmedik bir anda, Tarık, Mine`yi öpmek istediği sırada araba kaza yapmıştı ve kamyonun altına girmişti.
Hayal sahnesinden uyanıp gerçeğe dönen Feraye ve Ferdi, konuşmalarına devam ediyordu. Ferdi, Feraye`yi kollarına alarak evine kadar taşıdı. Sonr çayı kendisi demledi ve Feraye`ye uzattı. Feraye kendi evinde yabancı gibiydi. Oysa, otuz beş yıllık evinde, Ferdi`ye ne kadar kızsa da unutamadığı tek anısı Ferdiydi.
Ferdi artık bir iş adamı olmuştu. Tekstil ve İlaç firmalarında başarılı biriydi. Otuzbeşyıl boyunca bir kez evlenip otuz iki yaşında eşinden ayrılmıştı. Melis hanım, Ferdi`yi daha fazla eve geç gelmelerini kaldıramayıp onu boşamıştı. Cebinde de Ferayenin öğrencilik yıllarındaki fotoğrafını görmüştü.
Arazi çalışması yapan vatandaşlar yolda bir araba ve bir kamyonun çarpıştığını görüp, derhal polise ve itfaiyeye haber verdiler. İhbar doğrultusunda polisler, kamyon şoförünün hafif yaralandığını, beyaz brodway marka arabanın içindeki genç kızın ağır yaralı olduğunu ve genç adamında sol kolunun koptuğu hayati durumunu iyi olduğunu bildirdiler. Polis ve itfaiye geldi ve yangın büyümeden yangını söndürdüler. Kimlik doğrultusunda Mine ULAÇ ve Tarık UYSAL`ın haberleri televizyonda yayınlandı. Geniş haber doğrultusunda, ünlü işadamının soyadıyla aynı olan gencin babası olan Ferdi UYSAL`ın ifadesinin alınması istendi.
Arazi yağmasından dolayı dar bir alanda kazı çalışmasından dolayı iki aracın birbirine girdiği ve arazinin Uysal ailesinden Ferdi UYSAL`a ait olduğu bildirildi.
Feraye ile konuşmaları doludizgin devam eden Ferdi, şoförünün acil içeri girmesiyle şok olur. Durumun acil olduğunu söyleyen Ferdi, Feraye`ye bir daha geleceğini söyleyerek yola koyulur. Yol çalışmalarındaki arıza sebebiyle arazideki çalışanların ustası Mithat Beyi, arayarak durumu öğrendi.
Melis hanım, televizyondan Oğlunun ve kız arkadaşının kaza geçirdiğini öğrenince şok olur...
Devam edecek...