- 589 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Dağlar Yalan Söylemez
Sular gibi yürürsün içerime,
Sökersin ülkemin yabanıl köklerini.
Bir türkü gibi sokulursun can evime,
Söyletirsin yurdumun en içli ezgilerini.
Bildiğin tüm oyunları oynarsın, rakkase gibi. Senin yolunu gözlerken ben, tüm mesajlarıma gülücükler bağlayıp, ülkeme geri gönderirsin. Usumdaki dağlara tırmanışlarımı bitirince sana yankımı göndereceğim demiştim. İçimdeki sıradağları tırmanmaktayım güzelim. Her soluklandığımda, sevdanın zirvelerine çıkarken verdiğim her molada düşüyorsun içime. Gönlümdeki suretlerini ellerimle seviyor, parmaklarımla geziyorum dudaklarının doğurgan bahçelerini.
Hasretinle her yıkıldığımda, geçiyorum kahır defterimin başına. Sevgi bahçeme seni çağırıyor, seni diliyorum göklerdeki yağmur bulutlarından. Fırtınalar esiyor seni bekledikçe. Seni bekledikçe, isyanlarım ayyuka çıkıyor. Kapkaranlık bir gece, hüzünlü bir yalnızlık ve içimdeki deli tufanlarla bir başıma kalıyorum seni bekledikçe.
Belki birbirimizi sevdikçe bu korkulu rüyaları hep göreceğiz. Yüreğimiz hazin bir şarkıya teslim olacak. Belki de uzaklardaki o serabı hiç yakalayamayacağız. Susuşlarımızın pınarlarından akan gözyaşlarını ve öykümüzün her gün yeniden başlayan serüvenini sınayacağız birbirimizde. Kımıltılar olacak yanı başımızda, gocunan bakışlar olacak üstümüzde. Yasak sevişmelerimizin ininden birbirimize doyamadan ayrılacağız.
Sana bir uçurtma yapmak isterdim rengârenk. Çocukluğunun anılarında kalan tüm renkleri resmederdim üzerine. Sonsuzluğa, ulaşılmayacak kadar uzaklara salıp ipini, kahkahanı duymak isterdim. O uçurtmanın ipini kır çiçeklerinin gövdesine bağlayıp rüzgârlar dilerdim sonra. Bu sevdanın rüzgârına dayanıp dayanamayacağını beklerdim sabırla.
Saniyeler bir deniz gibi akınca yanımızdan, sular gibi yürürsün içerime. Sökersin ülkemin yabanıl köklerini. Bir türkü gibi sokulursun can evime, söyletirsin yurdumun en içli ezgilerini. Suya yalnızlığımızı yazmak gerekiyor her birbirimize yanıp yakıldığımızda. Saçların yüzüyor içimdeki göletlerde. Su gibi akıyor zaman, su gibi çarpıyor yüzümüze hasret. Ellerini tutunca kuşlar konuyor omzuma. Gözlerine bakınca çiçeklerin bin bir renklisi patlıyor topraktan. Dudaklarına uzanınca mutluluğun upuzun köprülerinden geçişe başlıyorum.
Elmanın çekirdeğinde de hüzün vardır anlayacağın. Yüreğinin çiçeklerini açtırmak için yağmur dilemelisin göklerden. Şahinlerin bile güvercin kanatları vardır. Kelebeklerin ömrü üç gündür. Arkandan yiten güne ağlayışlarını bitir. Ömür, gözyaşına yazılı bir hicran denizidir. Söylediğin tüm türkülerde geceler gündüzlerle nöbet değiştirir. Ömrünce yaşadığın en büyük sevda yaşamla arandaki aşk’tır.
Sana her bakışımda, mavi boyalı bir sarayın kapılarından kovuluyorum. Turunç bahçelerinde bir ağustos yağmuruna tutuluyorum. Geçmişin tahta köprülerinden her geçmeyi denediğimde ayağım boşluğa düşüyor, uzaklardan gelen bir yankıya gönlümü veriyorum. Her gecenin sabahında seni beklerken ben, toprak testilerden sular içiyor, susuzluğumu gideremiyorum. Güneşe her yüzümü döndüğümde göğsüme çığlıklar saplanıyor, ceylanlar ürküp kaçıyor ormanlarımdan.
Öfkemi sakladım yıkılmış duvarlarımın kuytularına. Kara kışta, deli zemheride umuda beledim aşkımı. Bir başkaldırışın öfkesini sürme gözlerine. Soyarak derilerimi ulaşamazsın yüreğime. Bulutların kanadında, rüzgârın yelesinde, çınarların en ulusunda ve Harran’ın sularında gizlidir sevdam. Her gözlerime bakışında dağlanıyorsa içim, her ellerime dokunuşta paralanıyorsa yüreğim ve her ağlayışımda devriliyorsa kayığım, her öpüşümde seni, yanıyorsa dudaklarım, dağlara sor sana olan sevdamı. Dağlar yalan söylemez ve yankısıyla bu sevdaya asla ihanet etmez...
Selahattin Yetgin
YORUMLAR
Öfkemi sakladım yıkılmış duvarlarımın kuytularına. Kara kışta, deli zemheride umuda beledim aşkımı. Bir başkaldırışın öfkesini sürme gözlerine. Soyarak derilerimi ulaşamazsın yüreğime. Bulutların kanadında, rüzgârın yelesinde, çınarların en ulusunda ve Harran’ın sularında gizlidir sevdam. Her gözlerime bakışında dağlanıyorsa içim, her ellerime dokunuşta paralanıyorsa yüreğim ve her ağlayışımda devriliyorsa kayığım, her öpüşümde seni, yanıyorsa dudaklarım, dağlara sor sana olan sevdamı. Dağlar yalan söylemez ve yankısıyla bu sevdaya asla ihanet etmez...
gönülden kutluyor alkışlıyoıum...
Elmanın çekirdeğinde de hüzün vardır anlayacağın. Yüreğinin çiçeklerini açtırmak için yağmur dilemelisin göklerden. Şahinlerin bile güvercin kanatları vardır. Kelebeklerin ömrü üç gündür. Arkandan yiten güne ağlayışlarını bitir. Ömür, gözyaşına yazılı bir hicran denizidir. Söylediğin tüm türkülerde geceler gündüzlerle nöbet değiştirir. Ömrünce yaşadığın en büyük sevda yaşamla arandaki aşk’tır.
BAZEN SUSMAK ZAMANIDIR.......
SEVGİMLE ŞAİR....