- 715 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GİTTİN
07.07.08/Salı Sa:02.30
Gittin! Adına ne şiirler yazıldı bilmeden gittin. Kaç gece kaç gün seni düşünmekten heder oldu öğrenemeden ve defterimde ne kadarda çok yazı birikti senin için okuyamadan gittin!
Hâlbuki sana anlatacak ne çok şeyim vardı. Bir gün kendimi anlatırdım sana, işte neyi severim neyi sevmem falan. Ha birazda küçüklük yaramazlıklarımdan bahsederdim. Eminim gülerdin bana. Sonra bir gün sana seni anlatırdım uzaktan tanıdığım kadarıyla seni. Sen benim yanlışlarımı düzeltirdin ve belki sen de bana benim bilmediklerimi anlatırdın. Ben çok sevinir hiç sıkılmadan dinlerdim emin ol. Ve bir başka gün sana o günü anlatırdım…
Seni bir kez daha göremeden gittin! Bir hayale daha izin vermeden gittin.
Aslında dur bir saniye… Özür dilerim. Sana bu kadar kızmaya hakkım yok, seni suçlamaya. Her şey benim kalbimde başlamıştı yaklaşık 5 yıl önce. Ben ve sen daha 13 yaşındayken, çocukken. Şimdi 18 yaşında… 5 yıl neler getirip neleri alıp götürdü uzun uzadıya bunları anlatmayacağım sana. Şunu bil ki getirdiklerini hep geri aldı. Tıpkı seni aldığı gibi…
Nasıl desem öyle başkaydın ki. Seni gördüğüm ilk günün ardından gözlerimi kapattığımda aklıma ilk gelen ela gözlerindi. Hatırlıyorum da nasıl zorlamıştım kendimi seni hatırlayabilmek için yüzünü duruşunu cismini… Ama nafile sadece gözlerindi aklımda kalan yeşile kaçan ela gözlerin. O gece tüm dileğim gözlerine doyasıya bir daha bakabilmekti aynı bu akşam ki gibi…
Kimdin, nerde oturur nerelere giderdin. Bunların hiç birini bilmeden bir gün camdan bakarken karşımda seni gördüm. Senin odan olmalıydı şimdi ise benim boş pencerem. Her gece sana iyi geceler der, her sabah günaydın derdim, pencereye koşup duyar mıydın beni? Peki ya hisseder miydin seni sevdiğimi…
Senin hakkında çok şey öğretti zaman. Ve zaman karşıma birini çıkardı arkadaş olduk. Bir gün bana seni yani eski sevgilisini anlattı. Bu çok acı verici bir şeydi.
Seni gördükçe açığa çıkar yazıya dökülürdü, seni göremedikçe büyürdü o duygu…
Zaman bu ya göremez oldum seni. Anlamalıydım gideceğini... Konduramadım işte yıllar yılı sürer sandım, yanıldım.
Sessizce gittin! Seni unutmayacağım diyemiyorum biliyorum insan unutur. Hiçbir şey ilk günkü gibi kalmaz, heyecan vermez insana.
Raftan bir kitap alacağım okumak için, içinden bir not çıkacak belki seni hatırlatan. İlk zamanlar ağlayacağım. Fakat zamanla gözümden sadece bir damla gözyaşı dökülecek.
Evinin önünden geçerken ziline bakacağım. Başka bir isim okumak canımı acıtacak ilk zamanlar. Sonra zilde yazan ismi okumayacağım bile.
Ve bir gün bir müzik duyduğumda seni anlatan... Saatlerce her şeyi unutup seni düşüneceğim. Ama zamanla bir ismin gelecek aklıma biraz zorlayıp hafızamı, hatırlaya bilirsem eğer o gözlerin gelecek aklıma.
Ama şunu biliyorum ki sadece o boş pencere sığınağım olacak. Sanki sen oradaymışçasına geçeceğim karşısına. Bir dosta anlatır gibi anlatacağım tüm dertlerimi sözsüz kalpten. Sonra en mutlu anımda bir sevgiliye sarılır gibi koşup sarılacağım o pencereye. Ağlamak istediğimde ise bir gün bir anne kucağına yaslanır gibi yaslanacağım o boş pencereye…
Tüm benliğimle unutacağım seni yıllar sonra. Bir adın kalacak ve belki zamanla oda…
Sana ilk geldiğinde hoş geldin demeye fırsatım olmamıştı ve şimdi ise güle güle dememi bekleme… Tek isteğim bir gün aynı anda gökyüzüne baktığımızda eğer bir yıldız kayarsa seni çok sevdim, bunu hisset.
Mutlu ol!