KADER KURBANLARI
Adliyelerin yüzü ne kadar da soğuktur...Gri duvarlar... Suçlanmaya aday yüzler... Polisler... Jandarma... Üniformalı herkes ordadır nerdeyse...Hangi adliyeye giderseniz gidin ana baba günü manzarası, onlarca mahkemede bir o kadar hayati kararlar veren hakim savcılar görürsünüz.Birileri birilerinin yaşamları hakkında söz sahibidir. Toplıumsal kuralllara uymayanlar ya da bir kişinin özgürlük alanına tecavüz edenler yargılanmak üzere sırada beklerler... Kimi insanlar haklarını savunmaya kimileri de haklarını almaya gelmiştir... Herkeste bir beklenti vardır ve ilginçtir herkes kendince haklıdır...
Mahkeme salonlarında ya da savcı odalarında dertlerini anlatmaya koyulanlar, hep haklılıkları için çabalarlar.Yüksek s esle bağıran mübaşir, avukatları ve şahitleri çağırdığında ,mahkeme salonu nice yaşamlara tanık olur.Cinayet sanıkları,eşini dövenler,tacizciler... daha neler neler... Bir insanın normalde aklına bile gelmeyecek ama bir insanın da işlediği suçlar... Nasıl olur ,nasıl böyle bir şey yapar insan,;diye kendinize sorduğunuz soruların cevaplarını yaşayan insanlarla yüz yüze gelirsiniz orda...
İki jandarma arasında gencecik bir yüzün sert- kendince gururlu- bakışlarıyla karşılaştığınızda merak eder de sorarsanız, öğrenirsiniz namus cinayeti işledğini.Ya karısını ,ya kız kardeşini namus belasına öldürmüştür.Kader kurbanıdır o artık ... Mapusta yatarken en güzel şekilde ağırlanır,raconudur damın ağası olmak onun için;çünkü namus temizlemiştir...
Bir başka bankta kucağında ve elinde tuttuğu çocuklarıyla yüzü gözü dağılmış bir kadın görürsünüz; bilirsiniz ki işsiz,alkolik bir kocadan dayak yemiştir... Koca da kader kurbanıdır. Param olsa niye karımı döveyim hakim bey diye mahkeme de bir de bağırır...
Savcının odasından gelen yüksek seslere kulak kabartınca neler duyarsınız neler...
Onbeşini yeni bitirmiş bir kızın otuzunda bir adama nasıl kaçıp hamile kaldığını ,sonra da onu sokakta bırakıp eski karısına döndüğünü öğrenirsiniz; kız da ailesi de onu bu hallere düşüren de kader kurbanıyız diye savcıdan adalet beklerler...
Her oda, her salonda binbir çeşit suç,suçlu,gariban,kader kurbanı ve haklılar vardır.Ceza evleri kader kurbanlarıyla ,suçsuz olduğunu söyleyenlerle dolup taşıyordur aslında .Peki bütün bu suçları kader yaptırıyorsa insanlar kendi iradeleriyle ne yapıyorlar...Aşık oluyorlar ya da tatil yapıyorlar ya da mutlu oldukları birşey..İlginçtir ki bir insanın başına gelenler kötü ise onu mağdur ediyor, üzüyorsa ;hep kaderden geliyor;
iyiyse,mutluysa bunu hep kendi başarıyordur.Ne büyük bir yanılgı dimi...
Kader kurbanıyım diye işledikleri suçları ve ahkaksızlıkları haklı çıkarmaya çalışan insanlar, bu ruh halinden çıkmadıkça ve bu öğreti nesilden nesile aktarıldıkça, bu toplumun suç oranını düşürmeye gücümüz yetmez... Suç ile inanç arasında böyle bir ilişki kuran halkımızın çocukları , potansiyel kader kurbanı olarak yetişecek ve adliye koridorlarında kendilerini haklı sayan suçlular göreceğiz.
YORUMLAR
size tamamen katılıyorum..hatırlarsanız "kader"konulu yazımda da belirtiğim gibi kaderini insanlar çizer..yani önceden yazılmış çizilmiş birşey yok anlayacağımız...bir kere bunu tamamen kafamıza yerleştirmemiz gerekir..yaptığımız ve gördüğümüz herşeyi kadere bağlamanın manası yok..böyle düşünülddükçe dediğiniz gibi biri çıkar kaderimse çekerim deyip intihar eder,adam öldürür ve ne yapayım kaderimde vardı der..olmaz,olmamalı böyle..kader kurbanları işledikleri suçların cezasını çekerler işte böyle..temiz bir toplum,temiz bir gelecek istiyoırsak çocuklarımızı bilinçlendirmeli ve doğruya sevketmeliyiz..aksi takdirde toplum gittikçe çökmeye mahkümdür...yüreğine sağlık..anlamlı ve güzel tespitlerdi...kutlarım..sevgimle...
''KADER KURBANLARI''
giriş paragrafının konunun vurgusu adına bölünmesi gerekliliğidir, fikrimi beyanı.
yazımdaki kelime yazılım hatalarının düzeltilmesi gerekliliğinin yanı sıra anlatımdaki sade üslûp okuyucuya keyif vermektedir.
konuya dair insanı isyana sürekleyen menfaatin gözetildiği boyun eğişlerin resminin çizimi güzel...
sevgimle kalın...