HAYATI UNUTURSAK...
HAYATI UNUTURSAK..
Hayat nasıl bir döngü böle,nasıl da hazırlıksız yakalıyo insanı hiç ummadığı anda, neden böle bir kördüğümün içinde boynumuza dolanan halatı çekip atamıyoruzki;hangi yol, hangi seçim bizi mutlu ediyoki sanki, anlık mutluluklarmı? hayır adı üstünde anlık işte, hiçte kalıcı değil,içinde bir anda kıpırdayan birsey zaten ne kadar kalıcı olabilirki?hayat öle bişeyki aslında delice güldüğün bir an gelen bir telefonla yada calan bir kapıyla hayat aslında hiçte o kadar kolay lokma olmadıgını bir kez daha kanıtlıyor bize dalga gecer gibi…savrulmaya baslıyosun, sonbaharda dağılan yapraklar gibi,nereye gittiğini bilmeden çarpıyor insan yerden yere, durmak istesende duramıyorsun çünkü güç artık nerden esecegini bilemediğin bir sarhos rüzgarın eline geciyor ansızın.şaşkınsın ve bir o kadar korkak, hışırdıyorsun yerde ama baharın gelmesine daha cok var bellikli,anlıyorsun, çaresiz bekliyosun baharı yeniden yeşillenmeyi..bir o kadarda adil aslında bazen isteyipte hiç olabilecegine ihtimal vermediğin olaylar geliyor basına,mucize gibi yani,bu dünyada mucize varmı diye sorarsanız bence var, bence her zaman bir muzice olabilir,mucizeler insanı hayatla yeniden barıştır, küstürende o barıştıranda o aslında hayatın ta kendinisi, bize bir oyun oynuyor şımarık bir çoçuk gibi, kendini hatırlatıyor bize, onun farkına varmadığımız bir an dikiliyor ,biz insancıkların karsına ve hey baksana ben buradayım diyor sana,hani bazen çoçukların farkına varamayız ya onlarda kendilerini göstermek için değişik seyler yaparlar işte aynı bunun gibi hayat, herseyin farkında ama bir o kadarda hiçbirsey bilmiyorum tiyatrosunu oynuyor bu dünya sahnesinde…Adaletlimi yoksa,acımasızmı bilmiyorum bazen gerçekten anlayamıyorum keşke bir klavuzu olsaydı dediğim cok oluyor bu denklemin fakat sonra anlıyorum ki bu benim bildiğim bir denklem değilmiş.bu denklem ne yapıyor biliyormusunuz bazı durumlarda elinden hiçbişey gelmediği bir an elini başında çaresiz otururken buluyorsun yaşlar dökülüyor bacaklarına ve tam o an anlıyorsun bir muzice gerek,bir değnek masallar geliyor insanın aklına küçükken huzurla bizleri uykuya götüren o güzel masallar….bir peri olsa diyosun, yanımda beliriverse, sorsa bana ne istediğimi, desem ki ona yaşanan olumsuzlukları eski haline getir, zamanı geri , yeniden acı cekmediğim güldüğüm eglendiğim o ana götür desem,götürürmü ki acaba?masallarda oluyordu hani biz onlarla büyüdük, onlara inanarak büyüdük,çoçuklarımızıda öle büyüttük yoksa yanlış mı yaptık, inanmasamıydık tüm o rüya kadar güzel öykülere…hayat cok gerçekmiş yaa ben hayatı daha yumusak sanırdım ama cok sertmiş çok sinsiymiş haksızlık bu.sadece banamı herkese haksızlık iyiyle kötüyü ben bile senden daha iyi ayırt edebilirken sen nasıl ayırt edemiyorsun, diye bağırıp boğazına yapışasım geliyor bu kahpe hayatın ama yapamıyorum çünkü o benim her zaman farkımda fakat ben onu bazen unutuyorum…işte bu yüzden o daha güçlü..o uyumuyor,ben uyuyorum o her daim üzerimde benimle yürüyor bazen çelme takıyor bazen elini uzatıp beni kaldırıyor hiç kalkamayacağımı düşündüğüm bir an…
Şimdi sana sesleniyorum ukala hayat elini uzatmanın zamanıdır elini uzat ve tüm yürekleri yeniden tazele sana söz seni unutmamak için çabamız her zamankinden daha fazla olacak taki bize kendini yeniden hatırlatana kadar…
YORUMLAR
hayat: içgüdüsel tepkimelerimizi haznelerinden çıkarıp ulu orta sesli düşüncelerimize katabildigimiz hayat...
üstünkörü dilek temennilerimizi irdelemeye korktugumuz ve yaşanması güç olan ögeleri içinde barındıran hayat..
dahada fazla söylenecek bir şey bırakmadınız bizlere ..
emeginize sağlık efendim.. beyaz kagıtların üzerindeki derin kalem yaralarınız (DAİM) aksın ..