- 860 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
PAMUKLU GÖMLEK
Güneşin adeta kavurduğu şu yaz günlerinde “tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan?” benzeri bir soru takıldı zihnime. Sahi, yandığımız için mi soyunuyoruz, soyunduğumuz için mi yanıyoruz biz acaba?
Ninemler kuşağının kullandığı bir kıyafet var elimde. Ninemlerin “Pamuklu Gömlek” dedikleri bir kıyafet. Ninem kullanmadığı bir tanesini saklamış, bir süre önce de bana vermişti saklayayım diye, hatıra niyetine...
Farklı bir kıyafet... Beyaz astar ve mavi zemin üzerine küçük çiçekleri olan bir kumaşın arasına ince bir kat pamuk yayılmış. Günümüzdeki kapitone kumaş benzeri, birkaç santim aralı, sıra sıra dikilmiş üstünden. Yaka modeli ise, özellikle son zamanlarda bazı markalar tarafından gömlek yakalarında çok kullanılan bir model. Ön tarafı yaka kısmından göğüse kadar dört düğmeyle; göğüsten aşağıda kalan kısım ise biri içte, biri dışta olmak üzere iki düğmeyle kapatılmış.
“Yaz-kış bunu giyerdik” demişti ninem... Hayretle sormuştum “kışın tamam da, yazın nasıl giyerdiniz” diye. “Kızım” demişti, "bu kıyafet kışın soğuk geçirmezdi, yazın da sıcağı geçirmez, serin tutardı…”
Yaz sıcağını iyiden iyiye hissettiğimiz şu günlerdeki halimize bakıyorum şimdi. “Yanıyorum, bitiyorum!” puflamalarıyla alabildiğine/olabildiğine soyunuyoruz. Uzun kollu kıyafetle gördüklerimizi densizliğimiz ölçüsünde sorguluyoruz bile “bu havada nasıl giyebiliyorsun” diyerek!.. Ne kadar az giyersek o kadar az yanacağımızı, hiç giymezsek hiç yanmayacağımızı düşünüyoruz. Halbuki soyunmanın dibine de vursak serinleyemiyoruz, aksine daha da yanıyoruz.
Velhâsıl; yandıkça soyunuyoruz, soyundukça yanıyoruz!..
Hicran Seçkin
YORUMLAR
aslında bu konu tekstil devlerinin araştırmasına çok yakın bir zamanda mahsar olacaktır.. Çünkü sıcaklar dayanılmaz duruma geliyor her geçen mevsim..
Bizim büyüklerimiz bilge insanlarmış. Bakmayın şimdiki bizlerin aptallığına diye, teselliyi geçmişte arayanlardanım..:)))).. güzel yazmışsınız, yüreğinize sağlık Hicran hanım..