- 1803 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
91 - KÜFÜRBAZ
Onur BİLGE
Bir de arka sokakta Recep vardı. İçkici, esrarkeş, küfürbaz, bir Allah’ın cezası... Bazıları ona İrecep, bazıları da Erecep derlerdi. Sigaradan ya da esrardan dişleri köklerinden çıkmış, uzamış; o nedenle ağzını kapatamayan, gülüyormuş gibi araları yemek artıkları dolu sapsarı dişleri dışarıda, gözleri yarı kapalı, baygın bakışlı, gözlerinin etrafı, özellikle altları morarmış, yüzü ergenlik mezarlığına dönmüş, iğrenç bir tip...
Karısının adı Sıdıka’ydı ama ona Giritliler Sidiko diyorlardı. Giritliler de isimlerin sonlarına O getirmeyi adet edinmişlerdi. En küçük oğullarının da adı Ali’ydi. Ona da Aleko diyorlardı. Amediko, Hamdiko... Kadriye’ye Kaduruş diyorlardı. Deforme ediyorlardı, isimleri, yerlilerle Giritliler, el birliğiyle. İlkin biz asıl isimlerini söyledik. Sonra biz de değişikliğe uğramış hallerini kullanmaya başladık. Aleko’ya Ali desek, bakmıyordu. Kaduruş da öyle. Sadece okulda ve resmi dairelerde gerçek isimlerini anımsayıp, kulak kabartıyorlardı.
Küfürbaz Recep’in oğlu vardı. Kendisi gibi çelimsiz... Sıska, çengel bacaklı... Çöpten çocuk... Anasının babasının ilk erkek çocuğu, ilk göz ağrısı... Vermişler yüzü vermişler yüzü, şımarmış da şımarmış... Güya futbolcu olacakmış da... Miniklerde oynayacakmış da... Anasını babasını kurtaracak
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 4
AYNA - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
Icim yanarak okudum. Allah böyle zor durumda kalan analara sabir versin. Bir digerki hikayenizdeki, kocasindan dayak yiyen kadin geldi aklima, o da dayanamayip dayak yedigi ev/in/e geri dönmüstü. Bak bu hikayede de kadincagiz gidememis kocasini almadan. Nereye gidecek, kapisini calacak kimi varki, calacak kapisi olsada nolurdu sanki? Acacak kimi vardi, merhamet kapisini herkes acmiyorki, acsaydi zaten bir $i$e süte muhtac olmazdi bebesi. Allah zarda zorda olan herkese I$IK tutan kapilar acar insallah. Hepimiz farkli sekillerde sinavlandiriliyoruz; sinavi kimimiz geciyor kimimiz gecemiyor. Allah bizi sinavi gecenlerden KILSIN.
Öykü diyemem ben buna. Hayatin icinden örnek derim. Bir de örnek olacak insanlarimiz olsa keske;daha fazla. Kuslar bile sicak ülkelere göc ederken baslarinda onlara yol gösteren oluyor bir ANA/BABA ku$ oluyor. O yol gösteren olmazsa; birlik beraberlik de olmuyor. Herbiri ba$ka mekanlara/diyarlara yolcu...ba$aran da oluyor ama ba$aramayanlar böyle banklarda saatlercde, gunlerce tek güvencesi olan ki$iyi bekliyor, karni yari ac yari tok..
M U H T E S E M S I N I Z **********
Bir de sapsalak ablası vardı, on beşinde... Diline bir türkü dolamıştı. Burnunda kuruyan mı vardı, ondan mı tıkalıydı yoksa genzinde et mi? Çingeneler gibi söylerdi:
_ “Kız on beşli on beşli
....Tokat yolları taşlı
....On beşliler gidince
....Kızların gözü yaşlı...”
cok güldüm sapsalak dediginiz yere.
güzeldi herzamanki gibi.
yüreginize saglik.
siir baska bir sey ama öykü yazmak cok baska cok büyük bir kabiliyet.
basarilarinizin devamini dilerim.
saygilar.
Bu Recep'i hiç sevmedim. Adına layık olmak diye bir şey vardır Ya Hu.. Ama Recep'in ne kabahati var? Büyükleri koymuş. Bizim milletin adetidir.Her kes kendi meşrebine göre isim verir yeni doğanlarına. Kimi ne kadar dindar olduğunu göstermenin peşindedir,kimi ne kadar devrimci,vs. Koyalım da olsun bitsin... Oysa ki o isme layık olabilmesinin şartlarını da oluşturmak,bu uğurda çaba sarf etmek gerektiğinin önemine hiç dikkât etmezler.Sonra da bir bakmışsınız ismiyle tam tezat oluşturan yaratıklar çıkıvermiş ortaya. Kızın adı fidandır görünüşü tam zıddı, vb.vb. Çocuklarımıza kendimizi tatmin etmek için değil de onları anlatacak isimler koymalıyız aslında.