- 847 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Amerika Günlüğü(3)
Hello Sevgili Dostlarım;
Aslında ’merhaba’deseydim daha yakıkışırdı buraya deil mi? Emme bullada böle söleyom artık.Dilim buna alışıvedi işte...
Gene koca bi hafta ne çabık geçivedi demisiniz.Gözel memleketimin kekik kokan havası; Kadıoğlunun fırınında bişen ıccak ıramazan bideleri gibi burnumda buram buram tütüyo bi bilseniz.
Dünyanın öte ucunda canınınızın özü,gönlünüzün gözü,dilinizin sözü olsa,işte böle denizle yara yara,dağlar aşa aşa,kuşla gibi uça uça geliverisiniz sizle de olsanız bullara.
Geçen hafta yapdığım yolculukda gene bişe demeyi unutuvemişim işte.Bende bullara gelince akıl mı kaldı ki.Birezcik aklım vardı.U da ullada kaldı.Kalanı da burdaki gözellerin peşlende dakıldı kaldı işte.
Neysem.Teyyareyinen Nevaneyok’a(Newyork) gidekene bize numereli bi kaat vediledi.Unların icini doldurduk.Emme gidecemiz yerin adresesini amadağımız için o yeri boş bıraktık.
Teyyareden enip gümrüğe gedik.Urda fırın esisi gibi kara memura pasportumuzu,kaatlamızı vedik.O kara şey bizim barmaklamizınan,kafamızın iresmini çekdi.
Undan sonacıma valizimize bakdı.Içindeki kaşıksapılık,makanalık,yumrukdan çıkma malaklık keşimizi* gödü.Şaşkın şaşkın yüzüme bakalak ’what? ’dedi.Ben de ’keş’dedim.Annamadı dediğimi.Kötü bişe sandı menemme hiç gömediği keşimizi.Gene gene üsteledi:’What...What...’dedi gözleri akçacık belererek.
Ben de zaten keş gibi omuşdum on beş seet cigara içmediğimden.Farkında omadan adama ’puşht.’deyegomuşum.Dilimin balans ayarı bozuluvedi nedense.
O da bana: ’What puşht? ’dedi.Ben de lafı toparlayvedim ameden(aniden) :
’Good Bush! ..Grand(böyük) Bush! .. ’dedim.
’Etme eyletme.Bizi bullada bekletme.kara kuru yavrum.Gözümün nuru yavrum’dedim.Köprüden geçinceye kadar misali.
Ben böle böle deyiverince kara kuru şey güldü.’oh..Yeah(evet) dedi.
Undan sonacıma kaattaki boş adrese yerini göstererek’blenk’(bos,yazısız) dedi.Hemencecik anadım dediğini.Kapı şakşağı gibi gafam çalışır bem bu işlerde. Ya...
Çantamdaki depme hevla paketini hediye niyetiyle vedim.Rüşvet niyetine vemedim valla...Sonacıma kaatdaki adımı da gösterdim o fırın esisi gibi şeye...Adımı görünce,hevlayı da alınca gülerek:
’Oh my god’ deyerek işimi gödü. İşte böle böle...Abdılla’nın adı,hevlanın tadı olunca işlerimiz bitivedi.Emme de bu arada teyyyaremiz de kaçıvedi...
Cıgara demişken bi şey deyiverecem size:Bullada va ya,bullada.Hic kapalı,yarı kapalı yellede cigara içmeyolla.Dışallada da içenle çok az.Kendileri ürettikleri zehirli cıgaraları bizlere kakalayıp çok para kazanıyolla.
Cafe,bar,disco gibi eğlence yelleri dıklım dıklım dolu.Aşamdan sabaha kadar eğleniyolla.Emme kızlar oğlanladan fena.Gece yarıları cıbıl cıbıl sokaklada dolaşıyolla hiç korkmadan.Ellende şişe,bire (bira) içiyolla hep..Bu Amelikan oğlanları unnara dönüp de bakmayo bilem.Burda kalla(kadın) bakımlı.Boylu,boslu.Hatta benden boyluları da va.Ceviz sırığı gibi valla.Kallan,kızlan,başları açık.Hic adamnadan çekinmeyolla.Bunlan dilleri gibi dinleri de bi ayrı.Hic bunna da günah,haram yok galiba.Kadın,erkek hep bi arada.(!) İşsizlik sorunu yok.Burada kolejde(üniversite) okuyanlar,aynı zamanda çalışıyolla.On altı yaşlarında ailelerinin himayesinden çıkıp kendi düzenlerini kuruyolla.Karışanı katışanı yok.Mecburi eskerlikde yokmuş.İsteyen maaşlı eskerlik yapıyo.Devlet eskerlik yapanı bedava okutuyomuş.Kiz-erkek arkadaşlıkları serbestmiş.Evli olmayıp da birlikte yaşayan çok çift vamıs.Evli olup da ayrı ayrı evlede oturanla da çokmuşbullada.Bizim hiç gömediğimiz,duymadığımız şeyle bunla işte.Bem aklım ermez böle şeylere.Dedigoduyu semeyiz biz.
Restoranlada yimekle çeşit çeşit.Her ülkenin lokantaları va bullada.Yimek tabakları bizim sinile gada kocaman.Burdaki insanla dingil gibi,Agop’un kör kazı gibi yiyip içiyo.Halkın çoğu obez (fil) dedikleri şeyden.Yimekleri hormonlu olunca duyguları da hormonlu bu isanların.Bu Amelika bize: ’az yiyin,az harcayın,efelasyonunuz yükselmesin’ deyo.Kendilerine gelince deveyi lop yutuyo.Bizlere veriyo talkını,kendileri yutuyo koca salkımı, de mi andan.Bullada kara gözlüklü,kara esvaplı adamla dolaşıyo hep.Bunla FBI ve CIA deye bir pulis örgütünün acanlarıymış.Bem böe yazdıklamı bi duyalasa Kerem’in arpa tallası gibi yanarım valla.Size soralasa beni,’biz gömedik,bilmeyoz’ deyin emi.
Sulanı beğendim emme.Musluk suları içiliyo.Evlede,bahçalarda sula; bizim Pabuccula Çesmesi,Maymuncula,Cırık Pınarı gibi gürül gürül akıyo töbosun.Hiç de zırt pırt kesilmeyo.Muslukla’tis’ demeyo.Fikeyi(musluk) bi tarafa ceviriyon içcak.öte tarafa çeviriyon soğuk su akıyo.
Su deyince petrol geldi aklıma.Su gibi,okyanus gibi bezin harcayolla.
On altı yaşından böyük herkesin arabası va.Hemde son model.Bezin burda ucuz.Galonla satılıyo.Bir galon 3,78 litre oluyo burda.Bir galon bezin 3,5 $.Litresi ise bizim parayınan 1,2 lireye geliyo.
Bezin deyince petrol icin Irak’ta dökülen kan ve gözyaşı aklıma düşüvedi hemencecik.
Bem de dilim Kadıoğlunun fırın küreği gibi uzayıvedi menemme(galiba) .K ısa keseyimde Aydın(ın) havası osun.
Tüm insanlık için barıs dolu geleceklere...
Sevgi ve saygılarımla...
Keş:Yoğurdun kurutulmuş sert hali.Makarna ve kaşıksapına rendelenince nefis olur.Yerseniz tabi....
Abdullah Atay
YORUMLAR
Teşekkürler sevgili 'elma kokusu'.
Haklısınız.Amerika yolculuğumu yöresel dille ifade etmeğe çalıştım sadece.
Bu şive bizim ilçe Mudurnu'ya göre işte.Bolu ilçesi yani.
Genelde Denizli yöresi şivesine benzer .
Diğer günlüklerimde devam edecek bu arada.
Zannedersem İsveç'te kalıyorsunuz.
Size ve sevdiklleinize sağlıklı ve mutlu günler efendim.
Sevgilerle...
Gülerek okudum yazinizi, begenerek :). Dediklerinizin hepsini Isvec'te de görmek mümkün. Bu arada $iveniz bana hic yabanci gelmedi acikcasi..bilerek mi böyle yazildi yoksa kendinize has mi? Bizim Trakya yöresinde böyle konusan cok..Ege yöresinde de sanirim.
GOOD LUCK IN AMERICA MR.ABDULLAHATAY :)