Rehin hayatlar_8
**Aptal!..Aptalsın sen!...**
Figen’in telefonun var diye bağırmasıyla tepemden aşağıya kaynar sular dökülmüş gibi kala kaldım.Oğuz arıyor diyecek diye,kimin aradığını bile sormaya korktum.Mıhlanmış gibi hala yerimden kımıldayamıyordum.Figen dışkapıya gelip;
_”Duymuyormusun beni?telefon sana dedim.Telaşlanma hemen,arayan Ekrem değil,Sinan arıyor bekletme hadi…”
İçimden derin bir oh!.. çekip,ayakkabımı çıkarmaya çalışırken,Figen;
_”Gir öle gir…bekletme çocuğu” deyince ayakkabılarımla içeriye girip,ahizeyi elime alıp Alo… dememle ,Sinan;
_”Anne!...Nerdesin sen ya?cebini sessize mi aldın?”
_”Yoooo”
_”İki,üç defa aradım açmadın”
_”Duymamışım oğlum,ne oldu?sesin niye telaşlı geliyor?”
_”Babam geleli iki saat oluyor.Annem Figen teyzemgile gitti arayayım mı? dedim,hayır dedi.Domuşup duruyor,ha bire sigara üstüne sigara yakıyor”
_”Aman…Onun domuşmadığı gün mü var?tamam ,geliyorum ben”
_”Seni aradığımdan haberi yok,gelince çaktırma tamam mı?”
_”Tamam canım,hadi kapatıyorum,görüşürüz”deyip ahizeyi yerine koyup dışarı çıkarken Figen bana doğru yaklaşınca;
_”Ekrem gelmiş,beni bırakmaya sende gel hadi…dönüşte tekrar buraya uğrayıp seni bırakırlar”
Figen ,dışkapıda bekleyen Recep beyin yanına giderek;
_”Ben de sizinle geleyim,Nergis’i bırakınca tekrar buradan geçer beni bırakırsınız,olur mu?”
_”Olur olmasına da…Evde yalnız sıkılırsın,derneğe birlikte gidelim istersen.Müzik bölümünde okuyan öğrenciler vardı,gitmedilerse tabi,saz çalıyorlardı,onları dinlersin”
_”Onları Nergis’le beraber geldiğimizde dinleyelim,Nergis saz’a bayılır,hatta onlara eşlik bile eder belki,siz eniyisi beni eve bırakın,nereye gidecekseniz gidin”
Üçümüz birlikte aşağıya inip arabanın yanına varınca,Recai bey hemen arabadan inip;
_”Nasıl?,kötü mü elin?,gidelim mi Hastaneye?”
Recep bey elindeki laptop çantasını Recai beye verip;
_”Yok yok…korktuğum kadar değilmiş.Sağ olsunlar,tecrübeli eller değince ne ağrım kaldı ne de sızım”,Figen;
_”Yukarıda öyle demiyordun ama…Allah sizin elinize düşürmesin,bana böyle yapıyorsan hastanedekilere ne yapıyorsun Allah bilir diye bas bas bağırıyordun ya…”deyip,Recep beyin askıda duran koluna bir çimdik attı amma….Recep beyin Figen’e bir bakışı vardı,az kalsın vuracak sandım.Şükür öyle bir şey yapmadı.Recai bey;
_”Allah sağlıkcıları başımızdan eksik de etmesin,muhtaç da etmesin.”bize dönüp,”Siz de mi geliyorsunuz?”diyerek arabanın arka kapsını açtı,arka koltukta oturan,daha önce görmediğim,adının Süleyman olduğunu duyduğum bey;
_”Oooo…Gazi!...Az kalsın pisi pisine gitti Niyazi olacaktın.Kapıyı kapatırken inanki elini fark etmedim.Çok üzgünüm,çok çok özür dilerim.”deyip Recep beyin sırtını sıvazlayarak ,bize yer vermek için ön koltuğa geçti.Arka koltuğaRecep bey,Figen ve ben oturduktan sonra,Figen ,arabayı kullanan Recai bey’e;
_”Hiçbir yere sapmadan düm düz gidin,Nergis’i evine bırakalım sonra da geri dönüp beni bırakın.Zahmet olacak ama…”Recai bey,”Yenge sizde gelseydiniz…”
_”Teşekkür ederim,ben başka zaman geleyim,evde işlerim var biraz…”
Bizim evin önüne geldiğimizde teşekkür edip arabadan inerken, Figen bana göz kırpıp,”Ayakkabı almaya giderken,çıkmadan yarım saat önce ara beni.”dedi ve gittiler.
Kapının önüne geldiğim de önce zile basmayı düşünüp vazgeçtim.Asansör beşinci katta açık kaldığından merdivenlerden çıkmak zorunda kaldım.Birinci kata koşar adımlarla çıkıp,sonra aheste aheste üçüncü kata vardığımda,Sinan geldiğimi balkondan görmüş olacak ki kapıda bekliyordu.
_”Bak…Seni aradığımı çaktırma .Babam arka balkonda.Çantamı vestiyere bırakıp,”Neye sinirlenmiş söylemedi mi?”
_”Hiç konuşmadı,çay demleyeyim mi?dedim,kendin bilirsin dedi bende koymadım.”
Arka balkonumuz öğleden sonra güneş görmediği için serin oluyor,bazı akşamları sıcaktan bunaldığımızda yatarız diye perde taktık ve birde kanepe koyduk.Balkon geniş olduğu için perdeleride kapattık mı aynen oda gibi oluyor.
Balkona çıktığımda Ekrem kanepeye uzanmış,ellerini de başının altına yastık gibi koymuş sırt üstü yatıyordu.Beni görünce hiç istifini bile bozmadı.
_”Hoş geldin canım”,diyerek öpmek istedim ama başını çevirdi.”Uzandın madem perdeleri bari çekseydin” deyip,perdelerin bağcıklarını çözerken;
_”Kapatma!,Ozaman esinti gelmiyor.Kim görecek hem bizi?çok mu meraklı herkez bizi seyretmeye?.Bu arada ,asıl sen hoş geldin.İyi eğlendin mi bari?”
Ekremin kime kızdığı anlaşılmışdı.
_”Ben eğlenceye gitmedim.Evde kimse olmadığı için çok sıkıldım.Sinan söyledimi bilmiyorum ama ben Figen lerdeydim.Geliyorum diye telefon açsaydın keşke,gitmezdim.”
_”Kendi evime randevuyla mı geleceğim?”
Herzaman yaptığım gibi,gereksiz yere tartışmaya girmemek adına sustum.
_”Ben duşa gireceğim,karnın açsa önce yemek hazırlayayım.”
_”Sağol.Sana zahmet olmasın diye yolda yedim.”
Benim sabrımı mı deniyor yoksa canı kavga mı etmek istiyor anlayamadım.Çocuklar ortalıkta dolaşırken tartışma çıkarmamaya gayret etmeme rağmen bazen sabır taşımın çatladığı olmuyor değil.Her ne kadar belli etmemeye çalışsam da,çocuklarımın örnek alabileceği bir aile olamamanın üzüntüsünü yaşıyordum.İkiside tahminimden daha çabuk büyüdüler.’Medirman dan(merdiven) inimiyom anne!...’diyen kızım Elvan bile şimdi ünüversiteli oldu.Hadi desek oğlan yarın evlenmeye hazır.Anne/baba olarak biz ne yapıyoruz?...
Duş’a girmeyi biraz erteleyerek ,üzerime rahat bir şeyler giymeden önce ocağa nescafe suyu koyup, kıyafetimi değiştirip,kaynamış olan suyu hazırladığım fincanlara doldurup tekrar balkona giderken Sinan’ın uyumuş olduğunu fark edip odasının ışığını kapatıp çıktım.
_”Nescafe yaptım,içermisin?”
Hiç seslenmeden uzattığım tepsiden fincanı alıp,pencerenin kenarına koydu.Bende masanın yanındaki sandalyeye oturup ayaklarımı plastik taburenin üzerine uzattım.Ekrem’in yanındaki sigara pakedi boşalmış demek ki buruşturmuş.Vestiyerdeki çantamdan sigara getirip birini yaktım ve pakedi masanın üzerine bırakıp ayaklarını tekrar tabureye uzattım.Ekrem benden sigara istemek yerine,yerinden kalkıp gelip,”benim ki bitti,sigarandan içebilirmiyim?”deyince tepem attı,seslenmeden pakedi uzattım ama,
_”Ne zamandan beri bu evde seninki,benimki olmaya başladı?diye sitem ettim.”
Paketten bir sigara alıp yerine oturup yaktı ve derin bir, iki nefes çekip,dumanınıda bana doğru üfleyerek;
_”Patlamaya hazır bir bomba gibisin,sanada hiç birşey söylenmiyor.Ben koşa koşa eve geleyim,baktım ki hanım evde yok…Sen olsan sinirlenmez misin?”.Bu arada pencerenin önüne koyduğu fincanı sol eliyle almaya kalkışınca nescafenin yarısını kanepenin üzerine döktü. Hiç umursamadım.Mutfakatan bir bez getirip kirlenen yeri iyi,kötü silip bezide balkon demirinin üzerine koyup yerine otururken bez aşağıya düştü.
_”Sana,haftada bir koşa koşa gelmek yaramıyor.”
_”İstersen hiç gelme,umurumda değil der gibi ne biçim konuşuyorsun sen öyle…”
_”Hiç gelme gibi bir laf çıktımı benim ağzımdan?,sadec koşa koşa gelmek yerine ,sakin sakin gelsen,hatta randevu al ki,seni sokakta karşılayayım.”
_”Nergis!...Benim tepemin tasını attırma,senin saatten haberin var mı?”
Elimdeki sigarayı,biten nescafe fincanının dibinde söndürüp,izmariti de tepsinin kenarına koydum.Ekrem bu yaptığımı görünce;
_”Aferimmm.Bunu ben yapsam kıyametleri kopartırdın.”
_”Kıyametin kopmasından bu kadar korkuyorsan sende yapmazsın olur biter.Ayıca ben saatin farkındayım,üstelikte yabancı bir yerde değildim.Yaklaşık bir,birbuçuk saat önce gelecektim ama Recep bey elini arabanın kapısına kıstırmış.Onunla uğraşmaktan geciktim,eve de kendi başıma gelmedim,onlar bıraktılar.”
_”Geçmiş olsun.Nasıl kıstırmış elini arabaya?”
_”Bana niye geçmiş olsun diyorsun ki?,aç telefonu kendine söyle.”
_”Recap beyin eliyle bir saat uğraşırsın ama ben anneme git,bi yokla nasıllarmış? Desem….”
Sonunda dayanamayıp sinirden gülmeye başladım.
_”Ya..ben niye Recep beyin eliyle uğraşayım ki?Onun hanımı da sağlıkcı ,lafın gelişi öyle dedim.Elini sonra kontrol et, ya da sonra pansuman edin, önce beni bırakın mı deseydim?.Bravvo…Sonunda lafı döndürüp dolaştırıp annenlere getirmeyi başardın yaa..kutlarım…İki saattir bana nerdesin?nere gittin ?diye hesap sorup sitem edeceğine,annem telefon açtı,ben yokken hiç uğramamışsın desen ya!...”
_”Yalan mı?.Gittin mi ziyaretlerine?,sordun mu?,ne yapıyorsunuz?,ne ediyorsunuz?,ölü müsünüz,diri misiniz diye?”
Sol kolumu balkon demirine,sağ elimi de çenemin altına dayayıp,yıllardır yapmadığım,yapamadığım meydan okurmuş gibi bir tavırla üstüne basa basa;
_”Gitmedim…Mecbur kalmadıkca da gitmeyi düşünmüyorum.Anneme ,Annem gibi karşılık verirsen senin okumuşluğun nerde kalacak diye diye bana psikolojik baskı uyguladın ve uygulamalarına müsaade ettin.Ezilmeme,horlanmama göz yumdun.Hayatımı keşkeler yumağına çevirdin!...”diye,kontrol edemediğim bir ses tonuyla,öyle bir bağırmışım ki,karşı binada oturanlar karı/koca ikisi de balkona çıkıp bizden tarafa bakmaya başladılar.Bayanla çarşıda ,pazarda karşılaşıp merhabalaştığımız için çok utanmıştım.Ağlayarak içeri girdim ve doğru banyoya girip kapıyı kilitledim.Alel acele üzerimdeki kıyafetlerimi çıkartıp,duşu sonuna kadar açarak normalde girmeye cesaret edemediğim soğukluktaki suyun altına girdim.
Suyun altında ne kadar kaldığımı hatırlamıyorum,iki,üç defa Ekrem’in kapıyı tıklattığını duyar gibi oldum ama aldırış etmedim.
Tepemden akan soğuk suyun arasına karışıp giden göz yaşlarımın sıcaklığını tenimde hissedebiliyordum.Ekrem tekrar gelip arka arkaya bir,iki defa daha kapıyı tıklatıp;
_”Hey!...Çık artık çık!...Derin buruşacak suyun altında dikelmekten…Çay demledim,ön balkondayım,hadi…soğumasın.”deyip gitti.
İçimden bi ses;”Nergis!..Ekrem haklı.Ne zamana kadar suyun altında kalmayı düşünüyorsun ki?Gerçi O,buruşacak derimi düşünüyor,hasta olabileceğim aklına gelmedi ama…Tependen akan onca soğuk suya rağmen sakinleşemediysen…Uğraşma boşuna ,çık artık çık!..”diyordu.
Duş teknesinden çıkıp,aynanın karşısına geçerek,”Aptal!..Aptalsın sen!..Salaksın,manyaksın…Bu aptallığına doyma emi!...”diyerek aynadaki görüntümü azarlayarak rahatlamaya çalıştıysam da…Nafile…
(Devamı var)
nerimanK
YORUMLAR
değerli dostum bu bölümü keyifle okuduğumu söylüyemiyorum.Aklıma ilk gelen bu ülkede kadın
olmak zor zanaat mış sözleri oldu.o aynanın karşısında
hissettiğin acıyı değil,mutlu olmamnın keyfini yaşamanı
dilerdim.
Diğer bölümleri merakla beklediğimi bilmenizi isterim.
Saygılarınla Alkan.