- 653 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SOĞUK MERMERINI ELLERIMLE SIVAZLARKEN...
Seni düşünüyorum, her zamanki gibi, yağmurun yağışını izlerken penceremden..
Her yağmur yağdığında koşarak evin önüne gelişin..
O zaman çocuktuk her ikimizde..
Uzatırdın küçücük ellerini bana…
Ve her uzattığında ellerini, yüreğimin kapılarını bir kez daha aralardın..
Bahçe içinde bir evimiz vardı,sende Ayşe teyzenin oğlu..
Baban yıllar önce bırakıp gitmişti sizi..
O yüzden gözlerinde hep bir hüzün vardı belki buyüzden..
Anneme sorardım hep, neden babası bırakmış gitmiş diye..
Annem susar konuşmazdı, sen küçüksün,anlamazsın, sorma sakın kimseye derdi..
Birgün sen yine yağmurlu bir günde geldin…
Ağlıyordun, bense küçücük ellerimle gözyaşlarını silmeye çalışıyordum..
Ve neden olduğunu soramıyordum sana..
Çünkü biliyordum neden ağladığını ve annemin söylediği kulaklarımda çınlıyordu..
Sarıldın bana,sarıldın.. yürüdük uzunca bizim evin sokağından aşağı doğru..
Ve yürüdükçe kafanı gökyüzüne doğru çevirip, yağmurun ıslatmasını istiyordun biraz daha yüzünü..
Ve ansızın sarıldın bana, ‘’ beni bırakma olurmu, sen beni hiç bırakma, ben bir gün uzaklara gitsem de’’ dedin…
Ben sessiz dinledim, sanki tahmin etmiş gibi bugunü..
Sonra yıllar geçti, büyüdük.. büyümüşüz yada farkında olmadan..
İlkokul,ortaokul,lise..hep birlikteydik..
Sonra sen yüksekokulu kazandın, uzaktaydı okulun..
Önce gitmek istemedin, günlerce tartıştık..
Ben gitmen gerektiğini savunuyor, oysa içten içe gitmeni hiç istemeden..
Sense gitmemen gerektiğini ..
Bazen sana olan hislerimi bildiğini düşünüyor, utanıyordum..
Yıllardır seni sevdiğimi, bilmenden utanıyordum, çocukluk ya..
Oysa belki seni ne kadar sevdiğimi anlatabilseydim, o zaman sen gitmeyecektin..
Ve yürüyerek gittiğin o yerden omuzlar üstünde gelmeyecektin..
Ajandanı tutuşturdular, kargaşada elime..
Okudum, okudukça anladım seni daha çok..
Ajandanın içinde beni ve babanı yazmıştın, uzunca tasfirlerin vardı her ikimiz içinde..
Bizi çok benzetiyordun..
Ve itiraf ediyordun, en son sayfada beni ne kadar çok sevdiğini..ve babanı da..
Ve ne yazık ki, bana ulaştıramadığın o hediyeyi, mektubunla birlikte senden alamadım..
Utanıyormuşsun, yıllar önce benim sana itiraf edemediğim gibi..
Mektupla itiraf etmekmiş niyetin oysaki..
Şimdi sensiz bu satırlar bana ağır geliyor…
Çıkıp gelemeyeceğini bilerek yaşamak..
Ve içten içe kızıyorum sana ama kızamıyorumda..
Ben sözümü tuttum ama sen tutamadın demek geliyor içimden…
Nasıl yapabilirim ki…
Seni, gülen gözlerini düşündükçe..
Soğuk mermerini ellerimle sıvazlarken..
GÖZE 26.04.2007
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.