- 872 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Madımak'ta Neye Yanmalı?
Son yılların en büyük gerici eylemine ev sahipliği yapan Sivas’a yanmalı?
Şehir dışından gelen misafirlerin karşılaştığı muamele karşısında ’Türk misafirperverliği!’ diye övünüp durduğumuz bir ikonun yerle bir olduğuna mı?
33 aydının dumandan zehirlenerek ya da yanarak öldüğüne mi yanmalı?
İçişleri bakanlığınca görevinden alınan zamanın belediye başkanının milletvekili olarak yüce meclis’e girdiğine mi?
Koskoca bir devletin saatler süren eylem karşısında aciz kaldığına mı yanmalı?
Siz söyleyin, neye yanalım?
Şeytanın güdümüne girmiş yaklaşık 15 bin insancık... Zafer çığlıkları ile Pir Sultan Abdal’ın heykelini yıkıyorlar... O da yetmiyor, dünyada eşine az rastlanır bir katliama imza atıyorlar...
Öfkeden gözü dönmüş insancıklar... Merak ediyorum, şimdi ne yapıyorlar?
Geceleri rahat uyuyabiliyorlar mı? Gururla anlatabilecekler mi yaptıklarını torunlarına?
’Ya Allah, bismillah, Allahuekber’ diye bağırıyorlardı ya... Hesap günü geldiğinde nasıl hesap verecekler acaba?
Merak ediyorum...
Ufuk Bayraktar
02.07.2009/ Antakya
Bu meydanda serilidir postumuz,
Çok şükür Mevla’ya gördük dostumuz.
Bir gün kara toprak örter üstümüz,
Çürüdür hey benli dilber çürüdür.
Pir Sultan Abdal
YORUMLAR
Sivas ve Başbağlar...Çorum, K.Maraş ve daha nice tarihin soluk sayfalarında sonsuz uykuya yatırılmış utanç vakaları..Salt ülkemizde değil elbette, yer kürenin her köşesine sinmiş bu insanlıktan nasibini alamamış vicdan, merhamet, onur haysiyetten yoksun insancıklar... Mutlaka ki , her yer ve yönetimde makbul destekçilerini bulurlar. Karşılıklı taşeron uygulamasına benzer ilişkileri; birbirinin göbeğini keserler , eli mahkum, Zira akıl baliğ iflas etmiştir...Sağ duyu, sonsuz yitikliğin tali yollarında izini kaybetmiş.
Ne oldu, ne geçti ele..Kim ne kazandı ya da kazandığını zannetme gafletine düştü...İnsan kan içerek kazanç sağladığı hissine kapılabilir mi? Kapılıyorsa o insan normal olabilir mi? Üzücü, utanç verici ve de hiç bir getirisi olmayan sakat bir zihniyet...Allah' ın verdiği canı, masum insanları, kendisi gibi düşünmeyeni, kendine benzemeyeni katlederek , tahammülsüzlüğün kanında yıkanan benlikler asla normal sağlık normları içinde değerlendirilemez! Bedenen yaşayan, sağlıklı görünen, gerçekte ise çoktan -manen- ölmüş, insan olma özünü yitirmiş bir külçe, bir et-kemik yığınıdırlar.
Gerek yazan gerekse duyarlı yorumlarıyla konunun özüne katkıda bulunan değerli dostlarımıza sevgi, saygı ve dostluk selamlarımla...
Hain eller çizdi sinsi pilanı,
Büyüttüler nifak denen yılanı,
Yutturdular katmerleyip yalanı,
Kirletti Sivas`ı kahpe hainler.
İsyanlar, darbeler, ihanet yordu,
Sivas`a ağlayan, gayrıya kördü,
Kapkara güruhlar her dönem birdi,
Kirletti Sivas`ı kahpe hainler.
Madımak olayındaki bariz tahrikler, derin güçlerin derinlerden gelen şeytanca planları ve
o planların da harfiyyen uygulanabilmesi adına yetkili ve etkili makamların açık ihmalleri dikkate alınmadan
Madımak hadisesi eksik anlaşılır kanaatindeyim.
Şiddetin ve terörün her türlüsüne karşıyım.
Aynı zamanda milletimin birliğini, dirliğini ve huzurunu bozmaya yönelik her türlü kahpe niyet ve planların da karşısındayım.
O sinsi planların organizatörleri Madımak`tan kısa bir süre sonra Başbağlar`da camide yatsı namazını kılınırken genç,
yaşlı, çocuk çoluk demeden 33 kişiyi yakarak hunharca, zalimce ve haince katlettiler ve basına yansıyan açıklamalarda Sivas`ın rövanşını aldıklarını söylediler.
Kartel medyası, Madımak olayını adeta bir kampanya gibi anma ve suçlama havası içinde ısıtıp ısıtıp gündeme
getirirken, Erzincanın Kemaliye İlçesi Başbağlar köyünde 33 masum insanın katledilmesine sessizliğini sürdürüyor.
Sözde aydın, yazar ve kartel medyasının Sivas olaylarında ölenler için her yıl ortalığı ayağa kaldırmakta ve
Başbağlar da katledilen masum insanları görmeyerek ikiyüzlü davranmaktadır.
Sivası her yıl abartarak gündeme getiren bazı basın kuruluşları, Başbağlar katliamını niçin görmezden geliyorlar?
Yoksa onlara göre Başbağlar, Türkiyenin bir parçası değil mi? Orada şehit edilenler bu ülkenin vatandaşları değiller mi?
Bir köy haritadan silinmek istendi, 33 masum hunharca şehit edildi ve bu olay aydınlanmadı.
Burada dikkat edilmesi gereken, bizim tarihin belirli dönemlerinde belirli iç savaşlara çekilmek istenmemiz
ve birilerinin de bundan statüko, jakoben ve totaliter zihniyetin devamı ve tahkimi adına nemalanmak istemesidir.
Kendi içimizde kendimizle boğuştuğumuz sürece birilerinin de gücüne güç takviyesi yapmış olacağımız gerçeği unutulmamalıdır.
Çorum`da, Maraş`ta 12 Eylül’e hazırlık olarak bu millete yaşatılan Alevî-Sünnî çatışmalarının,
yine 12 Eylüle hazırlık olarak kardeşi kardeşe kırdırdıkları Sağ-Sol kavgalarının bir başka sahnesi olan
Sivas olayıyla da toplumu yine başka kamplaşma ve savaş meydanına çekmek istediler.
Son yıllara bakarsak laik-anti laik, dinci- dinsiz gibi kavramlar etrafında tetiklenen iç savaş hazırlıkları
ve toplumdaki yansımaları, meydana gelen kırılmalar dikkate alındığında görülecek gerçek şu ki;
Türkiye` de bir savaş vardı ve buna her defasında yanlış isim koydular.
Türkiye’de yaşanan ve daha da yaşatılmak istenen savaşın asıl adı;
TÜRKİYE İÇİN BİR ŞEYLER YAPMAK İSTEYENLERLE, TÜRKİYE İÇİN HİÇ BİR ŞEY YAPTIRMAMAK İSTEYENLERİN SAVAŞIDIR.
HATTA BU HADİSELERİN ÖZÜ;
GELİŞME, BÜYÜME VE MÜREFFEH TOPLUMLAR SEVİYESİNE GELEBİLMEK ADINA TEK BİR ÇİVİ DAHİ ÇAKILMASINI İSTEMEYEN İÇ VE DIŞ BİRLİKTELİKLERİN ORGAZNİSEDİR.
Netice itibariyle hangi coğrafya ve hangi çağ olursa olsun haksız yere öldürülen, yakılarak katledilen masum insanların hepsine Rabbimden RAHMET diliyorum.
Tüm katilleri ve katliamlarda ihmali olan, göz göre göre fırsat veren, göz yuman, insanlarımı kamplara ve kategorilere ayırarak, inanç farklılıklarını ve hayat sistemlerini kullanıp istismar ederek düşman kutuplar haline gelmesine yönelik sinsi plan kuranları da LANETLİYORUM.
Gerçekleri görmek, görebilecek yere gelmekle mümkündür.
Milletçe akl-ı selime sarılarak, birlik ve beraberlik çizgimizi sağlamlaştıracak hakikatin peşinde olmaktan başka çaremiz yok.
Pusuda sinsi sinsi yatan iç ve dış düşmanlara birlik içinde olduğumuz dönemlerde hiç fırsat vermedik.
Bundan sonra da vermeyeceğiz...