- 600 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
87 - YARA
Onur BİLGE
Oğlanlar, faytonların arkasına takılıyor, bir yere tutunup, yatay direğe oturuyor, ağızları kulaklarında, neşeyle gidiyorlardı. Arabacı fark ederse, kamçıyı arkaya sallıyor:
“İnin ulan ordan! Başımı belaya sokcasınız! ” diye bağırıyordu.
Bu, çok zevkli bir şey olmalıydı ki o kadar azar işitiyor, kamçı yiyor, yine de her geçene takılıyorlardı. Oraya bindikleri zaman o kadar keyifleniyorlardı ki bir defa da ben denemek istedim. Acaba nasıl bir şeydi?
Bir yere gideceğimizde babam; bizden önce evden çıkar, kahvelerin yanından bir fayton çevirir, biner, eve gelirdi. Atlar, taşlı tozlu sokaklarda tozu dumana katarak, talimli adımlarla, burun deliklerini aça aça soluyarak gelir, ağızlarındaki gem çekildiği için değil de, sanki bizi memnuniyetle karşılıyorlarmış gibi başlarını yukarıya kaldırıp, gözlerini açarak dişlerini göstererek gülerler ve geriye çekilerek dizlerini gererek rahatlarlardı. Arabanın yanındaki demire basarak içeriye girer, babamın yanına oturan annemin karşındaki dar
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 4
AYNA - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
Yine tatli gülücüklerle okudugum bi hikaye oldu. Her seferinde aklima kücüklügüm geliyor, cocuklugum. Sanki simdi cok mu büyüdüm de..olsun banane, hatiralar hic büyümüyorlarki. Hayatimda hic faytona ne bindim ne de yakindan gördüm. O zamana yetisemeyen gencliktenim ben. Ama hayvanlari cok severdim. Bu hikayede de at ismi gecince hemen aklima cocuklugumdan bi ani geliverdi. Kücügüm; henüz 4-5 yaslarinda,okula bile gitmiyorum. Ölüm döseginde olan babaannemi ziyarete gittigimizi hatirliyorum babam ile..uzaak uzaak ülkeye. (Rahmet icinde yatsin sevgili ninem!) Babamin cocuklugunun gectigi köy. Hayatimda ilk defa köy görüyordum her ne kadar bebekken oraya annem babamlarla gitmis olsamda. Bebekligimden de ani hatirlayacak degilimya..yok artik! Her neyse..ahiri gezdirdi bigün babam. Hayvanlari cizgifilmlerde görüpte seven lakin onlari birbirinden ayirt edemeyecek kadar kücük olsam gerekki, anasini emen danayi köpek sanivermistim.
"Baba, baba yetis..köpek inegi yiyiyor..!" Ve babamin kahkahasi kulaklarimda hâla cinlar. Sarilasi bana, kulagimdan isirasi.
"Cok sevviyorsun hayvanlari ama. Ne danayi biliyorsun ne kuzuyu. Köyde yetisecektin bak sen o zaman kimin kimi yedigini nasil da bilecektin."
Bir de civciv hatiram var. Katil oldum diye aglayislarim hickira hickira..hep bi korku kalmistir icimde ogünden bugüne, yanlislikla sevmek icin kovaladigim civcivin catidan düsüp ölmesi bi cinayetmiydi? Sevecektim, tüylerini oksayip öpecektim. Sariydimya beni civcivim diye severdi babam. Ben de adasimla oynayacak onu besleyecektim..
Nerden nereye geldim bakin! Iste Onur Bilge'mizin öyküleri yine her zamanki maziye tasiyor bizleri.
Akdeniz insaninin lafi bol sözleri bereketli olur, hakikaten de öyle. TAM PUAN!!!!!