Yasal Uyarı: Yazı Yazmak Sağlığa Zararlıdır

• 26 Haziran 2007 Salı 13:50:10

bu gece yine yalnızlığım tuttu, çaresiz klavyemin başına oturdum. birşeyler anlatmak, yazmak... sanki yalnızlığımı alıyor! acaba tüm yazarlar yalnızlıktan mı yazıyorlar? ( sanki yazarmışım gibi oldu bu cümle... haşa, ne haddime! ) hangi büyük yazarın hayatını okusam, yalnızlıklar, bunalımlar hatta intiharlar çıkıyor karşıma! dünyanın acısını taşıyorlar sanki... halklarının acısı, onların kelimelerinde vücut buluyor.

ben yazıyorum. hiçbir iddiam olmadan, sadece yazıyorum. yazılarımın beğenilecek bir yanı yok, kabul. hele hele, edebi değeri sıfırın altında, farkındayım! ama yazıyorum işte, başka türlü bir yaşam düşünemiyorum kendime dair. hani iktisatta ’’ikame’’ kavramı vardır ya... işte ben de yazmayı; uykuya, oyun oynamaya ya da ne bileyim, daha birçok şeye ikame ediyorum. ( iktisat okumak sonunda bir işe yaradı be! ) belki diğerlerini seçmek daha akıllıcadır! her zaman akıllı seçimler yapamıyorum ben...

yazmanın bana kaybettirdiği çok şey var üstelik! örneğin, tonla sigara içiyorum yazı yazarken. kendimi daha entel mi hissediyorum nedir? gözler de oldu kan çanağı, bembeyaz monitöre bakmaktan! tabii bir de uykusuzluk var. sabahı etmeden tamamlanmıyor yazılarım. şunu anladım ki, ben bir mazoşistim! gözler kıpkırmızı, bel iki büklüm, ciğerler duman dolu... hala yaz babam yaz... demek ki diyorum, zevk alıyorum bu işten. yahu bu düpedüz mazoşistlik işte! al sana aptalca bir seçim daha...

ama hayır! bu sefer kısa keseceğim yazımı! üstüne, bırakmaya da niyet ettim bu illeti, yazmayı yani. hani birden bırakılmaz derler, azaltarak bırakmalı. o hesap benimki... daha az kelime... daha az ke... daha az... daha... da... oluyor galiba!