Düşüme Düştün!
Bir rüya gibiydi herşey,
hiç bitmesini istemediğim bir rüya..üstünde tek bir leke olmayan bir düş..
Aşkındı beni ben yapan,günden güne büyüten,güzelleştiren,öğreten..
Dudakların dudaklarımdaydı hep,ellerin tenimde,gecelerce sürerdi,özlem dolu bu hasret..Kulaklarımıza fısıldardık sevdiğimiz sözlerden oluşturduğumuz besteyi..Kocaman bakışlarla dalıp giderdim gözlerinin özlemine bazen..Sana dair yazdığım şiirleri,
okurdum sana,çok severdin,gururla bakardın bana,sarılırdın sıkı sıkı,hiç bırakmayacakmış gibi......!
Ama bir gün,çok uzun bir zaman sonra,kim inanırdı ki gideceğine!
İnanmak,olmamasına engel olmak değilmiş korkularımızın..
ve benim inanmayışlarımda engel olamamıştı gitmene,
Çünkü sen gitmiştin,(gitmiştin) diyorum,sebebi benim bundan haberim bile olmayışı.Beni en çok yaralayan bu sessiz gidişin olmuştu!
Beni ben yapan budala adam,bir düş gibi gelip,yüreimi feht etmişti,beni yine aynı düş hızıyla bir gece terk edip gitmişti!
Gidişinin bilmem kaçıncı günü,saymıyorum çünkü önemsiz!
Düş bitti,uyandım!Etraf çok sessiz,kuşlar bile ötmüyor,gittiğini anlamış gibiler.
Sensizlik denemeleri yapıyorum bugünlerde,başarısızım bu konuda.Okuldaykende böyleydim,hiç rol yapamam dememe rağmen,tutupta beni tiyatro oyununa katılmak için zorlamışlardı,
sonuç başarısız bir oyundu,dedim ya rol yapamam ben!
Tıpkı sensizlik rolüne kendimi alıştırmayı beceremediğim gibi!
Düşüme düşen en güzel düştün,
neden beni bu çıkmazlara düşürdün.
neden lekelere bulaştırdın düşümüzü!
Bir düştün,düşüme düştün,
peşine düştüm düşümün,
yerden yere düştüm!
Sen budala adam bir gece gel ve düşüme düş!
Sonra git!
*FILIZMM*