- 831 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ZALİM
Yaşamımızı ipotek eden stresin kaynaklarından biri de olumsuz düşünmedir. Olumsuz düşünme,hoşgörüsüzlük,sinir…. Bu kavramlar bir yerde birleşip,birleşim kümesine eleman veren ömür törpüleridirler.
İnsanların birbirleriyle farklı düşünmesini bir zenginlik olarak alıp hoşnut olmak,mizahi öğeler bulup gülümsemek mümkünken;durumu abartarak egosu abartılı küçük diktatör sınıf öğretmeni gibi “niye herkes benim gibi düşünmüyor” evhamına kapılıp kendinizi kahretme lüksünüz de var.Ama mutsuzluk kapısından içeri girmiş olacaksınız bilesiniz.Halbuki bebelerin bile yapabildiği bir mantık oyunuyla olayı tersinden düşünürseniz kendi çapınızda bir standup ınız bile olur.Yani hem yazdım hem yönettim hem de oynadım durumu.Ya da teoride ve pratikte siz….
Alın mesela zalim kavramını. Öncelikle bu kavramı TDK ve diğer tüm sözlüklerin anlamı dışında ele alma cüretiyle başlayalım.
Bütün garibanları öldürmeyi düşünürken bir ata acıyıp kafasından darbe alan Nitzche ye sorarsanız zalim,insanlarını deşerek işkence yapan atalarıdır.
Fransız devriminin yoksul ve aç halkına sorarsanız zalim; “Ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin” diyen kraliçe Mary ANTONYET tir.
Güzel yurdum yoksulunun gözü zengin cebinde olanına sorarsanız zalim; zekatını vermeyen zengindir.
Yurdum delikanlısına sorarsanız zalim, pas vermeyen komşu kızıdır.
Yurdum memuruna sorarsanız zalim; zam vermeyen hükümettir.
Yurdum muhalefetine sorarsanız zalim; oy vermeyip baraj altında bırakan seçmendir.
Reha MUHTAR’a sorarsanız zalim; programlarını izlemeyip ratingin dibe vurmasına neden olan seyircidir.
3.sınıf öğrencisi Ahmet’ e sorarsanız zalim; harçlığı az veren babadır zalim.
Altı kere gidip yedi kere gelen Dolaksızoğlu Süleyman Sami ye sorarsanız zalim, 2. kez cumbaba seçilmesine engel olanlardır.
Ortadoğunun ve balkanların ve dahi güzel yurdumun gelmiş geçmiş en büyük düşünürü İbrahim TATLISES’e sorarsanız zalim;dansöz Asena, Mahso’yu alkışlayan seyirci ve kendisi dışındaki herkestir.
Misali uzatmak kabil lakin bu satırları yazanın vakti ve sizin tahammülünüz geniş zamanlara açılmıyor.
Sonuç mu? Farklılığın güzelliğini görmek için sadece pencereden dışarıya bakmanız yeterlidir. Bir ağaçtaki renk cümbüşüyle coşmuşsanız farklılığın yaşamımızdaki ehemmiyetini yeniden düşününüz efendim.Güzellikleri görmeye başlamışsanız; o sizin gözlerinizin güzelliğidir efendim!
Unutmadan,bu satırların yazarına sorarsanız zalim; Yardır. Ki yar onun yüreğine yaradır….
Mehmet Beyaztaş