DÜŞ VE AKIL

• 30 Haziran 2009 Salı 20:56:41

Düşünce akıldan düşünce, düşün inceliği, gerçeğin niceliğini zorlar. Düşüncesi düş güncesine dönüşen insan, düşündüklerini gerçekleştiremez bir daha.

Bu dönüşüm sarmalı, düşünce boyutunda algılanamadığı gibi, gerçeğin gereklerini de yerine getirmez aslında.

Düşün hayatı düşükler yapmaya başlar. Sağlıklı düşünemezsiniz hiçbir konuda. Düşünce özgürlüğünü yitirir akıl. Düşüncesizce yalpalamalar yoğunlaşır beyinde.

Düşünce alış verişi tükenir. Düşünürlük deliliğe doğru yol almaya başlar. Düşünme yetisini sorgulayan insan, düşünme yasalarını bir kenara bırakarak, günlük düşünmeye başlar.

Bu bir yerde düşüncenin düşüncesizliğidir. Düşsel anlamda yalnız kalmaktır beyinde. Gerçeğe düşkün olanlar için ölümdür bu. Yani yok oluştur düş bahçesinde

Düşün bir kere. Hep düş kuruyorsun. Gerçek dans ediyor düşün etrafında beni de al diye. Düşünce özgürlüğü yenik düşmüş, düşün bağımsızlığına aklın her kıvrımında.

Ne yapabilirsin? Hiçbir şey. Bu durum düşündürücü bir sonuçtur, düşünsel anlamda. Hiçbir düşünür bu duruma düşmek ister mi? İstemez tabi.

Düşünceli davranan insan, bu düşüncesizliğe şapka çıkarır mı? Çıkarır diyenler düşüncenin düşmanı değil midir?

Düşüncenin düşe kalka aldığı bu yol, bilimsel anlamda bir düş kırıklığı yaratır insanda. Düş gücü yüksek olan sanatçılarda bile, düşüncenin bu düşkün hali, düş kırıklığı yaratır çoğu zaman.

Düş’ün zarı düşeş olsa da düşünce evreninde, salt gerçekle tanışmalı ve yalnızlığa mahkum edilmemelidir hiçbir zaman

En iyisi siz bunu düşünün düş kurmadan ne dersiniz?