- 944 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Aşkıma
AŞKIM’A,
Güneşin olmak isterdim senin. Hatta gün ışığın. Hatta sabah yüzüne vuran ilk ışık olmak isterdim. Işığın olmak isterdim senin.
Sabah uyandığında ilk beni görmeni, gülümsemeni isterdim. Perdelerin arasından sızmayı başarmış gün ışığı gibi gelip göz bebeğine girmek isterdim. Sonra kendimi görmek isterdim göz bebeğinde, gözbebeğin olup. Göz bebeğindeki ışık olmak isterdim…
Sızmak isterdim tüm sıcaklığım ve sevgimle kalbine. Bir anda ısıtmak isterdim seni. Sıcaklığın olmak isterdim. Buz tutmuş hiçbir zerren kalmasın isterdim. Öyle sızmak isterdim ki her çatlaktan içeri gireyim, yayılayım bir anda. Seni ısıtan sıcaklık olmak isterdim…
Bir gülümseme olmak isterdim yüzüne yayılan. Sen istemesen de gelip yüzüne yapışan bir gülümseme. Işık gibi bir anda tüm yüzünü aydınlatan bir gülümseme olmak isterdim.
Çimlere yayılmış bir beden olmanı isterdim. Şöyle sırtüstü uzanmış, kollarını açmış , gökteki bulutları kucaklayan bir beden.
Burnuna mis gibi toprak kokusu gelirken sen gülümseyesin istiyorum yaşama. Sonra bulutların arasından sızan güneş ışığın olmak isterdim yine. Sızıp sevincin olmak isterdim…
Dudağının kenarındaki alaycı kıvrım olmak isterdim. Yaşamla dalga geçen alaycı kıvrım. Öyle bir kıvrım ki yaşam sana dokunamasın, seni örseleyemesin senden korkusundan. Dudağının kıvrımındaki ışık olmak isterdim. Çabucak sende olmak için, ışık olmak isterdim…
Ellerinle topladığın kır çiçekleri olmak isterdim. Tek tek, özenle toplayıp, pencerenin önündeki vazona koyduğun, gün boyu kokladığın, sevgiyle baktığın kır çiçekleri olmak isterdim. Çiçeklerden yansıyan renk olmak isterdim sonra. Yüzüne canlılık veren renk. Rengin olmak isterdim senin…
Kahkahan olmak isterdim. Ağzından çıkan kocaman bir kahkaha olmak. Düşünmeden, kontrolsüz, ansızın, gürültülü, günler boyu süren bir kahkaha. Neş’en olmak isterdim senin. Hiç bitmeyen neş’en…
Sen olmak isterdim. Işığın gibi sen olmak isterdim. Sende bir sen olmak, benden bir sen olmak isterdim. Hayat ışığın olmak isterdim, hep hayattar olasın diye. Benimle hayat bulasın diye, hep sende olayım diye ışık olmak isterdim.
Sana teneke askerin masalı anlatmak istiyorum. Şirin bir evde tenekeden yapılmış oyuncak bir asker varmış. Bacakları yokmuş bu teneke askerin ama tavrı pek askermiş. Mert bir oyuncakmış. Karşı rafta duran oyuncak kıza aşıkmış teneke asker. Bir gün ona kavuşacağını hayal eder hep ve her hayalinde tenekeden yüreği kıpır kıpır edermiş. Ve maalesef bir gün evin hizmetçi kızı bizim teneke askeri yanlışlıkla sobaya atmış. Ve çıkardıkları zaman sobanın içinden,teneke vücudunu kalp şeklinde bulmuşlar.
Ben seni o kadar çok seviyorum ki, Koklamaya kıyamadığım gülümsün sen, hangi şair hangi şiirinde anlatabilir güldüğünde gözlerinin içinde çakan şimşeğin kuvvetini, dehşetli güzelliğini? Balım benim sesinde çağlayanların coşkusunu biriktiren denizim, sevgilim; Yaşamımı bezeyen güzel gözlüm, kuru bir sayfalık kağıdın üstünü işgal eden sözcüklerden başka bir hediyem yok bu gün. Masalları kötülerden ayıklamak sandığın kadar basit değil ne yazık ki.
Yüreğinin kapısını açık tut aşka. Çünkü aşk karanlıkta parlayan tek ışıktır bizim olan.
TENEKE ASKER