ÜŞÜYORUM
Uyanmak zaman almıyor rüyadan. Her gündoğumu, aklıma düşürürken yüreğimi dölleyen gülüşünü, yine aynı hız ve vicdansızlıkla alıp götütüyordu veda sözleri etmeyen gidişin. Kal denirdi elbet yine de kal! Ama zamansız migren nöbetleri gibi kabarıveriyor, öyle çok dipten kesilince azıp daha köklü yeşeren otlar gibidir gurur, öyle çok öyle kökten budadın ki...
Her acı unutulur diyecek kadar aşinayım acıya ama ne kadar tanırsan tanı bu duyguyu nasırlı yerden vurmuyor bir diğerini, hep tazecik yeni bir yer buluyor kendine delip dışarı çıkacak ve bu acıdan olsa gerek her dem taze kalıyor ayrılık.
Soğuk, çok soğuk gözlerinden uzak yaşamak ve başka gözlere o gözlerle bakacağın ihtimali daha soğuk, ama tatlı bir huzur kaplıyor bedenimi, donarak ölmeye yakınım belki. Hep gideceksin korkusundan gülüşüme düşen kar soğukluğu var yine tenimin ellerinle kirlenen her zerresinde..