- 819 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
84 - ÇOLAK
Onur BİLGE
Eskiden dinamit çok kullanılıyordu. Zeytinlikteki kayaları kırmak, tarla açmak için babam birilerini görevlendirdi. Onlar da dinamit lokumlarını ortada bırakmışlar. Birisinin çocuğu bulup almış, arkadaşıyla oynarken sol elinin parmakları havaya uçmuş. Babam, bu olay bizim çiftliğimizde olduğu için o çocuğun tedavisi, okuması ve ileriki hayatıyla ilgili her şeyiyle yakinen ilgilendi. Ona ‘Parmaksız’ lakabı takıldı.
Dinamit, balık avlamada da kullanılıyordu. Sofular’daki evimizin penceresine sık sık sokulan:
“Balık alcak mısın, abla? Taze balıklar... Canlı canlı, heyecanlı! Şimdicik çıktılar denizden.” diyen Arap adamın sağ kolu bilek ve dirsek arasından kopuktu. O koluna sepeti takıyor, sokak sokak balık satarak geçiniyordu. Lakabı ‘Çolak’tı. Tam benim içinde oturduğum cama gelir, galiba sepetten yorulan o kolunu pencerenin pervazına dayardı. Birkaç kere yadırgamış, hatta korkuyla anneme seslenmiştim:
“Anne! .. Kolak geldi! Koş! Gel! ”
Annem, sol eliyle beni sevmeye çalışan adamın kopuk sağ koluna biraz korkuyla
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 4
AYNA - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
Çok harika bir yazı okudum tek kelime süper,hem öğretici,hem uyarıcı hem bilgilendirici,okunması akıcı masal gibi çok hoş anlatım.ALLAH birdaha musubet yaşatmasın,fakat insanın başına herşey geliyor,çoğu zaman korunmakta etmiyor.ALLAH cümlemizi kazalardan,belalardan, felaketlerden,olumsuz olan herşeyden korusun diyorum.
Kaleminiz daim okuyucunuz bol olsun.Sevğiler saygılar.
Sevgili hocam, yine güzel bir komuya değinmişsiniz. çocukluğumda ben de çok merak ederdim böyle şeyleri. Hatta bir seferinde tarlada büyüklrimiz ekin biçerken bir yılanın kuyruğunu kesmişler, bende tesadüfen görmüştüm. Halakıpırdıyordu. Sonra Rahmetli babamda bana anlatmıştı yılanın da kuyruğunun çıktığını. Allah öyle bir sistem yaratmış ki. Akıl sır erecek gibi eğil. Ve büyüklüğünü oradan anlayıyoruz zaten. Güzel bir yazıydı yine. Kutluyorum. Sevgimle
yine ilginc konulara kisim kisim deginimissiniz.
yaziyi ilgi ile okudum.
kücük cocuklar elbette insana art niyet ile gülmeyi bilmez ama evet alay etmemeli asla bir yerinin özürlü olan insanlar ile.gülme komsuna gelir basina.
binbir gece öyküleri bunlar gercekten.
düsünceden düsünceye daliyor insan.
saygilar sevgiler.