- 837 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kezzap
Kafatasının içine sığışmışlar. Tıklım tıklım. Hamamböcekleri, fareler, yılanlar, köpekler, kediler, keçiler, kuşlar, atlar, eşekler, balıklar, solucanlar, sümüklü böcekler, inekler, öküzler…
Sığmazlar içine kafatasının, ittirip sığdırırlar ısrarla.
Sürekli itip kakarlar birbirlerini. Kafatasın kafatası olmaktan çıkmış sanki.
Kemikten değil de plastiktenmiş gibi her bir itiş kakışmada, her bir kovalamaca da kafatasında eğilmeler bükülmeler, bir o yana, bir bu yana kaymalar başlar.
Plastikleşmeye başlar kafatası. İçerisi bir hayvanat bahçesinden daha genişçedir. Beyin meyin kalmamıştır zaten. Beyin dayanır mı onca hayvana! Her yolda gördüğü bir hayvan, o hayvan bu hayvan. Yazık diyorsun. İzzet ikram ediyorsun. Bir bakıyorsun kendinden emin yerleşmiş, bir havalar, bir havalar. Beyin ne yapar. Başımın üstünde yerin var, der. Anlamaz başın üstünü, bir bakarsın, girmişler içeriye. Yer beyni de, yer. Her önüne gelene iyi niyet göster, kol kanat ger sonuç; böyle bir hayvanat bahçen oluverir.
Koy onları bir torbaya. Taşı omzunda daha iyi değil mi? Hayır efendim. Torba da rahat edemezlermiş. İlla konak olacak. Konak da bu plastik kafatası işte. Ne halleri varsa görsünler. Görsünler de, böyle de yaşanmaz herhalde. Olmaz. Bir beyni vardı ona da yer bırakmadılar… Nasıl düşünür, nasıl eder. Hayvanlardan birinin çıkardığı sese kulak verir. Ses çok güzeldir. Beyin henüz sıkışmış haliyle kafatasının içindeyken hemen sesi kayda geçer. Sonra, bilgisayara yükler. Verilerle, veri olmayanları ayırıverir bilgisayar. Bilgisayar… yazar..
Beyni cam bir kavanoza koy orda muhafaza et, der ses.
Hayvan bu der.
İnanır. Aslında çok akıllıdır. Bunu hep söyler ama hayvanları çok sever. Hiç zararlıdır, yararlıdır diye ayırım yapmaz. Ne gelirse başına böyle düşündüğü için gelir. Beynini cam kavanoza koyar. Yine debelenir içinde hayvanlar. Son karşısına çıkan hayvan;
Yüzünü, gözünü beğenmedim, der. Yamuk, der.
Doludur kafatasının içi… İçinde kendi de vardır… Daha da yamultur yamuk derken.
Güvenip, güvenmemekte kararsızım sana, güven vermiyorsun, der. Susar, bakarsın.
Sen de güven vermiyorsun, der. Sessiz içinden.
Canın cehenneme, der yine içinden. Diyemez sesli, dese ya.
Niye beğendiremez kendini bir türlü.
Gerek var mı? Kendi hangi hayvan türü.
Niye güven vermez. Niye güvenmez. Aynalara sorulur.
Neden yamuk görünüyorum, der aynalara. Neden yamuk onlar, der
Sonra kafasının içine yerleşmiş hayvanlara seslenir bir cesaretle;
Onlarında kafatasının içine yerleşenlere…
Çıkın artık, çıkın istemiyorum hiçbirinizi.
Çıkmaz kimse. Duymazlar bile sesini.
Geç mi kaldı?
Şansı var mı?
Var… Hala Cam kavanozun içinde olan bir beyni vardır. Elleri vardır. Havada gezinen mimikleri….
Çok mu taviz vermişsin hayvanlara… Bunca iyi niyet, bunca alternatif, bunca sevgi, beyin yok kafatasında. Hayvansın! Hayvanın beyni var.
Yazık oldu yazık oldu anlamayanlara. Sana yazık oldu.
Sitemin kime.
Kendine sitem et.
Bütün yönlerini küçümse. Mücadeleni küçümse.
Kendini feda ettiğin hayvanlara değer mi. Onlar hayvan mı? Sen hayvan mısın? Kimsin sen. Kimsin!
Kafatasına yerleştiler değer mi? Beynini çıkardın oradan değer mi? Değer.
Kezzap dök kendine.
Beynin cam kavanozda
Bedenine ve kafatasına kezzap dök.
Herkes senle beraber kezzap döktüğünde yok olur.
Beynin nerde.
Cam Kavanozda.
30 Haziran 1991
Gülten Ağrıtmış
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.