Eski dosta
Ey eski dost,
Sana yazmak, verdiğim cezaların en büyüğü kendime ve öylesine hakettim ki bunu.Seni yüreğimden çıkarıp,beynimden kazımam gerekirken, hayatımın her alanına sokma suçunu işledim ben!
Buralardan kaçacağını yazdığında bana,öylesine kızdım ki,cevap vermeye bile gerek görmedim ve kapattım ’sen’ defterini.Gelecek planlarımda yerin yoktu artık ve geçmişimde de anımsanmaya değmeyecek rafa kaldırdım.Ne de güzel başarmıştım aslında,ara sıra yalnızlığın buruk tadı hissettirse de kendini, mutluluk kapıya geldi gelecek umuduyla yaşamaktaydım ısrarla.
’Neden?’ diye soran bakışlarını görür gibiyim.’Neden yazıyorsun bunca yıl aradan sonra?’
Ölümün soğuk nefesi enseme değmeye başladığında,içimde eksik kalan şeyi tamamlamam gerektiği fikrine kapıldım da ondan.Eksik kalan dostluğu,sevgiyi,umutları,birlikte hayal edilen ama asla başarılamayan güzel planları diriltmek anlamında değil,yanlış anlama.Sadece bil istedim sana neden kızdığımı ve seslenişlerine cevap vermekten kaçındığımı...
Zorluklardan kaçmaya karar verdiğinde, beni bırakmayı da göze almıştın zaten.O anda önemli olan yalnız kendi kurtuluşundu ve kötüler kadar iyiler de geride bırakılmalıydı senin için.Kızgınlığım küllenmeye başladıkça hak da verdim aslında sana,senin adına sevindim de kendini kurtarmayı başardığın için.Ne eskisi gibi kırgınım ne de kızgın.Öyle ya da böyle nedenlerle harcanan güzel dostluğun sisler arasında kalmış güzel anılarının sızı var sadece içimde.
Duyuyorum arada ordan burdan beni andığını gözlerini daldırarak derinlere.Ve keşkelerle dolu bir sürü cümleler sıraladığını.Ah be eski dost bırak artık keşkeleri ve geleceğe çevir yüzünü.Ne yazık ki zaman daralıyor ve bugün beni yoklayan ecel sana ulaşmadan doya doya nefese almanın tadını çıkart.Her geçen gününün bir daha gelmeyeceğinin bilinciyle dolu dolu ikimiz için de yaşa...Yanımda sadece güzel anılarımızı götüreceğim...
Sevgi ve mutlulukla kal...