- 1240 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İnsan Olmak
Bu güne kadar edindiǧim deneyimlerden, dünya da en zor olan şartın insan olmak olduǧunu kabullenmek zorunda kaldıǧımdan dolayı çok üzgünüm. Nedir aslında insan olmak diye kendi kendimize sorduǧumuzda hiç bir yanıt bulamamak da iç karartıcı bir durumdur.
O halde insan olmak hem her şey hemde hiç bir şeye sahip olma veya olmamanın eşitliǧidir. Nedir ki, gerektiǧi kadar acımasız ve gerektiǧi kadar acı dolu mu olmalı mı demektir. Sevgisi için alabildiǧine tutkulu, sadakat dolu düşmanları için kin ve nefreti kusmaǧa hazır vahşi ve bir aç canavar, dostları için merhametli ve affedici, ama teslim olmadan, gerektiǧinde ise kahredici ve acımasız mı olmaktır acaba…
Ne zor bir soru deǧil mi insanı tanımlamak. Yaşamla ölüm arasına sıkışan bir gündür hayat aslında anlayan birisi için. Bir güzel için ebedi olacaǧını düşündüǧü fiziǧi hayatın yorgunluǧunda kendi bitkinliǧini dizlere vurarak adımları yavaşlatmaktır belki de.
Mutluluk, sevinç, güzellik, iyilik, keder, umutsuzluk, güvensizlik ve umutla dolu saatlerin hakim olduǧu karmaşık sayılar ve günler topluluǧudr, eǧer matematiksel olarak düşünülürse insan olmak. Sırları beyninde, sevgisi yüreǧinde, sözcükleri dilinde bir bütünlüǧü yaratan bir varlıkmıdır acaba insan olmak.
Işıklı, mutluluk dolu, iç gıcıklayıcı güneşine ve yeşilliǧin hakimiyetinin haki renklerini koruyan mutlulukla pişmanlık dolu düşlerin arasında sallanarak yürümektir belkide insan olmak. Neler neler yaşar bir hayat yetmişe ulaşmış olsa da, yüzü yaşını bulsa da yirmisinde yok olsada. Bulunduǧu yerde yüreǧine hapis olmak, yüreǧini buzun erimezliǧine dondurmak; ruhu öldürücü ve tahrip edici bir ilgisizliktir yanında duranın varlıǧından habersiz olarak yaşamak, yada görmezlikten gelmek, ilgisiz bir tekdüzeliǧe, korkunç bir keder uçurumuna yuvarlanmaktır farkında olmadan, insan olmak. Acıların uçurumunda, ortayı bulayım derken yardan aşaǧıya yalpalayarak tepe üstü düşmektir bir anlık gibi zamnın içinde, zaman tekerleǧinin dişlileri arasında un gibi üǧütülmektir beceriksizce.
Korularda reçine kokularının havasını soluyarak ciǧerlerde ki, pası arıtmaktır, insan olmak hem cinslerinin ihanetine raǧmen. Ama insan olarak, insan olmak çetin bir savaşın sonucunda kazanılmadan yenilen demektir. Her seferinde. Arguvanların, geranyaların, kasımpatıların, kaynana dili çiçeklerinin arasında zirvalama ve vırvırlarla bütünleşmek demektir göremediǧimiz. Şimdi şuna karar verdim ben de bir birey olarak. Birey diyorum, çünkü henüz insan olamadım, iyi bir insan olmanın koşulu sol elimizde çatal tutarak yemek yemek de deǧildir. Asıl olan asılzadeler, beyler, paşalar, efendiler deǧil, onlara bunları öǧretenlerdir diyorum ben şu dörtyüz gramlık beynimle… Bunun en büyük kanıtı ise yüreǧimden başka sahip olamadıǧım hazinesiz bir hazinemin olması ve bunun da içini boş olması olsa gerek. Ama şuna inanıyorum ki, sizler, bu yazıyı okuyan temiz yrekli insanlar insan olmanın engin vasıflarına sahip olan en güzel dostlardır. Dostça günlerin sizlerin olması dileǧiyle…
hasan hüseyin, 25.06.2009, Frankfurt am Main, gece 03:33’de evde yazılmıştır.
YORUMLAR
insan olmak için insan doğmuş olmak yeterli değil..insan kavramı felsefenin ve çağlar boyu süregelen birçok olayın temel taşı...insan olmak ise dünyanın en zor savaşı ve hep yenik düşülen dünyadaki yaşam adına...keşke ütopyalar ülkesi diye biryer olsa ..orada yaşasak...