AYRINTILARDA GİZLENEN GÜNAH
Bismillahirrahmanirrahim
Selam-un Aleyküm
Allah (c.c.)’ın, ayetleriyle açık bir şekilde emrettiği, Peygamber Efendimizin de hadisleri ile bizleri aydınlattığı ve hayatımıza nasıl aksetmemiz gerektiğini bizlere öğrettiği farz’lardan biridir örtünme. Allah (c.c.) her emrinde olduğu gibi kapanmayı da belli kurallar ve kriterler içerisinde emretmiştir.
Örtünmeden maksat edeptir. Edebin hedefi insanı terbiye etmek ve ona şeref vermektir. Örtü ve edep içindeki insan sürekli ibadet halindedir, rahmet altındadır; kulluk yapmaktadır ve sevap almaktadır. Edepli insan hem günahlardan korunur hem de ateşten. Sonuç yüce Allah’ın rızasıdır. Onun bir kulundan razı olmasından daha büyük hangi saadet vardır?
Örtünme son yüzyılda derin yaralar almış Allah tealanın kesin emri olmasına rağmen üzerinde tartışmalar yapıla gelmiştir. Özellikle batılı zihniyetler örtünmenin çağ dışı olduğunu öne sürmüş ve örtünmenin gereksiz olduğunu savunmuşlardır. Bu zamana kadar elimizden geldiğince, dilimizin döndüğünce dinimizi yaşamaya çalışan bizlere ne oldu da veya bizlere ne yaptılar da Allah (c.c.)’ın kesin hükümlerini tartışır hale geldik? Batılıların oyunlarına yenik düştük. Birçok yönden değişime uğradık benliğimizi yitirdik adeta. Allah (c.c.)’ın emir ve yasaklarına harfiyen uyacağımıza onları kendimize uydurduk. Kendimizi Kuran ve Hadis hamurunda yoğuracağımıza Kuran ve Hadisi kendi hamurumuzda yoğurduk.
Allah teala kuran da nasıl örtünmemiz gerektiğini, örtünürken nelere dikkat etmemiz gerektiğini Nur suresi 31. ayet de şöyle bildirmiştir: “ Mümin kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah’a tövbe edin ey müminler, umulur ki felah bulursunuz." Müslüman hanımlar işte bu doğrultuda örtünür ve örtünmenin hassasiyetini tam manasıyla kavradıkları zaman doğruya ulaşmış, felaha ermiş olurlar.
Allah (c.c.) nasıl örtünmemiz gerektiğini okuduğumuz ayette ve daha başka ayetlerinde bizlere anlatıyor. Peki, biz nasıl ve neye göre örtünüyoruz? Bizim ölçümüz ne? Allah (c.c.)’ın rızası için mi kapanıyoruz yoksa gelenek görenekten ötürü mü? Bunun cevabını çevremize bakarak bir nebze de olsa anlayabiliriz. Çevremize baktığımızda kapalı bayanların arttığını görüyoruz, lakin üzülerek söylüyorum ki: bunların birçoğuna kapalı demeye dilimiz varmıyor.
Örtünmede ki ana tema yani asıl olan karşı cinsin dikkatini çekmemek şehvet duygularını uyandırmamaktır. Zira giyiniş (veya giyinmeyiş) ve davranışları ile başkalarını tahrik eden, günah işlemelerine sebep olan erkek ve kadınların- İslami manada- iffetlerine gölge düşmektedir.
İşte bayanlar (özellikle genç bayanlar) bu hususta hataya düşmektedirler. Olması gerektiği gibi değil olmaması gerektiği gibi giyinip kuşanmaktadırlar. Peki, nelerdir bu olması gerekenler? Karşı cinsin ilgisini çeken örtünmeye ters düşen bu giyim kuşam…
Başörtünün renginin dikkat çekmeye son derece müsait seçilmesi ve ayette nakledildiği gibi “…Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar…” şeklinde değil kendilerinin belirlediği şekilde bağlamaları bunların başında gelir. Ve sonra üzerlerine giyindikleri kıyafetin de rengi ve beden hatlarını belli edecek şekilde sarması (eğer üzerine pardösü vs. giyinmiyor ise). Tabii bunlar örtünmede ki direkt göze çarpan yanlışlardır. Bayan kardeşlerimizin (özellikle genç bayanlar), kapanmanın asıl manasını idrak edemedikleri için düştükleri hatalar kapanmanın ehemmiyeti için son derece önemlidir. Nitekim kapanmak aynı zamanda İslam’ı temsil etmek değil midir?
Yapılan diğer yanlışları şöyle sıralayabiliriz; süründüğümüz koku, ayette de aksettiği gibi yürürken çıkarttığımız sesler, yürüyüş şeklimiz, yüz ifademiz, bakışlarımız, takındığımız takılar, süründüğümüz boyalar vesaire.
Bunlara son derece dikkat etmeli, dinimizde yeri olmayanları terk etmeli diğer hususları da kapanmanın aslına uygun, karşı cinsin dikkatini çekmeyecek şekilde yapmalıyız. Nitekim bilinmelidir ki; “Küçük tavizler, büyük günahların öncüsüdür.”
Allah (c.c.)’ ın istediği gibi kapanmak istiyorsak yapılması gereken tek bir şey vardır. Bu da kapanmayı, ayetler, hadisler ve peygamber efendimizin hanımlarının, kızlarının nasıl uyguladığını okuyarak bilerek samimiyetle uygulamakla olur.
Bir gün Hz. Ebû Bekir’in kızı Esma ince bir elbise ile Resûlullah’ın (s.a.s) huzuruna girmişti, Hz. Peygamber ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu.
”Ey Esma! Kadın erginlik çağına ulaşınca onun şu yüzü ve elleri hariç diğer yerlerinin görülmesi helâl değildir.” Ebû Davud, Libas, 31.
“Eğer, medeniyet açmaksa bedeni; Desene, HAYVANLAR bizden daha medeni!”
Rabbim hepimize İslamı anlamayı, emir ve yasaklarına hakkıyla uymayı nasip etsin. Âmin.
YORUMLAR
Öncelikle merhaba çok güzel bir konuya el attınız.İnsanlar
örtünmemenin gereksiz olduğunu söylüyorlar.ama ben öyle düşünmüyorum.6 yaşınmdan beri kendi hür irademle kapandım.İlkokul dönemimde okula varacağım zaman örtümü
çıkarıp öyle giderdim.Yaz tatilinde köye gidip,arkadaşlarımla cami gider kuran dersi alırdık.Ve imam hatip mezunu olduğum için gurur duyuyorum.Kim ne derse desin asla önem vermeyen biriyim yüreğimde geldiği gibi hareket eden bir insanı
Çok güzel... Kur'an alıntılarıyla kaleme aldığınız bu yazıyı takdir ettim...
Şunu söylemekle yetineceğim...ve sanırım şu yaşadığımız garip devrin ve siyasi emellere kurban edilmeye çalışılan yüce dinizmizin ne türlü aykırı uygulandığı gerçeğine dikkat çekmeye çalışacağım...
Sayısız kez, başlarını hotoz tarzı ve iç bantlarıyla rahibe özentisi örterek, vücut hatlarını tamamen ortaya çıkaran(etek boyu uzun da olsa)kılıklarda genç kız veya hanımı uyardım...güzellikle tabi...
dedim ki :
" evlatçım,bir kaç saç teline nefsini uyandıran erkek milyonda birdir... ama bu endam sergilemeye tahrik olacak erkek nefsi çoktur...ne yaptığınızın farkında mısınız ?
Aldığım cevaplar ne yazık ki iki kişinin dışında, hep arsızca ve yılıklıkla ve küstahça ezber edilmiş kalıp cümlelerle güya savunma idi...
O yüce İslam dini bizim savunmamıza ihtiyaç gerektirecek değildir...Allahın kelamı tartışılmaz...Lakin Günümüz İslamiyetinin temel taşı da, sadece kadın örtünmesi ile sınırlı değildir...Ve sırf bir takım çevrelerin ikram ettikleri dünyevi gereçler imkanlar için eşlerini kızlarını bu kılıkta dolaştıranlar biliyorum...
Yargıladığımız bu günün manzarasıdır...
Allahın mahremiyet kurallarını tartışmak hiç bir kulun haddi değildir zaten... Velev ki dinimizde zorlama yoktur...severek, gönül rızası ile Allah rızası içindir her şey...
daha çok şey var yazacak...
Edep ya hu! deyip sözü bitirelim...
Teşekkürler ve selam ile...cg
Merhaba Sayın Barbuti...
Yazınızı sindirerek okumamış olsaydım açıkcası buraya not yazmayı bile düşünmüyordum,çünkü sadece kapanmadan baş örtüsünden ve onu yüzeysel savunmadan bahsettiğinizi düşünmüştüm.Ama gördüm ki benim ne zamandır rahatsız olduum konuya parmak basmışsınız.Öncelikle şuna kesin ve kesin katılıyorum,hatta bu bizim düşencemizin olmadığınız affa sığınarak dile getiriyorum..Örtünme derken mahrem yerleri saklama,karşındakini tahrik edecek şeylerin önüne geçme diye okuduk hep...ama ne yazıktırki örtünmeyi simge olarak görenler yada mahremliğin ne olduğunu bilmeyen yada bildiği halde işlerine gelmediği içn sadece baş örtüsü olarak düşünen kardeşlerimiz çok...Karşındakini karşı cinsi tahrik etme çok yolla olur...çarşaf giyersin ama ayağının bir parmağının çarşaf altından bembeyaz çıkmasıda bir tahriktir..ha diyecelerki bakanın gönlü fesatsa... tabiki bakanın görüş açısıdır bu,bizlerin dinimizin bahsettiği şey örtünmeyi mahrem yerlerimizi sakınmayı derken tüm inceliklere dikkat etmemiz istenmiştir..başı örtüp yüzü bir ton makyajla doldurmak saçın mahremiyetini ne kadar korur kişiye imrenilerek bakmayı ne kadar önler yada dikkat çekmeyi ne kadar engeller soru işaretidir...işin garibi bunu yapanın amacını baş örtüsü altına sığındırıp kendini gösterme egosunun önüne geçemiyecek kadarda zayıf yanlarının olduğunun kanıtıdır..Lütfen ama lütfen sadece baş örtüsüyle hiç örtünmeyenlere muhalif gibi davranışlara girilmesin.tam anlamıyla yerine getirilmeyen bir baş örtmeyle örtünmemiş bir bayanın mahremiyeti aynı eşitlikte ortadadır bence...sadece saçın kapanması ne kadının yüzüne ne (afedersininz,daracık giyilmiş bir pantolondan hatların ortaya çıkıp dikkat çekmesine) engel değildir..Ben baş örtüsünün yada örtünmemişlerin savunucusu değilim.sadece yapılan birşeyin sadece göstermelik yapılmasına karşıyım ve sizin bu yazınızda o yüzden çok ilgimi çekti,düşüncelerimde yalnız olmadığımı bilmek biraz olsun beni rahatlattı...Kapalı kızlarımız a bayanlarımız a seslenmek istiyorum,mahremiyetimiz sadece sıkı bir baş örtüsü değildir,eğer hakkını vererek yapmak sitiyorsak tüm mahremiyetlerede aynı titizlikte uyulsun..Simge olarak başörtüsü sadece kendini kandırmaktır..Örnek olmaksa davranışlarımız alt benliğimizdeki nefs e dur demeyi bilerek bunu yapmalıyız....Affınıza sığınarak beni rahatsız eden konuyu sizin vesilenizle dile getirdim.Maksadım asla birilerini yargılamak değildir..ne yaparsak yapalım ama bilinçli yapalım...yaptıkalrımızın savunucusu olan bilgilere davranışlara sahip olalım...
SEVGİLER SAYGILAR YÜREĞİ DÜŞÜNCELERİYLE ÖRTÜŞENLERE...
Sanırım yeterince açıklayıcıydı ve evet haklısın İslamda örtünmenin amacı dikkat çekmemektir. Gerçekten İslamı anlayan ve yaşamak isteyenlerin bu kriterler ölçüsünde kapanmaları gerekiyor. Ama maalesef günümüz koşulları buna pek de uygun değil Malumunuz üzre çalışan hanımlarımız var. Ve mutlakki kıyafetlerini ve tarzlarını çalışmaya uygun bir şekilde seçmeleri gerekmektedir aksi halde rahat iş göremezler. Bu kıyafetin ölçüsü nedir tam olarak bilmiyorum. ama bir orta yolu mutlaka olmalı. İslamiyet zorlaştırıcı değil kolaylaştırıcıdır.
Saygılar.