- 758 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Üniversiteli Öğrencinin Anne ve Babası Olmak
ÜNİVERSİTELİ VE ANNE VE BABASI
Sevgili Üniversite öğrencisi Kardeşim,
Bir Üniversiteli olmak ne kadar güzel duyguysa, çocuğunu Üniversitede okutan anne ve baba olmak daha güzel bir duygudur. Anne ve babaların sizleri ne kadar sıkıntılar içerisinde okuttuklarını tam anlamı ile almamış olsaydınız , şu an çalıştıklarınızdan daha çok çalışacak ve özel hayatınıza da daha çok dikkat edecektiniz. Zamanı gelince onu da anlayacaksınız ama o zaman bilmem bunları anlamakta gecikmiş olmanın beklide pişmanlığını yaşayacaksınız.O zamanları yaşamış bir insan olarak sizlerle tecrübelerimi paylaşmak bana büyük zevk vermektedir.
Sevgili Kardeşim,
ÖSS ye hazırlanan veya Üniversite okuyan insanlara başarısızlıklarının veya hatalarının sebeplerini sorduğum zaman “ Annem ders çalışmama izin vermemişti, babam bana ders çalışma fırsatı sunmamıştı” gibi mazeretler sunmaktalar. Belki onlar olayı öyle görmekteler ama anne ve babalar hiçbir zaman çocuklarını okumasına engel olmazlar.Çünkü her annenin hayali “Biz okumadık, hayatta sıkıntı çektik.Yoklukları yaşadık.Çocuklarımız bizlerden daha rahat yaşasın ,hem bilgili olsunlar hem de kendilerine, vatana ve millete faydalı insanlar olmanın mutluluğunu yaşasınlar” diye düşünmektedirler.Çocuklarda bu beklentiyi gerçekleştiremedikleri zaman hem anne baba, hem de çocuklar hayal kırıklıkları yaşamaktalar.
Sevgili Kardeşim,
Üniversite okumak bir nevi hayata hazırlanmaktır. Hayata hazırlık aşaması demektir.Üniversite ve lise yıllarında sık sık suçu anne ve babasına atan insan ileriki yıllarda da bir sorunla karşılaştıkları zaman suçu eşine atacak ve ilerde belki de bu suçlamalar ailede huzursuzluğa ve belki de boşanma ile sonuçlanacak facialarla sonuçlanacaktır. Her olayda başkasını suçlamak bir ruhsal bozukluk içermektedir bence. Bu yanlış hatası olan varsa mutlaka vazgeçmeye bakmalı bence.
Sevgili Kardeşim,
Bir olay yüzde doksan olarak insanın kendisi ile bağlantılıdır.Örneğin, genelde planlı ve programlı çalışan insan başarılı olacaktır.Parası olmayanın paralı okulları yazmaması gerekmektedir.Çalışan insan daha güzel okulları kazanacaktır.ÖSS de genelde hangi konularda soruların çıktığı bellidir. Ancak zamanında planlı çalışmayan insan sonra açıkları kapattıktan sonra , aradan üç veya 4 sene geçmekte ve bu da hayattan 4 yılın boşu boşuna gitmesine sebep olmaktadır.
Sevgili Üniversitelinin anne ve babası,
Pek çok anne ve babanın çocukları ile yakından ilgilenmediğine şahit oldum. Biliyorum ki hayat kolay değil, güçlü olanın hayatta kaldığı ve rahat yaşadığı bir çağda yaşamaktayız.Hal böyle olduğu zamanda anne ve babalar yanlış tutumları ile çocuklarına da hayatın daha zor gelmesine sebep olmaktadır.Anne ve babalar çocuklarına güven vermek, onlara başaracakları konusunda ümit aşılamak, onlarla arkadaş olmak ve kimlerle arkadaş oldukları konusunda da onları sıkmadan izlemek zorundadırlar.
Sevgili Anne ve baba,
Çocukların maddi imkanlarını karşılamakla anne ve babalık tamam olmamakta.Tersine çocuklar maddi olanaklardan çok manevi destek isterler.Anne ve baba manevi yönden çocuklarına ilgi göstermez ve sorumluluklarını yerine getirmezlerse , onlarla ilgilenecek kötü niyetli insanlar anne ve babanın gösteremediği sevgiyi , sahte sevgilerle göstermeye çalışacak ve onları kötü niyetlerine alet etmekle zorlanmayacaklardır. Bu konuda anne ve baba dikkatli olmak zorundalar .
Sevgili anne ve baba,
Sizler şimdi diyeceksiniz ki “ Çocuklarım benim ikamet ettiğim ilin dışında başka ilde ikamet etmekte.Ben bir baba veya anne olarak onu nasıl denetlerim?” Bu konuda yapacak şey , çocuklarınız tatile geldikleri zaman onlara gereken ilgi ve sevgi ile yaklaşmak olmalıdır.Anne ve baba çocuklarının yanlarında kaldıkları sürede onlarla anne ve baba olarak değil de sanki arkadaşları ile konuşuyormuş gibi konuşarak , onlara manevi yönden bir sıkıntıları olup olmadığını sormakla yükümlüdürler. Yurtta veya evde kalıyorlarsa onlara yurt ve ev arkadaşları ile sıkıntıları olup olmadığının öğrenmeye çalışılması ve bu sıkıntıların giderilmesi Üniversiteliye rahatlık verecek ve çocuğu ile ilgilenen anne ve babalara çocuklar daha sıkı bir bağ geliştireceklerdir.
Sevgili Kardeşim,
Bazı anne ve babalarda çocuklarının Başarsızlıkları veya yanlışları konusunda kafa yormadan hemen “ Kaderde bu varmış, naip bu kadarmış” diyerek adeta onları daha çok bunalımlara ve aynı zamanda tembelliklere sevk etmektedirler. Kader vardır ama kaderi iyi anlamak lazımdır.
Sevgili anne ve baba ,
Sizler nasıl ki çocuklarınızın tembellikleri karşısında her zaman sizleri suçlamalarından nasıl rahatsızlık duymakta iseniz ve çocuklar sizleri suçladıkları zaman üzülmekteyseniz ve bunun yanlışlığını ona anlatmakta zorlanıyorsanız, her şeyde suçu nasibe, kadere atmak da o kadar yanlıştır.Başarısızlıkları hep nasip ve kadere yüklemek kolaycılığına kaçmak yerine bu başarısızlıkların gerçek nedenini araştırarak bu sebepleri ortadan kaldırmaya bakmak lazım.Yoksa çocuklarımız yanlış tutumlarımızla bir ömür boyunca yanlışlıklar zincirine boğmuş oluruz . Her olumsuzluğun bir sebebi ve olumsuzluklarında olumlu yönleri vardır.Nasıl ki zehirlerin panzehirleri varsa olumsuzlukların da olumlu yönleri vardır ve o olumlu yönleri bulmak ve çocuklarımıza uygulamak hissettirmekle onları hem kazanmış hem de vatana ve millete daha az yanlış yapan bireyler kazandırmış oluruz.
Çocuğu Üniversitede okuyan sevgili anne ve babalar,
Bazı anne ve babalar “Çocuklarım Üniversitede okuyor ama bana ne faydası olacak ki ? “ diyerek çocukça bir hayıflanma ve şikayet üzere olmaktalar ve kendilerine olan maddi yükten bahsetmektedirler.Bu anne ve babalar şunu iyi bilmeli ki, çocuklarımızı genelde bizlere faydası olsun diye değil de , kendilerine faydalı olsun, kimseye muhtaç olmayacak maddi ve manevi gücü olan insan olsun , sonrasında başkalarına da yol gösteren, başka insanlara faydalı olan insan olsun , vatan ve milletini hakiki manada sevsinler , vatanlarının güçlü ülkeler arasına girmesine çaba harcasınlar diye Üniversitede okumalarını sağlıyoruz diye düşünmeleri en sağlıklı olanıdır sanırım.
Sevgili Anne ve babalar,
Yakın akraba ve komşu çevrenizde Üniversite tamamlamış insanlarla çocuklarınızın kaynaşması ve bütünleşmesine çaba harcamanız sizlere olmasa bile çocuklarınıza çok şey kazandıracaktır.Ama ne yazık ki gözlemlerim göstermektedir ki. Kendileri güzel bir meslek edinememiş iseler ve güzel meslek edinmiş olan yakınlarını nedenini anlamadığım bir sebeple uzak kalmaktalar ve çocukları da anne ve babalarının onlardan uzak kalmasını “ acaba onlar yanlış mı yapıyorlar ki annem ve babam onlardan uzak kalmaktalar ?” diyerek , belki de çok faydalanacakları insanlardan uzak kalmakta çocukları.Halbuki bu tutum uzak kalınan insana bir zarar vermez tersine uzaklaşan insana zarar verir.Karanlıklarda daha da zorlanırlar.
Güzel yetişmiş , meslek sahibi olmuş, güzel aile kurmuş, kötü alışkanlıkları olmayan insanı bir ışığa benzetirsek ve bu ışık yandığı müddetçe o ışığa yaklaşanlar aydınlanırlar. Uzak kalanlar ise aydınlanamazlar.Diyelim ki , bu ışık bir sokak lambası.Elinizde bir gazete var.Bu sokak lambasının yanına oturduğunuz zaman o gazeteyi rahatlıkla okuyabilirsiniz, içindekilerden faydalanarak aydınlanabilirsiniz . Bu sokak lambasının altından biraz uzaklaşsanız bir kaç adım sonra gazete okuyamaz hale gelirsiniz, biraz daha uzaklaştığınız zaman ise daha karanlık olur, biraz daha ilerlediğiniz zaman ortalık daha karanlık olur, ne yana gittiğinizi bile bilemezsiniz. İşte güzel okul okuyan insan da bu sokak lambasına benzer.Hatta evde daha iyi aydınlanabilmek için daha kaliteli lambalar ararsak , aydınlanmış okumuş insanlarda bu aradığımız kaliteli lambalara benzer.Ama ne yazık ki çok anne ve baba hem kendilerini , hem de çocuklarını bu aydın insanlardan uzak tutarak karanlıklara mahkum etmekteler bilmeyerek.Siz böyle anne ve babalardan olmak istemiyorsunuzdur umarım. Hayat size o zaman daha güzel gelecek muhakkak .
Hepinize sevgi sunuyorum,saygı sunuyorum ve hepinizin hayatta çok çok başarılı olmasını diliyorum.
TURAN YALÇIN-TOKAT