- 1021 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
82 - BABALAR
Onur BİLGE
Giritli Mahallesine taşınıncaya kadar, doğumevindekinden başka doktor görmedim ve doktorla ilgili anım yok. İğneden korkmamam gerektiğini, onun sadece sivrisinek ısırığı kadar acıtacağını ve çok cesur olduğumu söylüyorlardı. Beynime kazınan bu olaylar, çocukların doktora gitmeme sebebini öğretti, ikna oldum ve altı yaşına kadar da doktordan korkma ve bende yıllarca kalacak olan hastane ve çalışanlarından tiksinme duygusunun yer etmesine sebep oldu.
O zamanlar ülkede verem salgını olduğu için verem savaş derneklerince BCG aşısı yapılırdı. Dispanserler, gezici ekip ve röntgenle taramalar yapmakta, küçük büyük, zengin fakir ayırımı gözetmeden halkı aşılamaktaydı. Bizim mahalleye de sağlık memurları
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 4
AYNA - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
Sevgili yazarım, yazınızı okurken çok hüzünlendim. Benim başımdanda geçti böyle bir yanık hikayesi ve çok acı verir. Yaşadığım için biliyorum. Allah kimseye vermesin. Evet korku kültürüyl yetiştirilmemeli çocuklar. Herşey açık açık konuşulmalı. Yine çok güzel bir yazıydı. Teşekkürler
evet
gerçekten böyle okuyup az tahyyül edince ne kadarda zorlanıyoruz.
zihnimizi çokca zorlayıp yoruyor değilmi
o dönem ve bu dönem
haytları kıyaslamak gerçekten mümkün değil.
şimdi her şey ne kadarda bol ve bir o kadarda doyumsuz bu insanlar.ve yarının büyükleri olacak çocuklar..
aslında yazıda benim algıladığım en kuvvetli düşünce
kaza ve kader oldu
ve tabi ardından bir nusubeti karşılamadaki feraset..
insanız ve her an her yerde başımıza gelmesi olağan şeyler.
kalem ve kelama bereketler dilerim..
Allaha emanetsiniz..
Ahde vefa imandandır..sav
Sevgili Onur Bilge ; benden hakkını korumamı istemiştin.
Annenin, babanın ve bakıcının seni nasıl koruduklarını birlikte görüyoruz.
Biz köyde kahvecilik yaparken, gazozları soğuması için su kuyusuna sepetle sallandırıyorduk. O gazozlar kuyuya döküldüğünden, kuyunun suyu boşaltılıp, belime ip sarılarak kuyuya indiriliyordum ben..Babam tarafından.. Ve kuyu eski ve taş örme idi. Üstelik 8-10 yaşlarındaydım. Kötülük değil tabii , cehalet.
Hangimizin hakkının korunmaya ihtiyacı var acaba ?
Bazılarımız doğuştan torpilli, bazılarımız da doğarken mağlûp !
Bu arada öykün yine çok başarılı. Hakkını vermek zorundayız tabii...