Bir Gece Yarısı Hesaplaşması
İnsan sonraları anlıyor, aşktaki toyluğunun, tüm çocukluğunun, hatalarının, hoyratça davranışlarının acısını sonraları çıkarıyor hayat,
hem aheste aheste değil, hepsini bir anda bırakıveriyor kucağına, hepsini bir anda, olanca ağırlığıyla, ayıkla, topla, dağıt, unut, sakla, sana kalmış.
Hem ne yaman hesaplaşma, ne acı yüzleşmedir o aynadaki donuk suratla, bir söversin, bir acırsın, bir gülersin, bir ağlarsın kendine..
Zaman geçer, sen dursan da, zaman geçer. Aklınla bir olup kalbine hükmedersin emin ifadelerle bazen, öyle anlık.
Sonra bir şarkı, bir fotoğraf, bir iz, alay ediverir aklınla, çıkarmayı istemezsin hiçbir yaşanmışlığı hayatından, acıtsa da, kanatsa da, istemezsin.
Bazen kendin istersin hatırlamayı hatta, eskisi gibiymiş gibi, mış gibi yaşayıp bir parça avutursun kendini, sevdiğiniz şarkıları dinlersin sıradan, iyi geceler dilersin dudaklarını ıslak yastığına gömüp sahipsiz bir fısıltıyla, bağırasın gelir, ismini çağırasın, yutkunursun acı acı...
Ki zaten gerçek eninde sonunda çarpar suratına, acıtan sorularla, boş olmasına müsade etmediğin kadehinle, soluk benzinle kalıverirsin gecenin bir yarısı öylece.
Müsamere sonrası Polyanna kostümünün üstüne büyük gelişini şikayet eder gibi annene,
bir şarkı mırıldanırsın.
"Aşk hiç biter mi? Hiçbir şey olmamış gibi, boşlukta kaybolup gider mi?"
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.