Padişahım Çok Yaşa/1
Hiçbir şeyin garantisi yok şu hayatta. Ne sağlığımızın, ne işimizin, ne malımızın ne de sosyal konumumuzun.Bugün varsak, yarın yokuz.. Ardında anılmaya değer bir isim ve eser bırakmadığın müddetçe unutulmaya meyilliyiz. Önemli olan dürüstlüğü, doğruluğu ve samimiyeti devam ettirebilmektir yaşadığımız sürece...
Geleceğin adımlarını bugünden düşünerek atıyoruz belki ama ne derece etkili oluyor, ne derece hayallerimizi gerçekleştirebiliyoruz, tam anlamı ile muamma. Kaybedecek bir şeyi olmayanın kazanacak neyi olabilir düşünmek lazım. Sevdiğin ve sevildiğin sürece varsındır sen. Menfaatler için çıkar ilişkisi yürütmek ne kadar doğru tartışılmalıdır.
Yalan ve riyayı önüne katıp birlikte yürümeyi göze aldığınız insanların sizinle birlikte kirlenmediğini mi düşünüyorsunuz? Her koyun kendi bacağından asılır misali kararlar kişileri bağlar anlayışı ile suçluluk duygusundan kurtulacağınızı mı sanıyorsunuz?
Duygu sömürüsü ile başkalarının vicdanlarını kukla gibi oynatıp tutuşturabilirsiniz belki ama kendi vicdanınızı ne zamana kadar susturabileceksiniz? Söyler misiniz?
Savunma gerekçelerinizde bahaneler ön planda olsa da her yeni bahane yeni bir yalanı, her yeni yalanda yeni bir insanı harcıyor. Farkında değil misiniz? Yoksa bu kadar basit mi sizin için Yaratan’ın ruhundan üflediği insanoğlunun varlığı...
İnsanların zaaflarını buluyor nabzına göre şerbet veriyorsunuz. Sonra onları zaaflarından vurup kenara çekiliyorsunuz izlemek için. Bir diğer anlamı ile vur kaç yöntemi ile besleniyorsunuz. Öyle değil mi? Kimi zamanda paçanızı kurtarmak hiç kolay olmuyor. Uğraştırıyor sizi karşınızdaki kişi/kişiler. Strateji üzerine strateji uyguluyorsunuz." ya tutarsa" misali boş tehditler savuruyorsunuz havaya. Çekinceleri var ise karşınızdakinin, genellikle o çekincelerini kullanıyorsunuz tehditlerinizde. Karşınıza çıkan engelleri tek tek kesip atıyorsunuz. Sanıyorsunuz ki o engeller bir gün geri dönüp takılmayacak ayağınıza. Varsın takılsın, ne önemi var ki! Siz tek ayak üstünde kırk takla atmaya alışıksınız nasıl olsa...
Dilinizden Allah korkusu düşmez, başınız secdeden kalkmaz. İnançlar kişilerin sorumluluğundadır elbette. Hesap verilmez kimseye, Allah’tan başka... Lakin yapılan ibadetler ne kadar değerliyse ibadet ve inançları menfaatleri doğrultusunda kullanmakta o kadar değersizdir Allah katında bilmez misiniz? Helal ve haramı iyi bildiğinizi söyleseniz de, yalan ve duygu sömürüleri ile hiç ettiğiniz paraların haddi hesabı yoktur. "Kendi hür iradeni kullandın kimse zorlamadı" diye savunursunuz kendinizi. Kabul etmezsiniz insanların iyi niyetlerini suistimal ettiğinizi... Bu planınız için de bayanları seçersiniz. Özellikle sessiz, sakin ve duygusal olanları. Neden mi? Kandırması ve ikna etmesi daha kolaydır çünkü...
Öyle ki baktınız başınıza bela olacak, hakkında bir kaç malzeme uydurmanız yeterli gelir! Kurtuldunuz gitti. Oh be! Siz devam edebilirsiniz kaldınız yerden diğer planlarınızı uygulamaya. Adına dava/hizmet denilse de...
Kültürlüsünüzdür. Herkes sizin dediğiniz kişi olduğunuz konusunda herhangi bir kaygı ve çelişki duymaz. Güdülecek koyun çok nasıl olsa. Ne derseniz ona inanır herkes. Mevki ve makamdır önemli olan. Siz en tepedesinizdir. Size inanmayacaklarda başka kime inanacaklar. (Padişahım çok yaşa! )
İlgilisine: İnterneti kendilerine kalkan yaparak bunun üzerinden din ve vicdan istismarı yaparak zimmetine para geçiren, dolandıran ve tehdit ederek şantaj uygulayan, hakkını aramak isteyenleri de sindirerek susmalarına neden olan suçlulara ithafen yazılmıştır. İlgilisine...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.