Hani ayrılık ateşten gömlektir derlerya,hep yanık sevda türkülerinde söylenir...
Hep ayrılırken kendine iyi bak, beni dert etme denirya ,aslında koskocaman bir yalandır.
O gidince kalırsın bir başına..
İçinde kor gibi yanan bir ateş ,yanaklarından inceden inceye süzülen yaşlar.
Artık hiç bir şey eskisi kadar güzel olmayacaktır.
Ne adına şiirler yazacak bir sevgilin,nede rüyalarını süsleyen bir çift kahverengi gözün..
Adım adım onsuzluk saracak her yanını..
Bir başına yapayalnız kaldığında hüzünler saracak dört bir yanını .
Kah rakı şişelerinde ,kah sigaranın bir nefes dumanında arayacaksın onu..
Artık yatağında güller serpili olmayacak,kahvaltı masanda iki bardak ,ekmeğine reçel sürenin kendinden önce canım açarmısın ağzını diye uzatanında ,yada günaydın diyeninde olmayacak,işe uğurlarken güle güle canım ,işten gelince hoş geldin canım diyerek boynuna sarılanında olmayacak..
Rakı masanızı hazırlayan,bu gün bendensin diye caka satan,Şuh kah kahalarıyla salonu çınlatan o çakır keyf güzel ,gülünce gözlerinde yıldızlar parlayan,Bal dudaklın ,gül tenlinde olmayacak.
Artık saatler boyu süren ne doyumsuz sohbetlerin, nede seni dinleyenin’de olmayacak..
Geceleri sen uyurken yorganını üzerine örten üşürsün gülüm diye kulağına fısıldayan ,dudağına öpücükler konduran,sabahlara kadar senle sevişen ,başını gögsüne koyup, teninde narin parmakları ile seni seviyorum diye yazan peri kızında olmayacak..
Artık ne şiir tadında bir AŞK ,ne uktelerin ,ne hayallerin, nede deli sevdan olacak..
Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
Hoşçakal mutluluk..
Hoşçakal peri kızı..
Elveda geçmişim,Elveda geleceğim..
HOŞ GELDİN ÖLÜM...........