- 2780 Okunma
- 28 Yorum
- 0 Beğeni
YALNIZIM, ANLA BENİ YALNIZLIĞIM
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Çocuk olamadan bana büyümeyi öğretenlerin imzası var her karışında buzullar ekili ruhumda… Yalnız, soluk ve baharsız bir düşün sarı yalnızlığının sesiyim… Soluğum bir uçurumun kenarında açan papatyanın nefesi kadar ürkek ve yitik…
İçimde kaldırımların ıslak yalnızlığı ile yarışan adı konmamış bir sürükleniş var… Bu sürüklenişin yolu yine bana çıkacak biliyorum… Çünkü harita avuçlarımdaki zamanın sessizliğine gömdüğüm çizgilerimde saklı…
Duygularımdaki bu devinim içimdeki dünyayı yaşamın gerçek kesitlerinde nasıl yansıtır bilinmez ama bildiğim sorularımın ve cevaplarımın paralel duruşunda ruhumu dinlendireceğim gerçeğidir…
Zamana karşı çizgimi sıkı tutmanın nedeni ve oluşumu kime, ne için, neden üçlüsündeki ritimde gizleniyor… Adımlarımın beynim ve yüreğim arasındaki iletişiminde sıkışıp kalan bir köprü kuruluyor sorularla… Yaşamdaki duruşun merkezine inmek için önce çıkış yoluna dokunmak gerek hangi adım bizi önce çıkıştaki gerçek gidişe götürür diye...
Kendim için mi?
Sevdiklerim için mi?
Yoksa yaradılış sebebimin kendiliğinden ayarlanmış hafızası için mi?
Keşke;
Çocukların düşleri gibi,
Uçurtmaların gökyüzüne teslim ettiği özgürlüğün gülüşü gibi,
Savaşsız yaşayan insanların içindeki umudun sesi gibi,
Dağın zirvelerindeki kardelenin güneşe ölümüne aşkı gibi
Net olsaydı tüm anlamlar…
Biliyorum tadını bile bilmediğim çocukluğumun rengine hiçbir zaman değemeyecek uçurtmamın elimdeki ipi… Ama mutlaka gökyüzüne değecek ellerimdeki ipin bana emanet ettiği güç… Ve bu gücün cesaretine sığınan ürkek yanım, sorularını ekecek güneşin ruhumu saran yaşam kokulu tenine… Hayatın göğsünde kaybettiğim tüm sorularımı alacağım atlasın buğulu bulutlarına saklanan giz dolu defterden…
Sanırım yoluma çıkan en güvenli işaret şiirlerimde sakladığım anahtarlar olacak… O anahtarlar bir gün içimdeki tüm dehlizlerin kapısını açacak gerçek olan ve güven bahçesini ruhuma eken bahçıvana…
Ve güllerimi ektiğim toprağımda goncalar yeryüzündeki tüm çocuklara en güzel kokusunu savuracak sırf çocukluklarını doya doya yaşamaları için...
Sonra gençlerin ellerine goncaların açan tenlerinde çoğalan geleceğe düş öykülerini yağdıracağım fidan olan duygularının yeşermesi için çabuk çabuk...
Sonra mı?
Güllerim büyüyecek dikenlerini büyüklere batıracaklar ama kanatmak için değil özeleştirilerini hep yapabilmeleri için !!! Önce kendi canları yanarsa sonra can yakmayı bilmeyecek bir ruha sahip olacaklar… Önce bir çocuğun kendi suskunluğunda değil minicik yüreğindeki umut ülkesinin tınısında varlığını ispat edebileceğini öğrenecekler…
Bunları neden mi istiyorum…
Bir çocuğun kendi sessizliğinde büyük olmayı öğrenmesi ve büyüdüğünde yalnızlığı oynaması kadar anlaşılmaz bir durumu anlatabilmekti belki de...
MEHTAP ALTAN…
19.06.2009
YORUMLAR
Bunları neden mi istiyorum…
Bir çocuğun kendi sessizliğinde büyük olmayı öğrenmesi ve büyüdüğünde yalnızlığı oynaması kadar anlaşılmaz bir durumu anlatabilmekti belki de...
Erken tüketilen çocukluklarımızda elimizde kopan uçutmalarımızın ipi dururken yaşadık sevgisizlik içinde yalnızlıklarımızı işte bu yüzden yazılıyor Şu an yaşananlara bir başkaldırı ve sorgulama
Düz yazılar umudu olduğu kadar umudun yönünü de imlediği zaman anlamını (muhalif ruhunu) bulur. bu yanıyla yazınız aydınlanma savaşımındaki sorumluklarımızı da anımsatıyor içten içe. Söylemek istediklerini göndermeler yoluyla söylediği için ayrıca güzel.
Nefisti sevghili şair
Kalemine sağlık
Dostlukla...
bir ayna ve yansımaları !
herkesin kendi ürettigi taşımsı varlıklarla ördügü mabetlere gizler kendi yanlızlıklarını hiç kimseler ulaşamaz !
ancak yanlızlıgının feryadını arada bir duyanlar yanlızlıklarıyla konuşabilirler..
Gördüm ve okudum ki artık siz yanlızlıgınızı içinizden çıkartmışsınız .. gönül mahkemelerinizin beraat haberlerini daha çok okumamız dilegimizle.! sevgiler
Ve güllerimi ektiğim toprağımda goncalar yeryüzündeki tüm çocuklara en güzel kokusunu savuracak sırf çocukluklarını doya doya yaşamaları için...
Sonra gençlerin ellerine goncaların açan tenlerinde çoğalan geleceğe düş öykülerini yağdıracağım fidan olan duygularının yeşermesi için çabuk çabuk...
umut hiç bitmesin......
sevgili Mehtap Altan mükemmel bir yazı.yürek sesiniz hiç susmasın.
kutluyorum...
sevgimle,,
Bellek denen canavar öylesine kayit tutarki cocukluğumuzun tutanaklarini… asli kopyasindan uzak bir gölge gelir dayanir büyüme cağlarimizin ceperlerine…zaman taniklik eder, yaşam bilirkisilik, yalnizligimiz ise kayda gecer yalnizligin gölgesinde büyür büyüyemeyen hayallerimiz…hic görmedigimiz, dokunamadigimiz gerceklerde erir düsten kayan düslerimiz…bilirim cocuksu düslerin tokat gibi yüzüne carpmasini…birikince tokatlar,bugulanirsa aynalar, kirilirsa camdan fanuslar….gücünü sediralti hikayelerden alan,benzer ama farkli dokunuslarla bilindik öyküler anlatacak hikayeler cikar…envanter cocukluk,keserken faturayi yaşama …yaşam suclu ve kurban üretir…oysa ki bilir cocuk yürek… hic bir suclunun , kendi yargicliğindan kurtulamayacağını… bilir de bilmesine… biriktirir, heybesinde gecmisinden ne varsa.. kutsal emanet gibi tasir….bütün ipuclarini siirlerine saklar…aynen bu yazida olduğu gibi…. Ne diyeyim demisiniz zaten söylenmedik ne varsa…cocukluğumuzun küstürdüğü aynadaki yüzümüzle barismamizin zamani geldi de geciyor mu yoksa?
Zamana karşı çizgimi sıkı tutmanın nedeni ve oluşumu kime, ne için, neden üçlüsündeki ritimde gizleniyor… Adımlarımın beynim ve yüreğim arasındaki iletişiminde sıkışıp kalan bir köprü kuruluyor sorularla…
sevgili Mehtap güzel bir paylaşım olmuş.
Kutlarım heketmiş ödülünü
sevgiler
Aslında yalnız değiliz, o kadar biz varki etrafımızda,sen, ben,o...bu kadar derinden ve hissederek okuyabildiysek ve kısa metrajlı bir film gibi gözlerimizin önünden akıp gittiyse zaman...
Hüzünler olduğu gibi umudu da içinde barındıran muhteşem bir yazıydı,akıcı ve sonuna kadar zevkle okutturan kaleme tebrikler...
Sevgilerimle...
Biliyorum tadını bile bilmediğim çocukluğumun rengine hiçbir zaman değemeyecek uçurtmamın elimdeki ipi… Ama mutlaka gökyüzüne değecek ellerimdeki ipin bana emanet ettiği güç… Ve bu gücün cesaretine sığınan ürkek yanım, sorularını ekecek güneşin ruhumu saran yaşam kokulu tenine… Hayatın göğsünde kaybettiğim tüm sorularımı alacağım atlasın buğulu bulutlarına saklanan giz dolu defterden…
....................................
Umutsuzluğun içindeki umut, hüzün okuyor yüreğime
Sessiz değil harfler ve mevsimsiz değil ömrüm,
Gözlerimdeki, yüreğimdeki perdeleri araladı satırların
Öyle bir gül bahçesi yazmışsın ki dostum tükendi sözüm...
Uzunca bir aradan sonra seni okumak güzeldi.
Günün yazısını ve yazarını kutlarım sevgilerimle.
Keşke;
Çocukların düşleri gibi,
Uçurtmaların gökyüzüne teslim ettiği özgürlüğün gülüşü gibi,
Savaşsız yaşayan insanların içindeki umudun sesi gibi,
Dağın zirvelerindeki kardelenin güneşe ölümüne aşkı gibi
Net olsaydı tüm anlamlar…
KEŞKE!
Ama...
Umutsuzum...
Ama yine de;
Gelecek hep güzel olsun, çocuklar gülsün, gençlik gülsün...
Ve gülsün yürekler dileğiyle
GÜL YÜREĞE
Tebrik ve sevgimle
Ve
Bunları neden mi istiyorum…
Bir çocuğun kendi sessizliğinde büyük olmayı öğrenmesi ve büyüdüğünde yalnızlığı oynaması kadar anlaşılmaz bir durumu anlatabilmekti belki de...
işte yazının ana fikri sevgili mehtap..anlamlı yazıydı..kendimi buldum yazının aralarında..Tebrikler can..
Çoğul içlenmelerin yakasındaki isimsiz düşlerle bir tırnak daha açarız kendi aynamızın izdüşümlerine. İzler kendini süzerken hırpalı ayrılıklr saklanır mevsimlerin satır aralarına, geçmiş dün olur, dün yaşanan ve yarın en çok arzulanan.
Göğsümüz belirler asıl yangın yerini oysa. Uzaklarda, çok ötelerde kalan bir zaman makinesini ararız yine de, bez bebeklerimiz yeşil çimenlerde uyur, çember çevirdiğimiz tozlu sokaklarda zaman ansızın akşama vurur...
Dalıp gitmek ötelere. Kaybolmaya yüz tutan unutulmamış sevilere.
Tebriklerim günün yazarına...
Sanırım yoluma çıkan en güvenli işaret şiirlerimde sakladığım anahtarlar olacak… O anahtarlar bir gün içimdeki tüm dehlizlerin kapısını açacak gerçek olan ve güven bahçesini ruhuma eken bahçıvana…
Tam bu kısımda bir tebessüm oturdu somurkan dudağıma :)
Bu mudur?
Budur ...
Saygılar ve selamlar Mehtap
Geçmişte kaldığı sanılan bir dramın sonradan ama ilk kezmiş gibi yaşanmasını belli eden çözümlemeler..
Gizemli bir geçmiş olan bir sevi'ye yönelik iç acıtan tümceler.
Metnin dışında oluşan ;ama mutlak bir ussal süreçle metne dahil edilen bir bilinçakışıydı okuduklarım.
İçkonuşmalarıyla özgün,şiirsel varsıllığa yaklaşan doyurucu bir hüzünsellik;buruk bir lirizm.
Geriye dönüşlerle şimdi'yi devreye sokan güçlü bir teknik;modernist bir anlatım biçemi.
Ama karamsar.
Ama ürküntü verici.
Hepsi bu kadar işte...
Kutlarım.
Sanırım yoluma çıkan en güvenli işaret şiirlerimde sakladığım anahtarlar olacak… O anahtarlar bir gün içimdeki tüm dehlizlerin kapısını açacak gerçek olan ve güven bahçesini ruhuma eken bahçıvana…
Ve güllerimi ektiğim toprağımda goncalar yeryüzündeki tüm çocuklara en güzel kokusunu savuracak sırf çocukluklarını doya doya yaşamaları için...
Sonra gençlerin ellerine goncaların açan tenlerinde çoğalan geleceğe düş öykülerini yağdıracağım fidan olan duygularının yeşermesi için çabuk çabuk...
Sonra mı?
.....................
SONRASI BİTMEZ DOST...ANLATTIKÇA ARKASI GELİR..GÜZEL DÜŞÜNCELERİN SONU OLMAZ Kİ...
EDEBİYAT DİLİNDE ÇOK GÜZEL ŞEYLER İFADE ETMİŞSİNİZ.
GÜZELİ DÜŞÜNMEK, HAYAL ETMEK SONSUZLUK GİBİ BİR ŞEYDİR. RUHUN OLGUNLAŞMASI İNSANA HAZ VERİR.
GÜZELİ İSTEYEN YÜREĞİNİZE SELAMLAR GÖNDERİYORUM.
Kendim için mi?
Sevdiklerim için mi?
Yoksa yaradılış sebebimin kendiliğinden ayarlanmış hafızası için mi?
Keşke;
Çocukların düşleri gibi,
Uçurtmaların gökyüzüne teslim ettiği özgürlüğün gülüşü gibi,
Savaşsız yaşayan insanların içindeki umudun sesi gibi,
Dağın zirvelerindeki kardelenin güneşe ölümüne aşkı gibi
Net olsaydı tüm anlamlar…
yüreğine sağlık sevgili mehtap saygımla
Biliyorum tadını bile bilmediğim çocukluğumun rengine hiçbir zaman değemeyecek uçurtmamın elimdeki ipi… Ama mutlaka gökyüzüne değecek ellerimdeki ipin bana emanet ettiği güç… Ve bu gücün cesaretine sığınan ürkek yanım, sorularını ekecek güneşin ruhumu saran yaşam kokulu tenine… Hayatın göğsünde kaybettiğim tüm sorularımı alacağım atlasın buğulu bulutlarına saklanan giz dolu defterden…..................
COK GUZELDI OKUMAK SENI...