- 675 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SUSMA EYLEMİ
Ecnebi psikologlara sorarsanız insanın dil öğrenmesi insan yavrusunun 0-2 yaş aralığına tekabül ediyor.Efenim her ne kadar güzel yurdum insanı ellisinde altmışında bile konuşma edebine ulaşamayarak bu tezi çürütüyorsa da madem ki ecnebi psikologlar söylemiştir vardır bir hikmeti diyerekten hem kaale hem kayda almak gerekir.
Efenim,velilerimizin kayıt parası denilen rüşvetlerle zorbela kaydedebildiği okullardan kötü renk seçimiyle içimizi karartan sınıflardan,edebiyat öğretmenlerinin sıkıcı yapmak için olağanüstü çaba sarf ettiği edebiyat derslerinden kasıt insan yavrusunun sosyalleşmiş bir varlık olarak konuşmayı öğrenmesidir.İnsan oğlu yukarıda mezkur şeylerle okumayı öğrenebiliyor mu siz karar verin.Düşürken konu komşunun,bakkalın çakalın,sigara içmeyi müthiş bir beceri ile öğreten arkadaş grubunun,adına kısaca tv denilen cin icadının,bir zamanlar güzel başbakanın önce yasaklatıp sonra da “oğlumun radyosunu isterim” diye serbest ettiği radyoların dahlini unutmayınız lütfen.
Konuşmayı öğrenip öğrenmediğimizi bir kenara koyup öğrenebildiklerimizle ne becerebiliyoruzu tartışalım biraz.Buradan sonrasını kalbiniz sağlamsa okuyunuz.
Konuşma konusunda öğrendiklerimizle önce arkadaşlarımızı şikayet etmesini öğreniyoruz.Onların önce öğretmenlerden sonra da ana babalarından sonra başka yerlerden güzel dayak yemesini sağlıyoruz konuşma icraatımızla.İnsanları küstürmeyi,kırmayı, yarala mayı iyi beceriyoruz.
Ayrılıkları sona erdirmeyi,çocukları sevindirmeyi,hastaları iyi etmeyi beceremiyoruz ama…
Ama kazanacağımız üç kuruş para için alın terlerini ceplerden alırken dilimizle çok mahirizdir.İnsanların özelinde kalması gereken uçkur meselelerini yedi düvele duyurmakta da.Bıçak yarasına baskın gelen yaralamalara da mahirizdir.
Efendim bendeniz naçizane olaraktan Biraz da GANDHİ triplerine girerekten yeni bişey buldum.(Burada tevazu modundayız.)
Dünya denilen bu uçsuz bucaksız tımarhanede (ki bu haneli kavramları fazla abart mamak gerekir lakin ucu kötü yerlere uzar.) gücümüzün yetmediği şeylere,değiştiremediğimiz her şeye, haksızlıklara, adaletsizliğe,eşitsizliğe,dayağa şiddete sair şeye ennnn çok da sevgiliden ayrılığa karşı insanları susma eylemine davet ediyorum.
Yasak,günah,ayıp boyutlarını vicdanınıza ve ferasetinize bırakıyorum.Ama lütfen yüreğinizi buran şeylere karşı susunuz.Susmak kolay olmayacak biliyorum.Susmayı öğrenmek konuşmayı öğrenmekten daha zor olacak.Hatta ecnebi psikologların dediği gibi “Söndürülecek davranışın şiddetinde başlangıçta geçici bir artışın görülebilmesi” mümkünse de ve siz konuşmalarınızla çevrenizdekileri bayıltacak hale getirseniz de susmayı lütfen öğreniniz.
Ne mi kaybedersiniz susma eylemiyle ? Hiççç…Sadece sizden başka ve sizin dışınızda bir dünya olduğunu fark edeceksiniz…
Mehmet BEYAZTAŞ
YORUMLAR
yaşamakgüzel(?) tarafından 6/27/2010 10:16:58 PM zamanında düzenlenmiştir.