Yanık Ali

• 21 Haziran 2009 Pazar 18:41:07

YANIK ALİ

yıllar önce ali adında bir arkadaşım vardı ali ve ailesi memleketlerinde iken
babası,bir kız çocuğu olan dul bir bayanla dost hayatı yaşamaktadır o yıllar
tabi bu durum aileyi hem maddi hemde manevi yönden oldukca zora sokar
ailenin en büyük çocuğuysa ali dir fakat oda daha 16 yaşına yeni girmiş genç bir delikanlı
Ali hem ailesinin dağılmaması için hemde babalarının bir şekilde tekrar ailenin başında
olmasını sağlamak için tek çarenin istanbula göçmek olduğunu düşünür
ve birgün bu fikrini annesine söyler fakat annesinin kaygıları vardır kendince
bağı,bahceyi ve memleketi bırakıp koca bir şehire yani istanbula göç etmek kolaymı
ne yer ne içer nasıl yaşarız oralarda korkularım vardır oğul der annesi aliye
hadi göçü yükleyip gittik diyelim ya herşey daha kötüye giderse
biteriz,yok oluruz bir yardım eli uzatanda olmaz oralarda bize
istanbul bizi yer yutar oğul der
en iyisi biz burdan hiç bir yere ayrılmayalım oğul.
sürüneceksek eğer burda sürünelim,öleceksek yine burda ölelim alim der annesi
fakat ali kesin kararını vermiş bir kere ne pahasına olursa olsun vaz geçmek yok
ailemin dağılmaması için mutlaka buralardan gitmeliz,mutlaka diye haykırır ali
gerekirse gece gündüz çalışıp ailesini darda koymamaya vede kurda kuşa yem etmemeye
ant içmişti ali bir kere
ve bu kararındanda asla geri dönmeyecekti alinin bu kararlılığını gören annesi
artık köyde kalma fikrinde daha fazla ısrar etmez belki böylesi bizim için daha
hayırlı olur diye düşünür ve bir kaç gün içinde göç için
gerekli hazırlıklarıda tamamladıktan sonra hep birlikte istanbula doğru yola çıkarlar
bir kaç gün süren oldukca yorucu bir yolculuğun ardından nihayet istanbula varırlar
istanbula vardıklarında onlara yardımcı olan bir dostlarının sayesinde
tuttukları bir apartman dairesine yerleşirler bizim ali ve ailesi
bir kaç gün içinde ise önce babaları bir kahvehanede ocakcılığa bizim ali ise
bir triko atölyesinde işe başlar
anneleri ise ev işlerinden sonra arda kalan zamanlarında aile bütcesine
katkı sağlamak için mahalledeki bayan komşularınında evlerinde yaptıkları
el işinden almıştır
ali den bir kaç yaş daha büyük olan ablalarıda biçki dikiş kursuna yazılır bu arada
diğer küçük kardeşlerini ise okula kaydederler
kısa bir zamanda aile bayağı bir toparlanıp eşe dosta olan borcu,harcı bitirir
üstelik kıyıda köşede birazda birikmiş paraları bile vardır ailenin
önceki kaygılarının ve korkularının yerine artık huzur ve güven gelmiş
hiçte o korktukları gibi olmamış
ve hatta onlarda tutunmuştur şu koca şehrin bir parça yerinden artık
eğer böyle giderse bundan sonrası kolaydı artık onlar için çünki en zoru başarmışlar
engelleri ise bir bir aşmışlardı artık üstelikte tam bir yıl olmuştu memleketlerinden geleli
taki babalarının memleketteki dostu olan o kadınında istanbula gelip
üstelikte oturdukları mahalleden bir ev tutup taşınmasına kadar
tabi babalarıyla bu kadının arasındaki bitti sanılan o ilişki tekrar başlar
ve ne yazıkki o kara günler tekrar geri döner artık babalarından onlara hiç bir fayda yoktur
bütün varını yokunu ve kazançını o kadınla yemektedir babaları
buda yetmezmiş gibi
alinin yaşlarında olan o kadının kızını alininde çalıştığı yere işe koymazmı babaları
artık ister istemez babasının dostu olan o kadının kızıyla işe gidip gelmektedir ali
aradan günler,aylar geçer ve hiç yüz verip konuşmadığı hatta nefret ettiği bu kıza
nasıl olduysa aşık olur bizim ali artık aklında fikrinde hep bu kız vardır
ve ondan başka hiç bir şey düşünmez olur artık daha fazla dayanamaz bu aşk ızdırabına ve
kısa bir süre sonrada kıza duygularını açar kızda aliden hoşlandığını onu sevdiğini söyleyince
artık sonu belli olmayan bir ilişki vede kaçınılmaz bir aşk doğmuştur aralarında
uzunca bir süre bu gönül ilişkileri iyide gider fakat daha sonra
aralarında yerli,yersiz tartışmalar,küsmeler kaprisler ve kavgalar başlar
ali de kıza sırılsıklam asık olduğu için ne yapacağını nasıl davranacağını bilemez
artık yüzü asık ve mutsuzdur bizim ali
ne söylesek ne anlatsak boş çünki herkesin aşk acısı sevdası kadarmış derler,
bu arada yine aynı iş yerinde bir başka kız daha vardı alinin bir dost bir arkadaş
ve bir sırdaş olarak gördüğü bazen bu kızla konuşur dertleşirdi bizim ali
yine sevdiğiyle arasının bayağı bir limon i olduğu o günlerde hem sevdiği kızı kıskandırmak
hemde kızın kendisiyle tekrar barışmasını sağlamak için bu kızdan kendisine yardım etmesini ister ali
kıza derki benimle kol kola ve sarmaş dolaş tıpkı bir sevgili gibi onun evlerinin önünden geçermisin
söyle yaparmısın bu iyiliği bana der ali
hem bu sadece bir oyun bizde birer sevgili değil arkadaşız der kıza kızda aliyi kırmaz
kabul eder bu ricasını
ve ertesi gün bu kızla birlikte sevdiği kızın semtine gelirler ve tam sevdiği kızın sokağından geçerlerken
daha evvel planladıkları gibi gayet samimi bir poz ve görüntü vererek sanki bir birlerine sırıl sıklam
aşık iki sevgiliymişler gibi sarmaş dolaş bir halde kızın evlerinin önünden geçerler
bizim ali çaktırmadan kızın oturduğu balkona doğru şöyle bir göz atar ve bakarki kız balkonda
çamaşır asıyor.ve kızda aliyi bir başkasıyla birlikte sarmaş dolaş görünce kız çamaşırları elinden bırakıp
büyük bir şaşkınlık ve hayal kırıklığı içinde alilere doğru dönüp adeta öylece donar kalır
"evet arkadaşlar buraya kadar her şey alinin planladığı gibi gitmiştir artık
bakalım daha sonra olaylar nasıl gelişip bir hâl alacak (devam edecek)