SANAL DÜNYADAN GERÇEĞE
Vapur iskeleye yaklaşırken içimde tuhaf bir heyecan vardı.Bu belki yedi sekiz aydır yazarak,ekranıma yansıyan kelimeler kadar tanıdığım,daha önemlisi,güven duyabileceğim bir insanı ilk defa görme telaşıydı.
Aylar önce bir sohbet sitesinde ,sessiz sakin,sadece gülme,şaşırma gibi eylemlerin işaretleriyle,sohbete dahil olan;biri olarak dikkatimi çektiği için ilgilenmiştim.
Genelde pek konuşmaz hatta kendi halinde,hakkında hiç bir ip ucu vermezdi.Ben ne kadar doğal,aleniysem,O da o kadar gizemli ve sessizdi.
İlk sohbetlerimizde sadece işten,ev hayatından,güncel konulardan yazışırdık.Yaklaşık bir iki ay sonra özel bir sohbet kanalı açılmıştı.Ben oradan bahsedince,oradan yazışmaya devam etme kararı verdik.
O zamanlar şimdiki gibi webcam vs iletişimi güvenli hale getirebilecek,karşında kimin olduğunu bileceğin seçenekler yoktu.Neredeyse bilgisayar toplum hayatına yeni yeni girmeye başlamıştı.
Ben ve O yaşıt sayılırdık.Tek farkımız,ben evli,O bekardı.O dönemlerde ben eşimle ayrılma dönemine girmiştim.Evde çoğu zaman yalnız kalıyordum.Dolayısıyle sohbete vaktim oldukça fazlaydı.
Yazışmalarımızda bana""ben hiç kimseyle bu kadar kendimi konuşmazdım,nasıl sana çözüldüm aklım almıyor""demişti.
Belki bunun cevabı güven duygusuydu,frekans tutmasıydı...Bende ilk defa biriyle bu çizgide,bu kadar uzun süre yazışıyordum.
Bir telefonla sesini duyabiliyor,görünüşü hakkında bilgim olmadığından,merakda ediyordum.
Bazen ona vermiş olduğu adresine,sevdiği hoşlandığı şeylerden bahsettiğinde,hediyeler yollar şaşırtırdım.Kimi zaman kızıp yollama desede hoşuna gittiğini biliyordum.O da bana bir çift tahta kuğu hediye etmişti.yıllar sonrada olsa ara sıra onları elime alıp gülümserim..
Genç bir adamdı evlenme yaşına gelmişti.Yazışamlarımızın çoğu bu konu üzerine olurdu.Bazen konuyla ilgili,şakalar yapar,bazende ciddi anlamda tartışırdık.
Doğru olan onun yaptığıydı.Ben okulumu yarım bırakıp evlenmiştim,ilk üç yıldan sonra sorunlar başlamıştı,ayrılmak üzereydim.
Vapurdan indiğimde telefonum çaldı.
---Geldin mi nerdesin?
---Geldim iskeledeyim şuan,sen nerdesin?
---İskelenin tam karşısındaki telefon klübesinin önündeyim
---Aaa evet gördüm seni,gelmeyi düşünmüyorum yanına bakalım sen bulabilecek misin beni?
---Yapma,hadi biliyorsun bulamayacağımı.
Telefon klübesinin oraya baktığımda;kahve rengi kadife pantalonu,bej boğazlı kazağı,yarım montuyla,uzun boylu ve farklı bir görünüşü olan hoş biri vardı.
Uzaktan kısa bir süre baktım.O’da meraklı gözlerle etrafa bakınıyordu.
YÜrüdüm,yanında durdum.
---Merhaba işte geldim
Bir an durdu,yüzüme baktı.Şaşkın bir ifadeyle elini uzattı.
---Merhaba hoşgeldin.
Arkamızda kalan caddeyi işaret ederek
---gidiyor muyuz?Dedi gülerek
---Gitmiyor muyuz?Neden böyle birşey sordun?Onca yolu başbaşa sohbet etmemiz için gelmedin mi?
Sanki biraz rahatlamıştı,gülümseyerek
---Evet sırf bunun için geldim.
Yazışmalarımız sırasında konu evlilikden açılınca,sözler gelip cinselliğe bu konularla ilgili fikirlere dayanır olmuştu.Hatta uzun süre güncel olaylardan konuşurken,ikimizden biri""hadi sohbeti kaydıralım da kafamız dağılsın""derdi.Kimi an fıkrayla kimiyse yaşanılmış bir olayla devam ederdi.
Bana söylemek istediği birşey olduğunu,bugüne dek kimseyle paylaşmadığını yazmıştı.Epeyce ısrar ettim açıklaması için.Sonunda açıkladı.Kimseyle cinsel bir deneyim yaşamadığını,bu konuda biraz güvensiz olduğunu anlatdı.
Çok şaşırmıştım.Onca zaman yazışmalarımızdan onu tanımmmış olsam,beni o yöne çekmeye çalıştığını,hatta yaralanmak istediğini kolayca düşünürdüm..Öyle değildi,inandım onun bu sıkıntısına.İçine kapanıklığı,az konuşup,az paylaşımın da sebebi buydu.
Ben Onun İzmire geleceğini duyduğumda""muhakkak görüşelim"dediğimde""Görüşünce ne yapacağız,konuşmadığımız şey kaldımıki,öyle bir çözdünki beni,herşeyimi biliyorsun""Ben şakayla ""olsun gel,ben dergi gazete getiririm oturur okur,tartışırız.""dediğimde sadece gülerdi.
İzmir e her gelişinde bir okul arkadaşının bekar evinde kalıyormuş.""Geldiğimde oraya gitsek,rahat olur.Senin için mahsuru yoksa ister miydin?"sorusuna karşılık
""Tabii neden olmasın,sen nasıl istersen,ben oraları pek bilmem.misafir sensin ama""
Yol boyunca pek konuşmadık.Trafik ışıklarından karşıya gecerken elini sırtımda hissetdim.Koruma içgüdüsüyle bunu yapmıştı.Karşıya geçtiğimizde elini aşağı indirdi.Dar bir iki sokak geçince,eski görünümlü dar cepheli bir binadan içeri girdik.
Anahtarları cebinden çıkardı..içeri önce o girdi.
---Buyrun efendim.hoşgeldiniz
İçeri girdiğimde;sağda bir banyo,yanında kapısından ışık sızmayan bir oda,tam karşıda küçük bir mutfak,solda oturma odası vardı.
Montlarımızı çıkardıktan sonra,odaya yöneldiğimde
---Biraz soğuk sanırım,ısıtıcıyı açalım
Ben daha odaya girer girmez,etrafı incelemeye başlamıştım.Herşeyim.sıkıntılarım,sahip olduklarım,sorumluluklarım kapının dışında kalmıştı sanki.Yıllardır Onu tanıyor gibi hissediyordum.ben bir koltuğa ilişince,kapıya kadar ilerledi,montunun cebinden bir paket çukulata çıkardı.
---Bunu sevdiğini söylemiştin.
---Evet hatta getirmenide sıkı sıkı tembihlemiştim.
Gülmeye başladık.İlk gördüğümdeki tedirginliği nispeten azalmış görünüyordu.Benim sürekli birşeylerden konuşmam,rahat davranmam sağlamış olabilirdi bunu.
Yanıma oturduğunda,ilk farkettiğim yaprak gibi titremesiydi.Bütün vucudu titriyordu.
Yüzünü avuçlarımın arasına aldım
---Sakin ol ne oluyor?
Başını diğer tarafa çevirdi,bana döndü.Gözlerinde öyle bir ifade vardıki.Sanki çocuklaşmış,mahçup,suç işlemişti.Yada herşeyin farklı olmasını sorgular bir bakışı vardı.O derin bakışları ömrümce başka hiç bir yerde görmedim bir daha.
---Sen çok iyisin,anlayışlısın.Bu kadar hayal etmemiştim seni.
Gülümsedim sadece
---Sana ne demiştim ben?Hayâl etmek,birşeylere benzetmek yoktu..Demek hayâl ettin.bir daha olmasın.
---Tamam nasıl istersen.Çok sıcak,candansın.Keşke başka şartlarda karşılaşsaydık seninle.
Elleriyle ellerimi tuttu.Öylece bakıyorduk birbirimize,sonunda kararını verdi ve yaklaştı.)).Öpüştük.Titremesi hâlâ geçmemişti.Kendini geriye çekip
---Özür dilerim,biz böyle birşey için buluşmamıştık değil mi?
---Evet aksilik bu ya,bende dergileri gazeteleri unuttum,yoksa onları okurduk.)))
Cama yağmur damlalarıyla vurmaya başlamıştı.
---Bir bardak su istesem
---Tabii getiriyorum hemen.Eğer acıktıysan birşeyler hazırlayabilirim.
---Hayır şimdilik istemem
Mutfağa yöneldiğinde bende peşine yürüdüm.Bardağı mutfak kapısında bana uzattı.Ben suyumu içerken beni izliyordu.
Bardağımı geri verdiğimde,arkamı dönüp merakla o ışık sızmayan odaya yöneldim.
---Arkadaş biraz dağınıktır,kusura bakma.Kız arkadaşı var ama Oda öğrenci.
---Önemli değil,neden karanlık onu merak ettim.
---Bina boşluğuna bakıyor sanırım,ışık için yer bırakmamışlar
---Tamam şimdi ayrıntılar anlatıp,mimarlığını konuşturacaksın anladım
---Ben iç mimarım,korkma anlatmam
Oda kapısını açtığımda,içerde bir büyük yatak ve küçük bir dolap vardı.Komodinin üzerinde bir masa saati.Aslında oda biraz ışık alıyorduda perdeler kalındı ve kapatılmıştı.
O kapıda öylece durmuş bana bakıyordu.Elimi uzattım.....durdu ve elini verdi.Kendime çektim.Yatağın üzerine oturmuştuk,titremesi kat be kat artmıştı.
Yavaş yavaş birbirimizi soymaya başladık.Uzandığımızda bana bakıyor,sanki teslim olmuş suçlu gibi bekliyordu.
Bense kapının dışında bıraktıklarımdan hiç birini aklıma getirmiyordum.Sadece Ona ait olduğumu,hâyâl ediyordum.Onu bu kadar seveceğimi hiç düşünmemiştim.Evet seviyordum,çünkü o çok masumaneydi.Titremesinden sezdiğim heyecanıyla beni daha da kendine bağlıyordu.Kendimi çok özel hissetiriyordu.
İşte tüm bu düşüncelerle Onuda yanıma katmış,sanal dünyadan gerçeğe bir köprü kurmuş,şimdi o köprüden aşağıya atlıyorduk.
Ben atladığımda neler olacak çok iyi biliyordum.O bilmediği gibi.ellerimden sıkıca tutmuş,çocuk gibi kendini bana teslim etmişti.......
DEVAM EDECEK
(Yazdığım diğer yazıların kurgu olmasını temenni eden,yaşadıklarıma üzülen saygıdeğer insanlara,şimdi kurgu yaparak bir öykü yazmaya çalışıyorum.Umarım yorumlarını esirgemezler.)
YORUMLAR
Sevgi
li arkadaşım. Yazına başlar başlamaz kurgu olduğunu anlamıştım zaten. Sonra yorumlara baktım. Olabilecek şeyler bunlar. Tasvip edip etmemek önemli değil, önemli olan senin cesaretin ve yazman.ç Kutlarım. Başarılı bir hikaye olacağını düşünüyorum. Kusura bakma vakit bulup okuyamaım. Sevgilerimle.
Bu tarz sanaldan gerçeğe geçişlerin çok sık yaşandığını tahmin edebiliyorum.
Ama işin sonunda ne oluyor orası muamma
Gazetelere yansıyoar bazıları, ibretlik olaylar olarak
MSN de tanıştığı bayan 60 yaşında kadın çıkınca genç adam yaptığı yol masraflarını yaşlı kadından istedi çıkan tartışmada kadını 12 yerinden bıçaklayarak öldürdü gibi
Bu manşet gerçek oldu geçmişte...
Ama ben hikayenizi ve yazım ustalığınızı kutluyorum güzeldi