- 706 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BABALAR, BABALAR
BABALAR, BABALAR…
Babalar Günü Türkiye de dâhil olmak üzere pek çok ülkede her yıl Haziran ayının 3. Pazar günü kutlanmasına karşılık birçok ülkede de farklı haftalarda kutlanan özel bir gündür. Sevgililer, anneler ve babalar günü diye suni günler oluşturmak, bu değerleri bir güne sığdırmak sevgililere, anne ve babalara da en büyük saygısızlık olur. Bu günler olsa olsa ancak ekonomik geliri düşünenlerin, mağazaların faydasına olur.
Bizim kültürümüzde babaları bir günde hatırlama diye bir anlayış yoktur. Anne-Babaları her zaman önemseyen bir toplumuz. Eşini, babasını, annesini özleyip de göremeyenler, hayatta hiç baba diyemeyenler, babaları yanlarında olmayanlar. “Babacığım, sana doyasıya sarılmak, öpmek isterdim ama yanımda yoksun. Seni çok seviyorum.”demeden evvel, hayatta iken babalarımıza gerekli sevgi ve saygıyı gösterelim değerini bilelim. Babalarımızı üzmeyelim ki, yarın olmayabilirler. Bu günü fırsat bilip dualarını alalım
Bir baba, kendi mutluluğundan çok, çocuklarının mutluluğu ile mutlu olur. “Baba sevgisini korumalıyız. O sevgiyi kesip atarsak, yaratan da bizim mutluluk ışığımızı söndürür.” Bizim için babalar her gün önemlidir. Biz babamızı her gün seviyoruz. Babalarımız baş tacımızdır, her zaman onlarla olmalıyız.
Babalar günü anısına
80’ine merdiven dayamış yaşlı baba ile onu ziyarete gelen (45 yaşında ve saygın bir işi olan) oğlu salonda oturuyorlardı. Hal-hatırdan, çoluk-çocuktan, havadan-sudan sohbet
ettikten sonra oğlu susmuş, ayrılmanın sinyalini vermişti. O anda üzerinde oturdukları sedirin yanındaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Yaşlı baba kargaya gülümseyerek biraz baktıktan sonra oğluna sordu:
’Bu ne oğlum?’ Oğlu şaşkın, cevapladı: ’O bir karga baba.’ Yaşlı baba kargaya biraz daha baktıktan sonra yine sordu: ’Bu ne oğlum?’Oğlu daha da şaşkın, yine cevapladı: ’Baba, o bir karga’...Karga hâlâ pervazda, komik hareketlerle başını sağa sola çeviriyor, başını yan yatırıyor, havaya bakıyor, sonra başını yine onlara çeviriyordu. Yaşlı baba üçüncü defa sordu:
’Bu ne? ’Oğlunun şaşkınlığı sabırsızlığa dönmüştü: ’O bir karga baba, üç oldu soruyorsun. Beni işitmiyor musun? ’Yaşlı baba dördüncü defa da sorunca oğlunun sabrı taştı ve sesini yükseltti:
’Baba bunu neden yapıyorsun? Tam dört defadır onun ne olduğunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen hâlâ sormaya devam ediyorsun. Sabrımı mı deniyorsun?’
Babası, yüzünde hâlâ bir gülümseme. Yerinden kalktı, içeri odaya gitti ve elinde bir defterle döndü. Bu bir hatıra defteriydi. Oturdu, sayfalarını karıştırdı ve aradığını buldu. Sevgiyle gülümseye devam ederek sayfası açık bir vaziyette defteri oğluna uzattı ve o sayfayı okumasını söyledi.
’Bugün 3 yaşındaki minik yavrumla salondaki sedirde otururken yanı başımızdaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Oğlum tam 23 defa onun ne olduğunu sordu.
23 soruşunda da ona sevgiyle sarılarak, onun bir karga olduğunu söyledim.
Rahatsız olmak mı? Hayır! Onun sorusunu masumca tekrar edişi içimi sevgiyle doldurdu.’
Sakın ha! Yaşlı babalarımıza “Öf” bile demeyelim, onları yanı başımızdan ayırmayalım, kimsesiz sahipsiz koymayalım. Onların bir sözü bile bize yeter unutmayalım
Hani her zaman söylenen bir söz var; “Sen de anne-baba olunca anlarsın” diye. İnsan babasına borçlu olduğu saygıyı, ancak baba olunca duyar.
Her zaman yoklukta da iyi günde de arkamızda güçlü bir çınar gibidir babamız...
Babalarımız (kayınbaba dâhil) hala yaşıyorsa kıymetlerini bilelim.
Tüm Babalara; “Baba seni çok ama çok seviyorum. Sen olmasan ben ne yaparım iyi ki varsın, babalar günün kutlu osun”…
YORUMLAR
Sen de anne-baba olunca anlarsın.Sözü bize bir nasihattır.
Evet babaya ve annee-ye öf bile denilmemelidir.Hele babanın
bedduası alınmışsa vay akibetimizin hali.Size gerçek bir misal:Bir baba hastalanınca şehirde olan oğlunu arayıp tavuk
eti göndermesini istemiş.Oğlu işinin çok olduğunu nasıl getiririm demiş.Baba o kadar canı istemiş ama evladı ona çok görmüş.Baba evladına beddua etmiş,inşallah cebinde bir
kuruş kalmaz canın çektiğini sende almayasın demiş.Babanın
bedduası tutulmuş bunu öğrenen torunlar dedelerinden kendilerin hatırı için hakkını helal etmesini istemişler.Dede
torunlarının üzülmesinler diye affetmiş.Oğluna kazandığın
paraları sen hiç yemeyesin hep çocuklarına gitsin diye söylendi Allah o duasını da makbul kıldı.Babanın paralarını hep çocukları yiyor babaya bir türlü nasip olmuyor.Bu olaydan kendime ders çıkardım babamın bedduasını değil de
duasını almak için elimden geleni yapıyorum.Dedem bizler için babamı affetti.Babam o tavuğu alsaydı bunları yaşamayacaktı.Geç oldu ama güç olmadı .Nur içinde yat dede mekanın cennet olsun.Babalar gününüz kutlu olsun