- 438 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Hepimiz Anadan Üryanız
Doğru açıdan bakan herkese herkes çırılçıplaktır!
Hiçbirimiz diğerimizden gayrı değiliz.
Ve bir fazlalık, eksiklik aramak lüzumsuz.
Ne masumuz ne de suçlu...
Sadece kullandığımız ve kullanıldığımız zeminler var ayrı ayrı.
Somalili çocuk annesinin eteğini şeker için çekiştirdiğinde, Alaska’daki yaşıtı, yağlı bir balık parçası için aynı şeyi yapıyordur; dudaklarını büzerek ve zırıldak bir ağlama tutturmuş halde...
Amerikalı espriye güler, Çinli de hasta olur.
Vietnamlı’nın canı yanar kurşundan ve İngiliz de uyur...
Türk’ün geçim sıkıntısı, Kazak ailenin zenginliğidir!
Yaşarız zaman zaman, döngüden döngüye birbirimizi tekrar eder dururuz.
Biz aynı DNA’dan çoğalmış bir cinsiz...
Dillerimiz farklı; ama kelimelerimiz aynıdır.
İnsanca’da buluşuruz.
Hazımsız ve kıskancız hepimiz...
Kişisel dünyamızın sınırlarına koku bırakmak veya yönetimine rızamız olanın sınırlarında zaman geçirmek gibi hayvanlarla ortak yönlerimiz de vardır.
Ne bileyim, soğuk görünümlüdür de, yanına aldığına stendap komedyendir...
Havalıdır da, sokulmuşsa birine onda süt dökmüş kedidir ya da...
Komplekslerimiz vardır...
Eksi’miz bilinsin istemeyiz. Sanki eksiltir bizi o eksi.
Dümen bile çeviririz fark edilmemesi için.
Biliriz kız güzelliği,
Oğlan yakışıklılığı ile sergiler varını...
Koku budur.
Biri ona güzel diye yaklaşınca da sokar.
’Sen beni ben olarak kabul etmedin’ Al sana iğne...
Yakışıklı ve atletik erkek/güzel ve alımlı kadının zeki veya kalbî davranmaya ihtiyacı yoktur. Görüntüsü oldukça iştah kabartır.
Elini sallasa ellisi. Sonra ellisi birden en büyük işkence olur ona...
Onlar yüzünden sevememiştir çünkü.
Sevememiş ya da sevgisini yürütememiştir.
Şefkatle okşarken şehvetlenebilen bir cinsiz,
şehvette şefkati yaşayabilen ya da...
Yetişemediğimiz yeri çene ve beden dili ile doldururuz.
Altında kaldığımıza yavşarız.
Bükemediğimiz bileği öper, öpemediğimiz dudağa hevesleniriz.
Taksit taksit yaşamayı beceremez, topyekun hibe ederiz varlığımızı peşkeşçilere!
Çocukken bilye
gençken birdirbir
orta yaşta elim sende
yaşlanınca körebe oynarız biz...
Biz insanız.
Yok hiçbirimizin diğerinden farkı...
Belki işte zemin farklı o kadar...
Mailis Nalars Çıplak Yazıt