Rehin hayatlar_5
** Oysa sen...**
Kül tablasını boşaltmak için mutfağa gidip gelen Figen,"gelmedimi daha aklına?bak...kandırma beni,mutlaka birisi vardır ezberinde,oku hadi..."
-"Peki ama bu da neymiş böle? der gibi bakmak yok.Bu şiirin adını henüz koymadım,okuyunca birlikde koyarız."
Konuşmak,bazen susmak,çok güzel bir sanattır
Yoksa bir dinleyenin,tüm sözler anlamsızdır
Sevebilseydik keşke,şu kısacık hayatta
Çok zormuş kürek çekmek,akıntıda,dalgada
Gülerken gördüğün ben,hep ağlayan biriydi
Çığlıklarım suskundu,aşkım hala diriydi
Sen kırdın kalemimi,istesen de yazamam
Kalbin çok dar sevgime,zorlasan da sığamam
Kanayan yüreğimi,gözyaşımla silmişdim
Bıkmadan ve usanmadan,hep sevmeye gelmişdim
Oysa sen....
Figen yerinden kalkıp,her iki elinide beline dayayıp,"wawwww"dedi ve alkışlayarak bana sarılıp tebrik etdi.
-"Çok dokunaklı ya...kime yazdın bunu?"
-"Ben kimseye şiir yazmam..."dediysem de içimden "sen kendini kandır,bal gibi de yazdın işde"deyip güldüm.
-"Ekrem okudumu bunu?"
-"Ekrem benim hiçbir şiirimi okumaz,istese bile okutmam artık,haberim olmadan okursa bilemem...Başıma Edebiyat’cı kesildin diye kızıyor bana.Çok da umurumday dı..."
-"Bu şiir insanın yüreğini acıtıyor,yok mu neşeli yada şöle...yürek ısıtan türden bir şiirin?"
-"Var...hatta bi tane bestem var,onu söyleyeyim mi?"Figen iyice şaşırmışdı."Sende de ne cevherler varmış da...haberimiz yokmuş,söyle tabii"
Elimdeki salata tabağını sehbaya bıraktım,çantamdan saçfırçasını alıp;
Ayva çiçek açmış yaz mı gelecek
Gönül bu sevdadan vaz mı geçecek
Bana ettiklerin az mı gelecek
Yandım Allah yandım yandırma beni
Derin uykulardan kaldırma beni
Seviyorum diyerek kandırma beni.
Gülmekden daha fazlasını okuyamadım
-"Manyaakkk!...ben de bir güzel, aval aval dinliyorum"
Figen omzumu yumruklamaya başladı,"Buldun sazanı...bülbül kesildin."
-"canım...beste yapmak,bir iki satır karalayıp şiir yazdım demeye benzemez,birikim lazım birikim..."
-"Maşallah ! sende de öyle bir birikim var ki...Kırk yıllık fani olurmu yani dedirten cinsden.Az önce okuduğun şiir senin di demi?"
-"Evet benim."
-"Adını ,OYSA SEN... koyalım mı?bence gizemli bir söz gibi"
-"Olur."
Gülüp ,neşelensek de,içimde bir sıkıntı vardı,koşudan gelmiş gibi arada bir nabzım yükseliyor bazen de nefes alamıyormuş gibi oluyordum.Belki de ilk defa yalnız akşam gezmesine gitmemden kaynaklanan bir sıkıntı ,bilemiyorum.Figen,çaylarımızı tazeleyip gelince
-"Figen ,ben gitsem artık...baya geç oldu.Ekrem gelirse kızar"
-Aaaa!...başlatma Ekrem’inden şimdi.Bu ne yaaa!...başkasına geldi mi ,laf ebesi kesilirsin,O’na geldimi sus/pus..."
-"sen benim şiirimi anlamamışsın demek ki. -yoksa bir dinleyenin,tüm sözler anlamsızdır-"
-"Kusura bakma,misafirin,gelmek elinde ,gitmek elinde değil miş,Figen göndermedi dersin.Hem O,şehirdışında değilmiydi?"
-"Ya geldiyse..."
-"İçimde bir huzursuzluk var,telsizi nereye koydun sen?evi bi arasam..."
Evi aradım ama açan olmadı.,Sinan da gelmemiş demek ki.Ekrem’in cebinede ulaşılamıyor...Elimde telefon,bir pencereye bir balkon kapısına gidiyor içimdeki huzursuzluğu bastırmaya çalışsamda olmuyordu.,Kabıma sığamaz olmuşdum,telefonu yerine koymak için döndüğümde Figen odada değildi."Ben gideyim "demek için mutfaktadır diye oraya gittim yok,lavabonun yanan ışığını fark edince,lavaboya girmiş demekki deyip biraz hava alayım diye balkona çıktım.Kulağıma gelen sesler yoldan mı?ya da yan binadan mı geliyor anlayamadım.Balkon demirlerine tutunup,aşağıda kimse varmı diye baktım.yok..."Recebi nerde gördün sen ?"diye Figen’in sesini duyargibi
oldum,yatakodalarının penceresi balkona bakıyordu,Ses odadan mı geliyor diye başımı cama yaklaştırınca,Figenin içeride telaşlı bir şekilde dolaşdığını ve sinirli sinirli konuşduğunu duymuşdum. Kimle konuşduğunu bilmiyordum ama çok öfkeli olduğu belliydi."Sana ne?,Sana hesap vermek zorundamıyım?,Akşama kadar etrafımızda dolaşdığını fark etmedimmi sanıyorsun?".Meraktan,huzursuzluğumu falan unutmuşdum,içimden bir ses "dinlemeye devam et",bir ses de "ayıp oluyor ama...git yerine otur"desede,ayaklarım çivilenmiş gibiydi.
Figen’in öfkeli sesi yalvarır tarzda devam ediyordu.Ayıp olduğunu bilsem de dinlemekten kendimi alamıyordum.
-"Bak,senden rica ediyorum...hatta yalvarıyorum...lütfen!...Rezil etme beni ele güne...Misafirim var diyorum ,neden inanmıyorsun?Yemin ederim yalan söylemiyorum..."
Figen’in sesi duyulmaz olmuştu.Her kim ise,demek ki ikna olmuş.İçeriye girip çay bardaklarını mutfağa götürürken yatakodasının kapısından çıkmak üzere olan Figen’le göz göze geldik.Beti,benzi kül gibi sözüne canlı örnekdi.Seslenmeden geçemedim.
-"Nereye kayboldun sen?...Sıkıldım..."
-"Lavaboya gitmiştim..."Eşekarısı sokkasıca dilim bi dursa..."Sizin lavabo ne zamandır yatakodasında?..."demezmi..."Ah şu dilim ahh..."
Figen hiç konuşmadan doğru balkona çıkdı.Bulaşıkları makinaya koymayı düşünüyordum ama son anda vazgeçip bende arkasından gittim.
-"Birisini mi bekliyorsun?"Yüzüme bile bakmadan,
-"Yoooo.."demekle yetindi.O sırada ev telefonunun çalmasıyla,Figen neredeyse üç adımda telefonun yanındaydı.
-"Alooo...Tamam...anladım,hemen mi?tamam canım oldu..."
-"Kim O?Recep bey mi arıyor?"
-"Hayır,üst kat komşumun kocasında Akciger Ca var,ağrısı başladımı günaşırı içine ilaç konup serum takıyor"
Heran ağlayacakmış gibi bir edayla,"Rica etsem sen takabilirmisin serumunu?"
-Figen’ciğim,ben en son ne zaman serum taktığımı bile hatırlamıyorum,biliyorsun Ca’lı hastanın damarları çok hassas oluyor,burasından olmadı şurasından deneyeyim diye adamcağızın canını birde ben acıtmayayım.Ben bulaşıkları makinaya yerleştirirken sen takda gel hadi..."
balkon kapısını kapatmaya giderken sehbanın üzerindeki kültablasını da aldı ,bir an önce gitsin diye,"Ver onu ben götürürüm "deyip elinden aldım ve;
-"Adamın canını acıtmadan,ilk denemende damara girersen gelince sana türkü söyleyivercem"
İşaret parmağını "kızıyorum haa..."der gibi sallayıp,"Hangi türküyü söyleyeceksin?O,da mı kendi besten?"
-"Hayır,benim bestem değil"
-"Güzelse söyle ondan sonra gideyim,azcık neşem yerine gelmiş olur"
-Valla ,neşen gelir mi...yoksa temelli mi gider orasını bilemem, Neşet Ertaş’tan, "Nedir Bu Başımda Bu Sevda"yı söyleyecektim,döndüğünde de unutturma sana bir dörtlük okuyacağım,tamam mı?
-"Tamam söyle hadi..."
Gönül mecnun olmuş çölde geziyor
Talih kalem olmuş kara yazıyor
Gün geçtikçe yarelerim azıyor
Mevlayı seversen sor da öyle git
Figen yine hiç seslenmeden,koridordaki vestiyerin enüst rafından turnike ve flaster alıp;
-"Bazen Hemşire’lik okuduğuma..." deyip ,gönülsüz bir şekilde çıktı.
nerimanK
(devamı var)
YORUMLAR
hemşireleri seviyorum dun hastanede 10cc kan almak için iki kolumda 6 delık acıp en sonunda elımın üstünden kan aldıkları ıcın.ama heyecanla yazının devamınıbeklıyorum gercekten arkası yarın gıbı oldu.hemen yaz . ellerıne saglık yıne cok guzeldı.yuregıne kalemıne saglık