- 1407 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
KURU FASULYENİN FAYDASI
Sene bin dokuzyüz yetmiş iki, on dört yaşındayım.
Rahmetli babamın görev yeri değişikliği nedeniyle, Amasya’dan Samsun’a taşındık. O tarihte sekiz yllık mecburi eğitim olmadığından,ilk okulu yani beşinci sınıfı zorla bitirmiştim.Okuma
da hiç gözüm yoktu.Rahmetli babam yakın bir arkadaşının tavsiyesi üzerine, çırak olarak torna ve tesfiye ile ilgili bir işyerine ustanın elini öperek işe başladım. Ozamanlar kaç lira maaş verilecek öğle ve hafta sonu tatil varmı gibi soru sorma yoktu .Neyse ben işe başladım benden bir önce işe başlayan başka bir çırak bana takımları ve aletleri tanıtıp kıdemini kullanıyordu.Ben işe biraz alıştım fakat işten ziyade usta yanına çağırıp, bir kasaba kıyma almaya, bir fırına ekmek almaya ,her türlü işe sürülüyordum.Bir ayı böyle tamamladım ay başında elime yirmi beş lira sıkıştırdılar, bu arada işyaptıran müşterilere hayırlı olsun diyerek bahşiş bekliyordum. Nerde bahşiş vermek çırakları adam sınıfına sokup laf bile etmiyorlardı.
Tabi bu arada öğle yemeklerini işyerine yakın bir bakkal vardı, oradan yarım ekmek, gazete kağıdından yapılmış küçük bir küllahın içine elli kuruşluk zeytin,bir başka gün ekmek içine yine elli kuruşluk helva,yani yetmiş beş kuruşa öğle yemeğini ayarlayıp aylıktan açık vermeden işi götürüyordum.Aylıktan artırdığım paraylada ya sinemaya yada kiralık bisiklete biniyordum.Günlerden bir gün yine aynı arastada bulunan küçük bir lokanta vardı, ordan geçerken burnuma nefis yemek kokuları geldi bu kokuların benim ekonomik hesaplarımı bozacağını yada bir ekonomi dersi olacağını hiç düşünmezdim.Kendi kendime her gün zeytin ekmek yiye yiye zeytin ağacına döndüm, bugün bir tabak sulu bir yemek yiyeyim diyerek hayatımda ilk defa lokantaya girdim. O zamanlar lokantalarda veya sanayıdeki o lokantada tabaklar büyüktü ,bir tabak yemek yiyip peşinden pilav, tatlı yemek gibi öyle bir lüksümüz yoktu ,neyse bir tabak kuru fasulye istedim. Garson taşacak derecede bol sulu bir tabak kuru fasülye getirdi. Ekmeği bana, bana bir güzel karnımı doyurdum başka bir şey istermisin diye sordu hayır dedim , kasaya ücret ödemek için gittim hacı amca bir kuru fasulye kaç kuruş dedim ,hacı amca yüzelli kuruş yani bir buçuk lira dedi parayı ödedim dışarı çıkınca kendi kendime haftada bir olsun midem bayram yapsın bir tabak yemek yiyeyim diye karar aldım.Yine bir gün lokantaya girdim, kendimce yavaş yavaş adam sınıfına girdim, lokantada yemek yiyebiliyorum artık diye ekonomi ve medeni bir değişim olduğunu düşünüyordum nasıl olsa bir tabak yemek bir buçuk liraydı, o bir buçuk lirada cebimde mevcuttu.Lokantaya girince ilk seferden tecrübeli olmam nedeyiyle biraz daha havalı girdim şöyle bir yemek tezgahını süzdüm o zamanlar sulu köfte derlerdi şimdi zannedersem adı izmir köfte olan bir tabak yemek istedim ,afiyetle yedikten sonra kasadan bir kürdan alıp bir buçuk lirayı kasaya uzattım ,hacı amca ne yediğimi sordu , bende kendimden emin bir şekilde bir tabak yemek dedim.Benim hesabıma göre çeşit önemli değil her bir tabak yemek bir buçuk liraydı Bir tabak köfte dedim ,hacı amca köftenin iki lira olduğunu söyleyince dünyam yıkıldı ,hayatımın ilk bütçe açığını vermiştim hemde lokantadaki tanıdık, tanımadık bir sürü insanın içinde rezil olmuştum yer yarılsada içine girseydim bir anda kendimi sorgulamaya başladım, niye geldin, niye yedin, zeytin yesen yetmiyormuydu,gibi içimden kendi kendime kızarken ,hacı amca bendeki renk değişikliğini anlayıp hayatımın dersini vermek için üzülme evlat başka paran yoksa helal olsun (AMA BUNDAN SONRA PARANA GÖRE YEMEK YE) Diyerek hayat dersini vermişti .
Sene ikibin dokuz aradan otuz yedi sene geçmiş bu zaman diliminde ne kapıma bir alacaklı geldi nede borcunu ver diye bir telefon çaldı . Çok şükür allah razı olsun lokantacı hacıdan, bana sonra verirsin oğlum dese ogün için belki iyilik yapmış gibi gelecek rezil olmaktan kurtulacaktım ancak belki ömür boyu ekonomik sıkıntılar çekecektim .
Şimdi çok şükürler olsun. Önce Allah’ın lutfu sonra hacının ekonomi dersiyle belli bir yerlere geldim. Çevremde itibarlı, güvenilir bir kişi olan, kendime göre kariyeri olan seçkin bir esnafım .SAYGILAR
(OKUNMASINDA VEYA OKUYUPTA BİR BAŞKASINA ANLATILMASINDA YARAR OLACAĞINI DÜŞÜNEREK KALEME ALDIM ) 16/06/2009
YORUMLAR
Bu çocuk sonradan okumuş olmalı! Çünkü başından geçen o anlamlı olayı pek güzel anlatmışlar.
Ben kurufasulyesin besinsel başka başka yararları neymiş bakalım diye yazıyı okudum, daha ayrıcalıklı kurufasulye yararı edindim:)
Hiç bir kurufasulye bu denli yararlı olamazdı.
Çocuk şimdi başarılı esnaf olmuş. Müteşebbis bir ruha sahip olduğu lokantaya tek başına cesaretle girmesinden belli. Büyüklerin bile lokantalara ve çeşitli yerlere girme ürküntüsü vardır.
HELAL OLSUN EVLADIM. AMA BUNDAN SONRA PARANA GÖRE YEMEK YE.
Bunu söyleyen o Hacı amca yaşıyorsa Allah uzun ömür versin, rahmetli olduysa nur içinde yatsın. Bıraktığı anıyı okuyoruz. Hoşgörüsü de takdire değer. Surat bile asmamış. Bizimkinin yanakları al al olmuş, iyi olmuş:)
Bizler bu yaşta bize ayağımızı yorganımıza göre uzatmadığız için üşütüp hepimiz hasta olduk.
Yorganımıza göre uzatsak bile çektiler üstümüzden o yorganları.
Görüyorsunuz kurufasulyenin yararlarını.
Neler söyletiyor.
Ahmet Sivri kardeşim, itibarlı güvenilir esnaf olmuşssunuz insan faaliyet alanını söyler biz de alışverişe gelir, şu kadar eksiğimiz var derdik!
Siz derdiniz:
"Helal olsun, ama bundan sonra paranıza göre alışveriş ediniz:))
Sevgilerimle.
RamazanTopoğlu tarafından 6/17/2009 10:40:35 AM zamanında düzenlenmiştir.