- 1768 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
''Aşk Yağmuru'' heykeline seksi şov!?...
Sanırım bir yazımda değinmiştim ama yine değinmeden yapamıyacağım çünkü bugün aynı konuyla ilgili okuduğum bir haber beni yine şaşırttı...
Hatırlanacağı üzere heykeltraş Zafer Sarı tarafından yapılan ’’Aşk Yağmuru’’ heykeli bulunduğu şehrin belediye başkanı tarafından ’’genç kızların ahlakını bozduğu gerekçesiyle’’ kaldırılmak istenmişti ve nihayetinde de kaldırılıp Kuğulu Parka konuldu ama garip olan başka bir şey yine bu beldede yapılan Nar Festivalinden dolayı seksi şov kızlarının şehrin caddelerinde kortej geçişi yapmasına aynı belediye başkanı tarafından izin veriliyor olması ... Ne tür bir çelişkidir bu?!..
Yine başka bir beldemizde birileri şehrimizi ziyaret edecek gerekçesi ile iki kadın heykelinin depoya kaldırılıyor olması ve gerekçe yine aynı ’’heykellere karşı antipati vardı’’... Ne demekse! Halkımızın bazıları sapıkmıdır nedir? Bildiğim kadarı ile agalmatophilia (heykellere, oyuncaklara veya biblolara karşı cinsel istek duyma, bu objeler üzerinden fantaziler kurma durumu) bir tür seksüel rahatsızlık ama demek ki toplumumuzda bunlardan bayağı bir varmış da bizim mi haberimiz yokmuş?...
Ya Altınpark’taki Periler Ülkesinde adlı heykeli ’’ben böyle sanatın içine tükürürüm" deyip kaldırtan yetkilimize ne demeli?
Sanatçıya ve yaptığı eserlere sahip çıkmak bumudur ? Sanatçı demek başkalarının istediği biçimde hareket edenmidir? Sevgiyi, aşkı edebi bir dille ifade etme yerine pornografik bir şekilde ifade mi etmektir yoksa sanat? Sanat demek siyasi bir görüşün sanata yansımasımıdır yoksa sanatın görüşlere yansımasımıdır? Sanat adına, sanatçılar adına utanç verici bir durum gerçektende!
Sanat örtüsüz ve özgür olmalıdır...
Sevgilerimle...
Güldane Dal (20090616)
YORUMLAR
insanı ve onun anotomisini inkar eden bir zihniyet sürekli kendini inkara giden bir yolda gerçeklerin üzerini örterek bastırılmış duyguların hortlatılmasına meydan verir..
şıklıkla rüküşlük arasında ya da basitlikle sadelik arasında ince bir ayrım olduğu gibi çıplaklıkla porno arasında da oldukça ince bir çizgi vardır..
örtünmekle şehvet duygularını engelleyemeyeceğimiz gibi her çıplaklık cinsel dürtüleri harekete geçirmez.."sunum önemlidir"..kimse bana çocuğunu emziren bir annenin göğsünün cinsel obje olarak görüleceğini söylemesin!hastalıklı bir ruh için kıyafetlerin de yaşın da bir anlamı yoktur..ve hatta aile olmanın!ki toplumumuzda ve de dünyada bunun örneklerine yazık ki çokca rastlıyoruz..
oysa sorun dekolte bakan gözlerdedir..
nü bir resim ile hiç bir cinsel organı görünmeyen bir insan resminin sadece duruşuyla verilebilecek bir dekolteli pozun bazen tamamen farklı bir perspektifle sunulması "insan vücudunda gösünmesi sakıncalı bölgeler farklı duygular uyandırır" tezini çürütebilir..çünkü önemli olan sunumdur..ve neye dikkat çekildiğidir..sadece bir dudakla da pornografik bir duruş verebilirsiniz..ya da bir bakışla..yani bunun ayırımını çıplaklık "tu-kaka" dır diye çok basite indirgeyerek açıklamak komik ve gerçekten uzaktır..
ülkemizde sanatın yeterince bilinmemesi ve sanat eğitiminin yeterince değer görmemesi en büyük sorundur..karanlığın en zifiri ânıdır..
aslında oldukça derin ve çok geniş bir konu..toplumsal bir yara..ve yazık ki yozlaşma doğru yaptıklarını snanaların yaptıkları hataların sonucu meydana gelmekte..
yazdıklarımı dağıtmadan anlatmaya çalıştım..
güzel ve önemli bir konuya değinmişsiniz..kutlarım..
sağol arkadaşım, yine önemli bir konu açmışsın burada. yazılarını özlemiştik!
çok doğru anlatmışsın, eklenecek birşey yok.
bir şey hatırlatayım; hani belki okuyanlar farklı düşünür: bunu yapan, akp'li değil, Mhp'li bir belediye. (hani bazıları (!) bir süredir akp gericiliğiyle kıyaslayıp da, sempatiye benzer tavırlar içine falan giriyorlar ya bu partiye karşı, bu yüzden belirteyim dedim)
sağol güldane...
Sanatçıya ve yaptığı eserlere sahip çıkmak bumudur ? Sanatçı demek başkalarının istediği biçimde hareket edenmidir? Sevgiyi, aşkı edebi bir dille ifade etme yerine pornografik bir şekilde ifade mi etmektir yoksa sanat? Sanat demek siyasi bir görüşün sanata yansımasımıdır yoksa sanatın görüşlere yansımasımıdır? Sanat adına, sanatçılar adına utanç verici bir durum gerçektende!
Sanat örtüsüz ve özgür olmalıdır...
kutlarım dost...ben de sizin gibi düşünmekteyim...saygılar...
Olur mu, Güldane Hanım. Siz yanlış biliyorsunuz. Heykeller yapılırken çarşaf giydirilmeli, şiirler yazılırken müstehcen kelime kullanmamalı, romanlar yazılırken sevişme sahneleri olmamalı, masallar anlatılırken aşk olmamalı yoksa okuyanların ve ya heykellere bakanların cinsel dürtüleri anında ayağa kalkar ve durduramaz nefsini. Siz yanlış söylüyorsunuz "" Sanat örtüsüz ve özgür olmalıdır" derken.
Çok özür dilerim. Erkeklerimiz ve kızlarımız adına o kadar utanıyorum ki bunları okurken. Sanki her anımız cinselliği düşünerek geçiriyormuşuz gibi hissediyorum. Sanki ülkem insanı insan değil farklı yaratıklar da o resimler, heykeller ve şiirlerden etkilenip her türlü arzusunu sokak ortasında giderecek.
Bu nasıl bir anlayış, nasıl bir bakış açısı, nasıl bir düşünce inanın aklım almıyor ve sanırım hiç bir zaman da almayacak inanın.
Çok güzel bir yazı idi. Umarım hepimiz kendi düşüncelerimizi sorgulamayı başarır ve sanatın nasıl olması gerektiği konusunda hem fikir olabiliriz.
Teşekkür ediyorum duyarlılığınız için. Sevgiler yüreğinize
İnsanın fikri neyse zikridir o da.Bazılarının çıplaklıktan bu kadar korkmasının nedeni fikirlerinin açığa çıkmasındandır.
Dediğiniz gibi birinin, onun bumun istemine göre heykel resim, şiir, roman vs. gibi sanatsal oluşumları yapmamsı onun sanatçı olmadığını gösteririr.Sanat toplumun istemlerini değil sanatçının içsel dünyasının yansımasıdır dışa yaptığı eserlerde.Ve sanatçı her zaman toplumun önünde koşandır.Yorgundur mutludur.Bunu Atatürk bir veciz sözle söylemiştir"herkes doktor, mühendis, avukat gibi meslekleri yapabilir ama herkes sanatçı olamaz."İçlerinde kötülük birikmiş kişilerin heykellere saldırması kitapları yakması tabloları yırtması çok doğaldır bence.Kafaları boş olanların üretememyecekleri şeylere çamur atmalarıda çok kolaycılıktır.Ve en önemlisi de gerçek korkkaklar sanattan da korkanlardır. Sevgili Güldane yine önemli ve dikkat çekilmesi ve unutulmaması daima taze tutulası bir konuyu dile getirmişşin.Teşekkürler emeğine.Sevgilerimle.
munır tarafından 6/16/2009 4:17:21 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili Yaralım gerçekten de dediğin gibi bu yasakları koyanlardan şüphe etmek lazım bence...
Evet sevdalım, aynen dediğin gibi bazı bürokratlarımız sanırım hasta:))
Gerçekten sanat sever birisi olarak beni de çok rahatsız etmişti ve hala da ediyor sevgili nerimanK...
Birbirinden güzel yorumlarınız için teşekkürler...
Sevgilerimle...
Canım benim yazının ana fikri zaten finalde de çok güzel söylemişsin " Sanat örtüsüz ve özgür olmalıdır" da yatıyor..sorunda burdan çıkıyor zaten..hep belli kalıplar içinde sıkıştırılıyor düşünceler ve aksine bu yasağı koyanlar kendileri sapık düşüncelere kafa yorarlarken bu çirkin düşüncelerinin önüne geçemeyip Sanatçıları karalama politikasını uyguluyorlar bu sefer..
her zamanki gibi hayatın içinden gelen gerçek manzaralar kaleminle öyle güzel dile gelmiş ki..
duyarlı yüreğinden öpüyorum seni bitanem..yüreğine ve emeğine sonsuz sevgilerimle..