- 401 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
“ ATI ALAN OBAMA,KAHİRE'Yİ GEÇER"Mİ?
“Kahire Üniversitesinde yaptığı konuşmayla İslam dünyasına seslenen Obama, Müslümanlarla ABD arasında karşılıklı saygı ve ortak çıkara dayanan yeni bir başlangıç için Kahire’ye geldiğini ifade etti. ’İlişkilerimiz, farklılıklarımızla tanımlandığı sürece barıştan ziyade nefret tohumları ekenlerin eline güç verilmiş olur’ diye konuştu.
Farklılıkların yok edilmesi; ABD’nin “yenidünya düzeni ve tek dünya devleti” planının bir parçasıdır. İslam ülkelerinde hızla yayılan; Türkiye’den sonra Mısır’a da sıçrayan “ılımlı İslam” projesi de “farklılıkların yok edilmesi” planının önemli bir adımı değil midir?
“DİNLER ARASI DİYOLOG” adıyla verilen göstermelik barış mesajları,‘hepimiz aynı Tanrıya inanıyorsak ayrılık niye!’ yaklaşımı ,ve bütün bu düşünce sisteminin Müslümanlara yerleştirmesindeki asıl amaç; “ İslam ülkelerindeki ” ABD sömürgeciliğine karşı olan duruşun zafiyete uğratılmasıdır.
Barış elçisi gibi görenlere Obama’nın “benim Başkan olarak ilk görevim Amerikan halkını korumaktır” söylemini hatırlatırım.
İlk amacı, ABD HALKINI KORUMAK olan bir KİŞİNİN, bunu bu kadar açık bir dille ifade ettikten sonra, aynı derecede bütün İNSANLIĞI DÜŞÜNMESİ söz konusu olabilir mi?
Amerikan politikalarının hiç değişmeyeceğini Obama’nın konuşmalarında ve satır aralarında çok iyi görmemize, okumamıza rağmen; ülkemizde ve bazı İslam ülkelerinde Obama’nın hala çok kabul görmesi, şimdiye kadar da hiçbir karşı duruşta bulunulmaması“ilk günden beri ” Obama’nın bir proje olarak, çok iyi planlanmış olduğunu gösteriyor.
Obama’nın; bazı İslam ülkelerinin liderleri(!) ile ortak bir dil kullanması, hitap ettiği toplumların değerleri “din” konusunda sergilediği yaklaşım, bu projenin en önemli parçası.
Hepimizin de bildiği gibi, “Obama” ABD başkanlık seçimlerinde Rakibi John McCain ile çok sıkı bir yarış yapmıştı.
ABD tarihinde en fazla bağış toplayarak aday olan, bu plan ve programını tüm dünyada da en iyi uygulayan ve kullanan, basını ve interneti nasıl yönlendireceğini iyi bilen bir siyasetçi… Obama’nın iki milyon seçmenle direk irtibata girecek şekilde bilgisayar ağını kullanması ve aynı taktikle milyon dolar PARA bağışı toplaması ile izlediği strateji, mutlaka sonraki başkan adaylarına da ders olacaktır.
Obama, internet yolu ile Amerikanın şimdiye kadar hiç ulaşamadığı “olup bitene sağır dilsiz kalan” bütün seçmenine nasıl ulaşmayı başarmışsa aynı taktik ve dille İslam dünyasına ulaşmaya çalışıyor.
İnternet, yazılı ve görsel basın, bu projede çok önemli bir araç.
Hâlbuki Obama’nın kullandığı ve bir çok Müslüman’ın ilk kez duyduğu ve karşılaştığı bazı söylemler, ABD’nin hiç değişmeyen politikalarının farklı şekilde yazılmış bir senaryosu…
İslam dinini, Müslümanların duygusal yanını ve inancını kullanmaktan çekinmeyen Obama’nın bundan 211 sene önceki Napolyon’dan hiç farkı yok. Batıda ve ABD’de amaç hep aynı; …
—Napolyon şöyle sesleniyordu: "Ey Mısırlılar! Size, benim buraya dininizi yıkmak için geldiğim söylenecektir. Bu açık bir yalandır, inanmayınız. Zalimlere benim buraya gaspedilmiş haklarınızı iade için geldiğimi, Allah’a Memlüklerden daha fazla inandığımı ve Hz. Muhammed ile hayranlığımı celbeden Kur’an-ı Kerim’e saygılı olduğumu söyleyiniz..”- Yıllar geçmesine rağmen, ne kadar da bilindik söylemler.
Fransız İhtilali’nin muhteris çocuğu Napolyon’un hayalinde "Büyük İskender" vardı. Avrupa’da hâkimiyet kurmanın yeterince insana şeref kazandırmadığını düşünen Napolyon’un hedefi, Hindistan’a kadar büyük bir imparatorluk kurmaktı. Bu küresel imparatorluğun başkenti İstanbul olacaktı. Zaman,06.06.2009)….Ali Bulaç’ın Napolyon’la ilgili bu düşüncelerine katılmamak mümkün mü?hele bazıları aynı taktikle meydanlarda nutuk atarken!
Hala kırmızı dosya içerisinde bulunan, “İran’a saldırı” planları masalarında iken, Obama’nın Napolyon’dan farklı düşünebileceği fikri bir hayaldir. Fazla iyi niyetli olmaktır. Bütün bu kuşatılmışlıktan kurtulup da Obama’nın çok şey değiştireceğine inanmak, farklı bir psikolojinin ya da projenin ürünü olsa gerek.
ABD bir savaş imparatorluğudur. Genişleme ve savaş yoluyla zenginleşme ülkenin varlık nedenidir. ABD’de kim gelirse gelsin, sadece var olan politikaları uygulamak içindir.
ABD, politikalarında köklü bir değişiklik yapmadan, Obama’yla ortaya konulan göstermelik çabanın, “Orta doğu” gölüne maya çalmaktan öte gitmeyeceğini düşünüyorum. Bu yoğurt tutar mı?
YORUMLAR
ABD dediğimiz ne ki,
AB dediğimiz ne ki,
Rockefeller ailesi ve Rocshilds ailesi
Bu aileleri tanıyan tetkik eden dünyada olan bitenleri daha sağlıklı anlayabilir
Aslında Amerikan halkıda kobay farelerinden farksız Avrupa halkıda
Yakın gelecekte bir dünya savaşı çok muhtemeldir diye düşünüyorum