SABAH YILDIZIM
SABAH YILDIZIM
Canım arkadaşım, sırdaşım,dostum...ZÜHREM...
İyi günümde kötü günümde hep yanımdaydın. Hiç vazgeçmedin benden, hiç.
İyi ki Rabbim karşılaştırmış bizi 12 yıl önce.12 yıldır ne zaman sana ihtiyaç duysam sabah yıldızı gibi beliriverdin dünyama.
Ağlamak istediğimde gözyaşlarımı omuzuna akıttım, sanki bir gül fidanını sulamışçasına gül olarak geri döndü gözyaşlarım.
Bu gözleri güldürmeyi başarırdın, her defasında.
Belli bir süre ev arkadaşlığı yaptık seninle, ne çok güzelliklere imza attık birlikte. Tartışmalarımız bile muhabbetliydi.
Muhabbetin tadına seninle vardım. Ve artık muhabbet=bereket demeye başladım. Marketten alışveriş yaparken farkında olmadan
aldığım malzemeleri eve getirdiğim de şaşkınlıkla boynuma sarılıp ’ Nerden anladın canımın ne çektiğini’ derdin.
Bir değil iki değil üç değil çoğu kez, hep böyle olmuştu. Aslında bende bilmiyordum nasıl olduğunu. Tek bildiğim alışveriş yaparken bile
seni düşünmemdi. Aynı zamanda düşünüldüğümünde farkındaydım tabi...Sende beni şaşırtırdın çoğu kez. Hele bir ramazan ayında,
sabahtan canım kızartma çekiyor.İş çıkışı eve dönüyorum,apartmandan adımı mı ataratmaz bir kızartma kokusu ki sorma.
-Ah dedim bizim evde olmalıydı şimdi, birde üzerine sarımsaklı yoğurt.
İftara da kalmış beş dakika, hazırlamaya kalksam yetişmez. Kapıyı açıyorum ki bir sofra hazırlanmış, krallara layık, ana menüde kızartma.
Biricik dostum, ZÜHREM benim için hazırlamış, yalnız benim için...Anlatmakla bitmez bunun gibi bir çok anımız.
Yıllar sonra işin gereği memleketine döndün. Bedenlerimizin uzaklığı oranında ruhlarımız yakınlaştı. Baş ağrılarımı bile hissettin,
kilometrelerce uzaktan. Ve okuduğun dualarla rahatsızlıklarıma ilaç oldun. Bazen üzülmeyesin diye sıkıntılarımdan bahsetmedim telefonda.
Mümkün mü senden gizlemek dertlerimi,kederlerimi. Ses rengimden anlardın, olmadı rüyalarında görürdün. Ve Sabah yıldızı gibi belirirdin yanıbaşımda.
En güzelide ayağım ağrısa seninde ağrırdı. Bir defasında demiştin ya hani
-Tatlıcım ne olur sen iyi ol, bak sen kötü olunca bende kötü oluyorum.
On iki yıldır hiç unutmadın doğum günümü. Her yeni yıl işlerinin yoğunluğu, uzaklık vs. unutur derdim.
Hazırlıklıydım da unutmana, asla unutmadın asla...13 haziranı hiç unutmadın gülyüzlüm, hiç...
Bu yıl nişanlandın, hatta bu gün nişanlınla kuracak olduğunuz yuvanız için mobilya bakmaya çıktınız. Kendi kendime ’telaşı var unutabilir,
artık bir nişanlısı var unutması doğaldır, doğum günümüde beni de’ dedim. Akşam üzeri uykuya dalmışım. Kaç saat uyudum bilmiyorum.
O billur sesin geldi kulağıma rüya görüyorum sandım. Rüya değildi sendin, sabah yıldızım, sendin. Her zaman olduğu gibi doğuverdin dünyama,
gene unutmadın doğum günümü.
Şimdi sana sesleniyorum gülyüzlü dostum, Sabah Yıldızım,
-Rabbim beni çok seviyor. Nedenmi? Senin gibi bir dostu, bana layık görüp gönderdiği için.
Dilerim senin, birden fazla sabah yıldızın olsun...Her iki cihanda o gülyüzün hep gülsün, sen hep gül...hep gül...
13 Haziran 2009-Nilgün KURT
YORUMLAR
resmi görünce yazıyı bir okuyayım dedim ana sayfada..bir de baktım ki siz değerli dosta aitmiş çok beğendim kutlarım, niçin mi resmi görünce okumak istedim zira resimdeki bu güzel kuşları ben de cep telefonuma görüntü resmi olarak netten yükledim o yüzden ilgimi çekti kuşlar ne güzel ve zarasız hayvanlar değil mi * bir de yazı güzel olunca dört köşeyi bülbüller sarmış gibi hissettim, teşekkürler, tebreikler, sevgi ve saygımla, selamlar...