- 792 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Camdan Engeller
Bilmiyorum hiç dikkatinizi çekmişmiydi,bir sineğin evinizdeki pencerelerden birinin camının köşesine ilişip bir ordan bir oraya uçuşup durması ve amansızca dışarıya çıkmaya çalışmasına bir anlam verebildiniz mi hiç..
İllaki bu duruma bir şekilde tanıklık edip, ya sineği öldürmüşsünüzdür,çıkardığı rahatsız edici vızıltı yüzünden yada o vızıltı ile sineği baş başa bırakıp geçip gitmişsinizdir her halde.Elbette ki sinek dışarıya çıkmak istiyor cevabınız bu olacaktır böyle bir soru size yöneltilse idi eğer..Ancak hepimizin bildiği gibi cam şeffaf ve görünmeyen bir elementtir.Biz bunun farkındayız ama sinek nerden bilebilir ki dimi ...Sineğin yaptığı tek şey dışarda gördüğü ve gözlemlediği dünyaya bir an evvel ulaşabilmek,bir engel var bunun farkında ama durumu çözemediğinden dakikalarca uğraşıp durur hayallerine bir an evvel kavuşabilmek için.Dediğim gibi bu durumu gördüğümüzde kimilerimiz bu sineğin hayallerine son verirken kimileride hayalleri ile başbaşa bırakıyor zavallı sineği..
Maalesef bizim hayatımızda da göremediğimiz ve bir anlam veremediğimiz şeffaf engeller var.Bazılarımız mutluluğu önceden görür ve ona ulaşmak için didinip durur.Ama hep bir engel çıkar ve mutluluk gözünün önünde olduğu halde ulaşma fırsatını bulamaz , bu görünmeyen engeller yüzünden..Mutluluk herkeste farklı anlamlar da vücut bulur.Kimilerine göre mutluluk iş hayatında geldiği son nokta,kimilerine göre içerisinde sevgi ve huzur olan iyi bir aile hayatı,kimilerine göre ise mutluluk , sevdiğinden aldığı güzel bir haberdir.Tabi mutluluğun tarifleri bunlarla sınırlı değil..olamazda zaten.Sadece bu örneklerle yazımı sınırlıyorum.
Engeller ne şekilde olursa olsun şeffafta olsa görünürde olsa hiç hoş şeyler değildir.Ama bazen engelin kendisi özbenliğimiz de olabiliyor.İnsan yapısı kolay değişime uğramaz.Çünkü o yapı birden bire oluşan bir şey değildir.Zamanla oluşan benliğimizin ayrışmasını yine zamana bırakmalıyız.Benliğimizde cam gibi şeffaf ve görünmezdir.Bazen oluyor ya bir aşk içerimizdeki mutluluğu görüp geliyor ve görünmeyen benliğimizin cam köşelerinde amansızca çırpınıp durabiliyor.Sırf bir kaç santim ötedeki kalbin içerisinde saadeti bulabilmek ümidi ile hemde.Peki ya biz benliğimiz aşkı engellerken hiç mi can çekişmiyoruz,hiç mi acımıyor içimiz sanki,ama bu camlar ses gecirmiyor ki,dışardan ses geciriyor ama içerden izin vermiyor ki..Kaç sefer dayanıp yıkmak istemedim mi sanki benliğimi, bu şeffaf engeli aşmak için uğraşıp dururken kaç aşkı ziyan ettiğimi farkına bile varamadım oysa..
Sanırım ben aşk oyununda mızıkçı bir oyuncuyu temsil ediyorum.Senarist elime tutuşturmuş basit bir kelime "Biz" diye bağırmam gerekiyor oyun boyunca sadece ama onu bile yüzüme gözüme bulaştırıp "Ben" deyip duruyorum.Ben şeffaf engellere takılıp dururken bu oyun süresince bir tat alamıyacağımda belli oluyor zaten.Sanırım uzunca bir müddet aşk oyunun güzelliği adına , aşk oyunundan çekilmek en doğrusu diye düşünüyorum.Basit bir kelimeyi bile ezberleyemeyen birinin bu oyunda figuran olarak oynaması bile sakıncalı galiba...Ne zaman ki ezberim kuvvetlenecek o zaman bu oyuna başlamalıyım yeniden tekrar,ama o zamana kadar uzak kalmalıyım ki ; sesimden yeni yeni dağlar oluşmasın birilerinin gözünde....
Hangi çığlığa sırtımı çevirsem ;
Önümde tebessümle bıkmadan bekleyen
Sessizlik sen oldun hep...
Sessizliğine ses olurum sanmıştım
En duru hayallerimle.
Ama anlam vermediğim yankıların arasında,
Kaybedip yitirdim aniden seni..
Sen yitip giderken gözlerimin önünden öylece,
Şaşkınlıkla ardından bakıp,
"Demek ki kısmet değilmiş"
Diye avutmuştum kendimi..
Ama bu acı gafletten,
Amansızca aniden uyanacağımı
Ben nerden bilebilirdim ki..
Kısmet nedir?Nasip nedir?
Pek anlamam bilmem ama,
İçimi yakıp kül eden,
Bende beni bırakmayan,
Fırtınanın isminin sensizlik olduğunu
Çok iyi biliyorum...
Eğer bir gün omuzlarındaki yalnızlıkları silkeleyip,
Ardına düşüp seni kovalayan yankılardan kurtulursan,
Ve bir an düşersem aklına öylece en zavallı halimle,
Dönüp te sırtını yalnızlık çığlıklarına,
Baktığında önüne sana tebessümle bakan , bir sessizlik göreceksin.
Eğer sessizliğime ses getirmek,
Siyahıma beyazlarını katmak,
Günüme doğacak güneş olmak istersen,
Sadece aşk için seni bekleyen
O sessizlik ben olacağım..
_gÖKHAnN_
( Bak şu aksiliğe..Bu yazımı yazarken penceremde vızırtı ile uçuşup duran sinek dışarı çıkarttığım halde yine gelip aynı pencerenin aynı köşesine kondu..hemde penceremin hayata baktığım köşesine.Aşk olsun yani ne diyeyim bu sineklerin hepsi mi deli olur acaba :)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.