Bülbüller kışın ölür gülüm...
Hani desen ki yağmura göz yaşlarımı yükledim,biliyorsun değil mi sabun olsam atarım kendimi sokaklara ıslanmaya.Seni öyle ölümüne özledim işte ben.
Hani desen ki kokumu yükledim sana uzak şehirlerden.içindeki tozlara aldırmam atarım sokaklara kendimi yumar gözlerimi açarım ağzımı ciğerlerime çeker,atarım üzerimdeki bütün kıyafetleri çırıl çıplak tenimle yakalarım kokunu.Öyle çılgın özledim işte seni.
Bülbüller kışın ağlar bilirim.Karda açmaz çünkü güller.Bu yüzden kim bilir kaç bülbül dayanamaz hasretine güllerin.Ben nasıl ölmedim bilmem;
Ama nasıl dayandığımı çok iyi bilirim.Her gece yastığıma başımı koyduğumda yanağımdan bi kaç damla göz yaşım düşer yastığıma,Yağmurları gözlerinden dökülür görürüm ve o düşle uykuya veririm zavallı yüreğimi.Gecenin merhametine kalır her şey.Gösterirse rüyamda seni her dört mevsimi yaşarım küçücük bir rüyada..
Sonra güneşin doğuşuna yeterse ömrüm,Güneş yüzümü okşarken penceremden usulca gözlerimi açar bir zamanlar güneş öpüşlerini hayal ederim.Güç bulurum işte.
Her gece uyurken düşlerime,her sabah uyanırken gözlerime getiririm seni de öyle dayanırım işte.
Bülbüller kışın ölür yokluğunda gülün,
Ben ölümle yaşamı bir arada yaşarım yokluğunda gülüm……..