12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3456
Okunma
Çağdaş ve ileri toplumlarda Demokrasinin üst düzeyde hissedildiği topluluklar da veya ülkelerde insanların yaşam tarzları hayata bakışları modern yaşamın bir parçası olma yolunda ilerlerken büyük önem arz etmektedir.
Toplumlarda ortak yaşama arzusu herkesin insan haklarından demokrasi ve çağdaşlıktan faydalanma bilgi toplumuna doğru ilerleme gayretleri modern Dünya’nın evrensel değerleridir.
Demokrasinin batılı manada algılanması ve evrensel değerler ile buluşma çabalarında olan ülkemizde ise batılı manada algılanmasa bile yaşam tarzı olarak insanlar hürriyetler ve özgürlükler anlamında bakış felsefesini benimsemektedir.
Burada üzerinde durulması gereken önemli noktalardan birisi de şudur; tarihi misyonu olan Türk insanının evrensel değerler ile buluşurken gelenek ve göreneklerinden taviz verip vermeyeceğinin tartışılması gerekir.
Sonuçta toplumumuz ya modern dünya ile evrensel değerlerde modern toplum olma yolunda ilerleyecek ise bunu yapmak zorunda kalacak.yada Dünya’dan bu anlamda kopup kendi iç dengeleri ile ilerleme kaydedecektir.
Burada hemen şu akla gelebilir,tarihi geçmişi gelenek ve adetlerine bağlılığı modernize edilmiş kriterlere bağlayabilir mi? Bu soruyu her Türk vatandaşı kendisine sormalıdır.İleri toplumların modern Dünya’nın demokrasi ve İnsan hakları gibi Dünya kriterlerinin toplum değerleriyle çatışmadan uzlaşma kültürü içerisinde buluşması gerekmektedir.
Türk halkının modernize edilmiş çağdaş gelişmenin içerisinde yer alması demek geleneksel kültürü demoralize edebilir mi? Etmesi mümkün müdür? Bu tür gelişmelerde geçiş dönemlerinde bu şekilde olumsuzluklar algılansa bile gelişen dünyanın teknolojik ve yaşamı etkileyen sonuçları toplumlara da yön verecektir.
İnsani değerlerin ortak yaşam tarzlarında kullanılan kriterler olması küçülen dünyamızda vazgeçilmez hale gelecektir.istenilen ve arzulanan hayat tarzları tamamıyla insanların özel yaşamlarını da etkilemektedir.böyle bir rahatlığı da doğal olarak insanlar kendi adlarına istemektedir.
İstenilen yaşam tarzları ile modern dünyanın ve insanı çağdaş düşünmeye doğru yönlendiren kriterleri kabul edilebilir değerler olarak tüm dünya toplumları tarafından dikkate alınmaktadır.
Her ne kadar savaşlar ve emperyalizmin acımasızlığı anlatmaya çalıştığımız insani değerleri yok etmeye çalışsa da realite şudur ki;sağlıklı ve çağdaş yaşam tarzlarını arzulama isteği insanlığı günden güne değiştirmektedir.
Kendi ailenizde bile bu tarz değişimleri kolayca fark edebilirsiniz.bu bir değişimin kabulüdür.evet bu değişime öyle veya böyle uyum sağlamamız gerekmektedir.zaten tüm çabalarda bu yönde gerçekleşmektedir.bir anlamda yeni nesil evrensel dünyanın gelişmeci unsurlarına daha çok dikkat etmektedir.
Peki bu hızlı değişimin olumsuz etkileri olabilir mi?diye sorabiliriz evet olabilir modern dünya’yı yakalamaya çalışırken kendi öz değerlerimizi,tarihimizi,kültürümüzü de korumamız gerekmektedir.
Bu konuda iş daha çok büyüklere toplum mühendislerine modern çağın gerekleriyle sentezleşmiş ilim adamlarına düşmektedir.bu saydığımız dengelerin yerli yerince oturması demek toplumun da sağlıklı büyümesi çağdaş yaşamın ortak paydalarında buluşması demektir.
Modernize olmuş toplumların genel kültür yapıları da öncelikle insani değerlerde olmalıdır.yani saygı ve sevgiyle başlayan insani ilişkiler toplum dengelerini koruma da önem arz edecektir.Türkiye Cumhuriyetinin laik Devlet ilkelerinin aslında bu normları yakaladığı yıllar önce büyük Devlet Adamı Mustafa Kemal ATATÜRK’ün idari yapımıza yerleştirdiği modern ilkeler Türk insanının çağdaş evrensel dünya değerlerinin ne kadar içerinde olduğunu göstermektedir.
Bu yapıyı ülkemizin daha çok batıya açılan metropol şehirlerinde ve turizm yörelerinde görürken Anadolu’nun değişik yörelerinde ise biraz daha mutaassıp hayat tarzları dikkatleri çekmektedir.
Yaşam tarzları doğrudan yaşama kültürleri ile alakalı olan yörelerimizde ise modern çağdaş evrensel değerleri yaşamak o güzelliklerin farkına varabilmek sevgi ve saygı toplumu kriterlerinde buluşmak arzusundadır.yaşanan gelişmeler bunu göstermektedir.
Bilgi toplumlarının temelini oluşturan DÜNYA’nın ortak yaşam felsefeleri ileri ve modern çağdaş toplum olma yolunda ilerleyen ülkeleri süratle çağdaş yaşama doğru yönlendirmektedir.
Türkiye mutlaka zamanı geldiğinde bu tarzı benimseyecek ATATÜRK’ün Türk gençliğine emanet ettiği o kriterler bizlerin ellerinde hazır veriler olacaktır.Yıllar öncesinden yakaladığımız ÇAĞDAŞ ÜLKE modern Türkiye’ye doğru gidiş artık hız kazanmaya başlamıştır.Toplumumuzda bir an önce bu geçişe ayak uydurmak zorundadır.