- 704 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
Ayhan Bey ; şöhret olmanın dayanılmazlığına dayanacak adam değilim ben..Vaz geçtim , meşhur olmak falan istemiyorum. Kimse de benim için adını - şey pardon yazı başlığını - falan değiştirmez zaten...Dostluğunuza ortaya koyarak siz kazandınız. Ben dostlukları hiç bir şeye karşı değişemem...Dayağa karşı bile değişmem..Dövebilirsiniz de yani...
Ayhan bey, bizim Fikret Bey yeterince meşhur bence. Sitede Fikret TEZALı tanımayan ver mı bilmem. Ama ille de ülke çapında " milli meşhur" olsun diyorsanız, biraz düşünmem lazım...Vaktiyle sinema işletmiş.Aktör olabilir belki. Yada yönetmen falan. Şaka bir yana yorumunuz ve desteğiniz bana güç veriyor...Hepinize minnnetarım.Bu hikayeyi bu kadar yazabildiysem sayenizdedir...Herpiize selamlar..
Hanımınızla benim öykümü konuşmanız da gerçekten çok hoşuma gitti.Var olun...
aynur engindeniz tarafından 6/11/2009 12:33:33 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yazıyı geç okuduğum için özür dilerim.Bugün paardan oldukça geç dönmüş,yemek,banyo falan derken yeni oturdum,takıldığım arkadaşların yazılarını okumaya...
Bugün pazarda eşimle yazınızın başlığı hakkında fikir yürüttük:
"-Kapıdaki Karanlığı-nasıl buluyorsun hanım*"
"-Korku yazısı mı yoksa?"
"-Nreden anladın?"
"-Başlığından belli..."
Bunu söyleyen eşim,yaşamında bir roman bile okumamıoştır.
Ama yaptığı yorumu duydunuz mu?
Bende de Selanik muhaciri inadı var.Bu başlık değişirse Aynur hanım,sizinle yazar dostluğumuz burada hemen biter.
Başkalarının ne söylediği beni ilgilendirmez...
Ben,kendimi bildim bileli korku flimleri seyretme hastasıyım.
Yazınıza tam konsantire oldum.Yalnız şu Nazan 'ın hastanedeki gündüz hissetiği yanılsamalar,genellikle gecelere yansıdığı zaman daha anlamlı geliyor bana...
saygılar efendim..
Bu arada Fikret beye de selamlar.O'NUN BAZI TAKINTILARI VAR.Ne yapsan vaz geçmeyecek.İllaki meşhur olmanın peşinde ya.Şu arkadaşı nasıl maeşhur yapalım Aynur hanım.Bana bu konuda biraz akıl verir misin?
saygılar ve selamlar...
aynur..bu kez iyice diken oldum..bölümün finali şaha kalktı..bir an monoton olmuş korkusu yaşarken, beni aldı içine..
monolog kısmındaki şu söz çok hoşuma gitti; ........
''Nasıl oluyordu da, fen, insanı kendinden daha iyi tanıyabiliyordu. ''
bu cümle, okura bir kapı açıyor psikoloji be benlik adına.
fikret arkadaşın önerisine düşününce ben de hak verdim..şayet bu öykü basılacaksa ad daha çarpıcı olabilir..fikret arkadaşın arnavut damarı tutup da ,
seni ekna etmesi işten bile değil..
çok çoookkkk hoştu..
sevgilerimle..
O kadar kolay mı kitaplı yazar olmak. Hiç büyük hayallerim olmamıştır...Yinede teşekkür ederim. Layık gören tüm arkadaşlarıma....
Hülya sana da katılıyorum. Eskiden cin çarparmış, şimdi insan çarpıyor... Aslında herkese gerek bir psikolog...
Fikret bey ayrıca müşteri değil, okur...Esnaf olduğunuz için her tarafı müşteri görüyorsunuz galiba :)
aynur engindeniz tarafından 6/10/2009 3:01:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
Fikret Bey neden, kızayım size. Siz benim için söylüyorsunuz. Ama bende de laz inadı var.Kimse okumasa da umrumda değil. Yazmaya dervam edeceğim ben.Dedimya okuyan arkadaşlarım bana yetiyor. Fazlada gözüm yok. Eğer birgün bunu kitap yaparsam size söz veriyorum adını değiştireceğim :) Şimdi değiştirecek olsam abes kaçar. Hele de okunmak için asla yapmam bunu.
aynur engindeniz tarafından 6/10/2009 3:00:20 PM zamanında düzenlenmiştir.
Canım yazının rengini değiştirdiğin iyi olmuş. Zor okunuyordu öbür türlü. Güzeldi. Yavaş ytavaş aydınlanmaya başladı sırlar. Bak artık korkmuyorum. İnşallah Nazan ' ın rahatsızlığı geçer. O kadar önemliki aslında ruh sağlığı. Daha yeni yeni üzerinde durullmaya başlandı insanımız tarafından bu tür hastalıklar. Önceden cin çarpmış denilirdi ama artık olaya daha bir başka bakılıyor. Kutlarım. Hem akıcı hem de çok başarılı bir öykü. Sevgilerimle
Efendim ; ben anne tarafından Arnavut asıllıyımdır. Arnavutlar da inatları ile meşhurdur. O inat yüzünden, en sevdiğim, en çok iyiliğini gördüğüm ilk okul öğretmenim İlhan Hanım'dan kafama cetvel bile yedim. Şimdi size de dayaklık bir söz söylemek istiyorum ama önce İlhan Hanım'la olan dayaklık anımı anlatayım :
Okul gazetesi ismi için isim tartışması oldu sınıfta. Ben kendi dediğimde ısrar edip öğretmeni çıldırttım ve dayağı yedim. Fakat haklıydım.. İlhan öğretmen, okul gazetesine ''Bozkurt '' gibi siyasi bir ism koydu. Yanlış değil mi sizce ?
Gelelim size karşı inadıma : Değerli yazar ; siz bu öyküye çok emek sarf ediyorsunuz. Umudum odur ki, bir gün kitap olarak basacaksınız.
Beni dövün isterseniz ama, lütfen bu öykünün adını değiştirin..Mutlaka dikkat çekici bir isim bulacaksınız..Lütfen saygısızlık olarak görüp kızmayın bana.
Daha fazla yazmaya cesaretim yok..Gerçekten kırılmaktan korkuyorum..Susu / Yorum....
Fikret TEZAL tarafından 6/10/2009 2:13:41 PM zamanında düzenlenmiştir.