- 836 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOCUKLARIMIZ !
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
ÇOCUKLARIMIZ
Çocuklarımız.! Yaşama amacımız. Bizden sonraki nesılımız. Bizim geleceğimiz. Bizden parçalarımız. İster tek olsun, isterse sayıları birden fazla olsun yaşamımıza neşe ve hayat veren en değerli varlıklarımız.
İlk dünya’ ya gelişlerinden itibaren yaşamımızın son nefesine kadar onlar için yaşarız. Anne ve baba olmamız bu duyguyu değiştirmez. Annenin yaratılış özelliği itibariyle Yüce Yaratan tarafından bazı özellikler ihsan edilmiştir. Baba olarak ta farklı özelliklere sahiptirler. İkisinde de amaç aynıdır aslında. Anne ve babanın kromozomlarını alan bir canlı meydana gelmiştir. Yüce Allah’ in mucizelerine en iyi örnektir doğum olayı. Bir insanın en ileri teknolojileri ve tıp’ in bütün olanaklarına rağmen bile bir canlıyı yaratamaz. Bu inkâr edilemez bir gerçektir.
Doğumundan bir birey haline gelinceye kadar özenle yetiştirmeye çalışırız yavrularımızı. Onları her türlü kötülüklerden korumaya çalışırız. Yaş itibariyle ve hayat tecrübelerimizle yol göstermeye çalışırız. Biz de o yollardan geçmiştik zamanında. Çok hatalar yapmışızdır o zamanlarda. Ama dersler alınmıştır o hatalardan. Bunları anlattığımızda ise tepki alırız çoğu zaman. Tıpkı bizim anne ve babamıza gösterdiğimiz tepki gibi.
Anne ve baba kimliğimizi aldığımızda değişmiştir düşünce yapımız. Bu şekilde nesilden nasıla sürer gider.
Amaç başta da dediğim gibi evlatlarımızın bizim zamanında yaptığımız hata ve yanılgılardan korumaktır. Genelde de deneme- yanılma yöntemi revaçtadır.
En basit örnekle yaz azları geldi. Hatta şimdilerde bile boğulma haberleri gelmeye başladı. Girilmemesi ve yüzme imkânı olmayan su birikintilerine giren çocukların hayatı yitip gidiyor. Bütün uyarılara rağmen.
Bazen de toplum yapısına güvenmeyiz. Uyarılarda bulunuruz. Kötü taraflarını göstermeye çalışırız. Aslında kendi çocuklarımıza olan güven eksikliği değildir.
Çoğu zaman da çocuklarımızla paylaşırız endişelerimizi. Güvenlerini sarsmadan. Anne ve baba olmak ve bunu tam manasıyla başarabilmek çok zor ve fedakârlık isteyen bir zanaat bence. Ama sonucunda eğer iyi bir birey yetiştirebiliyorsak ve o bireylerden de sağlıklı bir toplum oluşturabiliyorsak en büyük ödülde bu olacaktır. Yoksa istediğimiz kadar çocuk yapalım. Onlara sahip çıkamadıktan sonra ve onların o küçük yüreklerinde sevgi yerine kin tohumları yetiştirmek bize yarar sağlamayacaktır.
İnşallah başarılı olabiliriz bu konuda hep birlikte. Çocuklarımız bizim en değerli varlıklarımız. Onlara sahip çıkalım. Saygı duyalım. Saygılı olmayı öğretelim. Saygı görelim.
YORUMLAR
Onlar canımız,kanımızdır,ciğerimizdir.1,2 ne fayda onu
güzel yetiştiremedikten sonra.Gelin görünkü bu devirde
çocuk yetiştirmek daha da zor.Onları biz yetiştiriyoruz.
Bazen kendimize sormalıyız bir yerde hata yapıyormuyum
diye.Onları yetiştirirken bir uzmandan yardım almalıyız
teşekkür ederim çok güzel bir konuya değinmişsiniz
sevgilerle
Samimi bir yazı endişe yok.Elbette değerli ve önemliler...
Problem onlarda değil ki zaten,problem çocuklarımıza yaşattığımız gün ve bırakacağımız gelecek...
Toplumda insanı en son sosyal değer haline getiren bizler,kendimize sahip çıkamazken üstelik...
Kuş yuvadan uçtuğunda,konacak dal bırakmadık...
Utanç verici...
saygıyla/snncn
Bu anlamda ben biraz farklı düşünüyorum.Terbiye sistemimizin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.Çocuğun gelişmesine engel olan bir saygı çocuklardan istenmemeli.Bu gelişmenin daha doğrusu çocukların kendine güvenen bireyler olmasına engel teşkil ediyor.Bu ülkede öyle erkekler vardır ki,elli yaşında bile reşit olamamıştır.Öyle kadınlar vardır ki,hayatında onun ne düşündüğü hiç sorulmamıştır.Dünyada bu tavrı yerleştireceğimiz,ne yer,ne düşünce,ne din yoktur.Ama bu bir hayat tarzı olarak sürüp gitmektedir.Okullarında aynı hassasiyetlerle dizayn edilmiş olması problemi çözmek yerine daha bir ağırlaştırmaktadır.Babanın yanlış olarak istediği gereksiz ve boş saygıyı öğretmen de beklemektedir.Saygı gerçek anlamına oturtulduğunda herkesin payı olacaktır elbet.Böyle olunca korku üzerine inşa edilen saygı bir büyüklerin imkanı ellerinden gidince bir anda yerlebir olmaktadır.Çok ince bir konu aslında,ince ve çok önemli.Dört çocuk büyütmüş bir baba olarak önemli gözlemlerde bulundum.Söylediklerim bunun ürünü.Biraz başardım sanırım.Kutladım efendim.Selam,saygı...
Ah çocuklar..Annelerin kanayan yaraları. Sorumlulukları o kadar büyük ki...Yedirmek içirmek, giydirmek okutmak değil. Onlar insanca yetiştirmek.Onları hem hayırlı bir evlat yapmak, vatanperver ve Allah aşkıyla yetiştirmek.İnsan sevgisini küçük kalplerine işlemek, o kadar zormuş ki. Hele siz de bunlar hep yarım yamalaksa. Kimse bana anneliği böyle öğretmemişti. Zor işmiş. Dilerim bütün anneler omuzlarına yüklenen bu dünya yükünün layıkıyla hakkını verir. Yoksa dünya kan gölü olacak...
yazın çok anlamlıydı her zamanki gibi. Çocukları öyle güzel anlattın ki, kızlarımı öpmek geldi içimden...
Sevgilerimle...
Bir aile düşünün töre'nin kucağında baskıyla büyümüş, çocuklarını da baskıyla büyütmüş,
Bir aile düşünün yoksullukla yoğrulmuş, çocuklarını açlıkla terbiye etmiş,
Bir aile düşünün zenginlikler içinde , çocuklarını büyütmüş refah içinde, ancak toplumsal tuzaklardan koruyamamış, sevgisini verememiş, saygıyı öğretememiş....
İşte bu yüzden , aile sevgi ve saygının ilkokuludur.
Yazınız bu açıdan anlamlıydı. Tebrikler