- 2084 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
ebem
yıllar önceydi bense henüz 9,10 yaşlarında bir çocuktum
sizlerle paylaşacağım bu hikaye o yıllarla
ve rahmetli baba annemle ilgili benim akranlarım ve benden daha
büyük olanlarınız bilir o yıllar verem yani tüberkiloz hastalığı
en ölümcül, yakalanılmasından korkulan ve hiç bir tedavisi olmayan
yani tıbbın bile çaresiz kaldığı bir ince hastalık.
kanser ise henüz herkes tarafından bilinmeyen ve sık raslanılmayan
bir hastalık durumunda o yıllarda.özetle memlekette durum
böyle arkadaşlar.gelelim rahmetli babaannemin anlatacağım hikayesine
zar,zor hatırlıyorum sağlıklı,sıhhatli olan babaannem birgün hastalanır
bir kaç gün geçmesine rağmen babaannem’de hiçbir iyileşme olmaz
oda şimdi rahmetli olan dedem ve babam birlikte alırlar babaannemi
bir hastaneye götürürler.(babam şöför olduğundan o yıllarda arabası vardı)
o,doktor,bu doktor derken babaannemin hastalığıyla ilgili doktor’dan
randevu alırlar ve bir kaç gün sonrada doktorun muayenehanesi’ne
verilen saatte ulaşırlar.bir dizi tahlillerden sonra yine bizimkilere
tahlillerin sonucunu bildirmek için bir iki gün sonra tekrar gelmelerini
söyler doktor ve bizimkiler eve döner.doktorun dediği gün ve saatte
yine doktorun maayehanesine giderler.tabi herkes endişeli
ve bir o kadarda heyecanlı acaba sonuç ne çıkacak ciddi bir hastalıkmı diye
rahmetli dedem daha fazla sabredemez ve doktora sorar,doktor bey
hanımın nesi varmış? doktorda oldukca üzgün bir halde dede’me cevap verir
malesef eşiniz kanser.dedem’de o ana kadar daha kanserin ne olduğunu ne duymuş
nede işitmiş.dedem’de tekrar oda neki? doktor bey der demez rahmetli babaannem
hemen araya girer ve dedeme şöyle der.ula ALLAH’ıma bin şükürler olsunki verem
değilmişim işte kanserde neki ? ne sorup duruyon daha doktor beye
doktor iki ilaç yazar bende şöyle sıcak,sıcak iki tabak herle yedimmi (un çorbası)
bir şeyciklerim kalmaz iki günde iyileşirim evvel ALLAH
sevgili dostlar anlattığım bu hikayeden
siz artık ne çıkarırsanız çıkarın..birşey değişmez bu anadolu kadınları böyle işte
rahmetli babaannemin o doktoru bile şaşırtan sözüne gülmelimi,ağlamalımı?.
mekânın cennet olsun babaanneciğim.
not,o yıllarda köyümüzde sağlık ocağı ve hemşire olmadığından
doğumlara genellikle babaannelerin yardımcı olduğundan babaannelere bizde ebe derlerdi
sevgilerimle.
sivaslı cengiz.
4,1,2009
YORUMLAR
sevgili IRIZA arkadaşım.beni bağışlayın lütfen çünki yazmaktaki asıl maksadım ne sizi nede bir başka birini üzmek değildi elbette
asıl vermek istediğim mesaj başkaydı.borç işine gelince ne ALLAH'ın ne rahmetli dedenizin nede sizin yerinize bir yorum yapmam doğru olmayacağı gibi bu mümkünde değil zaten.size nacizane tavsiyem şudur siz bu durumu yine bu işin ehline danışın ve ona göre davranın.elbet herşeyin bir yolu ve yordamı vardır.arkadaşım.selam ve saygılarımla.esen kalın.
Noktadan sonra bir ara be büyük harf olmalı.
Durum ve vaziyet aynı anlamda... Birisi kalsın, diğerini silin.
Soru eki olan mı ayrı yazılır.
Derlerdi ayrılmaz.
Bilgi ya da not denir. İkisi birden olmaz.
İki nokrta diye bir işaretimiz yok.
Allah tektir. Özel isimdir. Büyük harfle yazılır.
Bunlara dikkat ederseniz çok güzel yazabileceksiniz.
İçerik güzeldi.
Ki eki öyle ayrılmaz.