- 344 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
Kitaplara olan aşırı düşkünlüğü de, başka biri olma eğiliminden ileri geliyordu. Her öyküde ayrı bir insan olmak, onu, içindeki sıkıcı benlikten sınırlı bir süre için de olsa kurtarıyordu. .....................................
tema çok güzel vurgulanıyor burada..
sevgili aynur kardeşim, öyküyü yine çok beğendim, nazan'ın kişilik özellikleri ve geçmişi gün yüzüne çıkıyor..zihni meğer ona geçmişiyle el ele verip ne oyunlar oynuyormuş. gerçi nazan da bu oyunlara çok teşne görünüyor..farklı karakterlere adeta koşuyor..
fikret bey'in noktalama konusundaki uyarısı doğru, oralarda virgül gerekiyor. tırnaktan sonra da küçük harfle devam ediyor olmalı..tabii işin nokta kısmı öyküye fazla gölge düşürmüyor..
tebrikler, devamı ve sonu merakla bekleniyor...
Eleştiriye elbetteki açığım. Hatalarım söylensin isterim. Eski dil kullanmayı çok severim. Ama günümüzde de kullanılan kelimeler olması gerek tabi. Dikkat ederseniz yazılarımda fazla batı dili olmaz.empoze o an aklıma gelen tek kelime oldu. Zaten çok aceleyle yazılmış bir yazı. Dilbigisini iyi bilmeme rağmen tırnak içinden sonra nokta mı virgül mü tereddütte kaldım. Ama araştıracağım.Dikkatiniz için teşekkür ederim.
aynur engindeniz tarafından 6/8/2009 10:24:09 AM zamanında düzenlenmiştir.
Değerli yazar ; özellikle bu dizi öykünüzü takip ettiğim kadarıyla siz, profesyonelliğe adım atıyorsunuz. Bu yüzden yazım kurallarına özen gösteriyorsunuz. Umarım bu konuda bir okuyucunuzun dostça eleştirilerine açıksınızdır..
'' Hiçbir zaman “ Ben şöyle bir insanım.” Diyebileceği net bir karakteri olmadı. '' Bu tür cümlelerde sürekli nokta işareti kullanmanız benim dikkatimi çekiyor. Çok iddiali olmamama rağmen , acaba diyorum , virgül mü kullanılmalı ?
Bence bir üstada danışın.
'' Ama hakikat – o her ne kadar aksini empoze etmeye çalıştıysa da – böyle değildi. '' Bu cümlede gördüğüm kadarıyla, eskimiş kelimeleri kullanmakta ısrarcısınız. Olabilir , sizin tercihinizdir. Fakat '' empoze '' kelimesi hangi dile aittir , Sayın Yazar ? Burada çelişkiye düşmüş olmuyor musunuz ? Sırf Öz Türkçe ya da yeni dediğimiz kelimeleri kullanmamak adına, mutlaka Arapça-Farça ve Fransızca kelimeleri mi kullanacağız ? ''Hakikat '' yerine '' Gerçek '', ''Empoze '' yerine '' Aşılama '' denmesi yanlış mı olur..
Değerli Yazar ; baştan da söylediğim gibi , eleştirilerim çok bilen bir edebiyatçı değil, bir okuyucunuz olarak dostça idi.
Yıllarca ruhunun derinlerinde fosilleşmiş gerçekler zamanla su yüzüne çıktı. Bilinçaltı, o kadar gizlenmişe yetişemez oldu. Sonra da hepsini dışa vurdu. Dolayısı ile tümüyle değişmek kendi başına başarabileceği bir iş değildi artık.
Her ne kadar dinginlik devresine girmiş de olsa, marazları ömrü boyunca yakasını bırakmayacak gibi duruyordu.
Kutlarım AYNUR HANIM,İÇİMİZDEKİ NAZANLARI ORTAYA ÇIKARMIŞ OLDUN...Saygılar efendim.Harika bir yazı okutmuş oldunuz...